Eno tradutor Turco
79 parallel translation
- You try your luck, Eno.
- Şansını dene Eno.
Eno.
Eno.
Eno, I thought you boys would be out in the Nueces or Colorado by now.
Eno, şimdiye kadar Nueces veya Colorado'da olursunuz sanıyordum.
Four pairs of socks, plenty of singlets and Eno's for your stomach.
4 çift çorap, çok sayıda atlet ve miden için Eno.
Some soap, ointment, lavender water... talcum powder, Eno's...
Biraz sabun, merhem, lavanta suyu... talk pudrası, Enolar...
ink You know, Simo n, God may not th you're responsible eno ugh to have a dog either.
Tahmin edersin ya Simon, tanri da bir köpek sahibi olmak için henüz sorumluluk sahibi olmadigini düsünebilir.
Mr. Ueno wants to change tomorrow's meeting from 1 : 00 to 3 : 30pm.
Bay U eno, y arınki topantıyı 1 : 00'dan 3 : 30'a aldırmak istiy or.
Tako nam je nareðeno.
Tutamıyorum, Çok ağır.
You know Father Cavanagh, and this is Father Brian Eno.
Peder Cavanagh'ı zaten tanıyorsunuz. Bu da Peder Brian Eno.
Let's push on to Eno Matsubara to admire the view!
Eno Matsubara'ya doğru gidelim, manzaranın keyfini çıkarmak için!
To Eno Matsubara?
Eno Matsubara'ya mı?
To Eno Matsubara!
Eno Matsubara'ya!
Hey, Eno, get your little doggy away from here.
Hey, Eno,... küçük köpeğini benden uzak tut.
Can we go, Eno?
Gidebilir miyiz, Eno?
Lukas's driving with Eno, I think.
Lukas Eno ile birlikte gidiyor sanırım.
Eno, is Lukas going with you?
Eno, Lukas seninle mi gidecek?
Eno had explained to me.
Eno bana açıklamıştı.
- Eno is producing. - Wow!
- Eno Yapımcılıktan.
It's not Bernard Herrmann, but it's a bit like Brian Eno.
Bernard Herrmann değil, biraz Brian Eno gibi.
Brian Eno.
- Brian Eno.
Re-mastered Brian Eno coming up next.
Bundan sonra Brian Eno'nun yeniden düzenlenmiş hâli geliyor.
Because if you are, I really need to hear some Brian Eno today, Or I'm going to tear my eyes out.
Öyleysen, bugün mutlaka Brian Eno dinlemeliyim yoksa gözlerimi oyacağım.
Now, Eno, why haven't you been doing the assignments?
Şimdi, Eno, neden verilen görevleri yapmadın?
I'm like Eno on speed.
Ben uyarıcı almış Eno gibiyim.
Like, does it remind me of janus'favorite brian eno track? No.
Bana Janus'ın en sevdiği Brian Eno şarkısını hatırlatıyor mu?
Eno, Replacements, Big Star.
Eno, Replacements, Big Star.
The door was opened no one had eno.
Kapı açıktı, kimse yoktu.
Rode a child too much Bob Eno's arms or what? Asshole.
Amcanı görmek için çok fazla seyahat mi ettin ne.
SHOHEI ENO, 30 YEARS OLD - INJURED IN THE INCIDENT
SHOHEI ENO, 30 YEARS OLD - OLAYDA YARALANANLARDAN BİRİ
Right after the incident Shohei Eno witnessed a UFO, too.
Olaydan hemen sonra Shohei Eno da UFO gördü.
FUMIE ENO
FUMIE ENO
- SHOHEI ENO'S MOTHER
- SHOHEI ENO'NİN ANNESİ
We asked if he had any knowledge about the Eno-san's wound.
Eno-san'ın yarası hakkında bir bilgisi var mı diye sorduk.
This here is a drawing of a wound that was inflicted by your son on the back of Eno-san with the knife.
Buradaki çizim oğlunuzun saldırdığı birinin sırtında açtığı yara izi. Eno-san'ın sırtına bıçakla kazıdığı sembol.
Excuse me.
Pardon. Eno-san'la birlikteyim.
I'm here with Eno-san.
- Oh, geldiğiniz için teşekkürler.
- I'm Eno.
- I'm Eno.
I began filming Eno-san around the clock to get the miracle on camera.
Eno-san'ın çevresindeki mucizleri çekebilmek için onu kayda almaya başladım.
Hello. This is Eno, # 5418299.
Merhaba ben Eno, # 5418299.
Every evening, he calls to confirm appointments for temporary jobs.
Eno her akşam geçici iş başvurularının sonucunu öğrenmek için arama yapar.
Eno-san has completely ran out of money.
Eno-san tamamen çulsuz kaldı.
We asked Eno-san to film the miracles by himself.
Eno-san'dan mucizeleri kendisinin çekmesini istedik.
Eno-san made a modest party to celebrate getting a job.
Eno-san iş bulduğu için mütevazi bir parti verdi.
From now on I'll call you Eno-kun.
Bundan sonra sana Eno-kun diyeceğim.
- Yes, call me Eno-kun.
- Evet, öyle yap.
What is the voice that Eno-kun hears saying to him now?
Eno-kun'la konuşan ses de ne?
Eno-kun leaves for work, something he hasn't done in a long time.
Eno-kun iş için çıkıyor. Uzun zamandır birşey yapmadı. / i
Is there a meaning in Matsuki's birthmark and Eno-kun's scars?
Matsuki'nin doğum iziyle, Eno Kun'un yarasının bir anlamı var mı?
Now, the right side has a pattern similar to Eno-kun's scars.
Sağ tarafsa neredeyse Eno-kun'un yarasıyla aynı.
The worst thing in our world, surely the worst thing anyone can say is ëno further enquiry is neededí.
Dünyadaki, muhakkak ki, en kötü şey, birinin şöyle söylemesidir : Artık sorgulamaya gerek yok.
Eno was there.
- İşte orada Peder.
enough 5528
enola 28
enoch 34
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
enough about me 63
enough chitchat 25
enough now 40
enough of this 129
enola 28
enoch 34
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
enough about me 63
enough chitchat 25
enough now 40
enough of this 129