Explain it to me tradutor Turco
931 parallel translation
Please explain it to me.
Açıkla bana.
Then explain it to me!
O zaman açıkla!
Please explain it to me, will you?
Lütfen bana açıkla bunları, olur mu?
It's no use my trying to explain it to you... because I can't explain it to me.
Sana açıklamaya çalışmam faydasız çünkü kendime bile açıklayamıyorum.
Explain it to me, Mama. I don't understand.
Söyle bana...
Explain it to me sometime, too, will you?
Bana da açıklarsın, olur mu?
- Wait. Explain it to me.
- Bekleyin bir dakika.
You don't have to explain it to me.
Bunu bana açıklamak zorunda değilsin.
You'll have to explain it to me.
Bunu bana açıklaman gerekecek.
No, I'll never understand that, so don't try to explain it to me.
Hayır, bunu asla anlamayacağım. Bu yüzden bana anlatmaya çalışma.
Can you explain it to me?
Bana bunu açıklar mısın?
Nobody can explain it to me.
Hiç kimse açıklama yapmıyor.
Explain it to me once.
Önce nasıl çalıştığını anlat.
Explain it to me.
- Bunu bana açıklar mısın?
Explain it to me, explain I tell you!
Açıkla, açıkla diyorum sana!
but maybe I'm an idiot. Maybe you'll have to explain it to me.
belki ben bir aptalım belki bunu bana açıklaman gerekecek.
Explain it to me.
Anlat bana.
Explain it to me again.
Tekrar söyle.
- She said you'd explain it to me. - Me?
- Bana açıklayabileceğinizi söyledi.
Explain it to me.
Ne fark varmış? Söyle bakalım.
There's really something I don't understand about all this, and maybe you can explain it to me, logically, of course.
Belki mantıklı olarak izah edebilirsin.
No, explain it to me.
Hayır. Açıklayın.
It will explain everything to you as it has to me.
Benim gibi, sana da her şeyi açıklayacaktır.
It's going to be a little difficult... and I'd rather explain to Father O'Malley in me own way.
Biraz zor olacak ve... Peder O'Malley'e kendim anlatmak isterim.
Doctor, I'd hoped you'd be able to explain to me a happening which, to put it mildly, has always puzzled me.
Doktor, bana, aslında beni hep şaşırtan bir olayı, açıklayabileceğinizi umuyorum.
It's impossible? Please allow me to explain.
İmkansız mı?
Well, it's a little bit difficult for me to explain... but about five weeks ago, Fred...
Neden? Benim için açıklaması biraz zor ama beş hafta kadar önce Fred...
Well, it isn't easy for me to explain.
Konu nedir? Benim için bunu açıklamak pek kolay değil.
I like it when you go out of your way to explain things to me. Everything becomes so clear.
Her şey çok anlaşılır oluyor.
Let me explain it to her
İzin ver de ben açıklayayım.
How do you want me to explain it for you?
Bunu senin için ne şekilde açıklamamı istersin?
Let me explain it to you. Okay?
- Açıklayabilirim.
Let me try to explain it to you.
Sana açıklamaya çalışmama izin ver.
He would explain it to me later when I came back to the house.
Fakat yapmadı.
Don't ask me to explain it. Nobody can.
Sakın benden açıklamamı isteme.
So it will be harder and very painful for me to explain it.
Bunu açıklamak benim için çok acı verici olacak.
If you don ´ t explain to me why, I ´ ll believe that it ´ s an excuse.
Bana nedenini açıklamazsan, bunun bir bahane olduğuna inanacağım.
I don't know how to explain it, but I assure you this comes to me as a great surprise.
Nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ama sizi temin ederim ki buna çok şaşırdım.
Will you please let me explain it to her in my own way?
Durumu ona benim, kendimce anlatmama lütfen izin verir misiniz?
It was always easy for me to explain, "My father did it."
Açıklamak benim için her zaman kolay oldu, "babam değiştirdi."
I got Lilli to explain it to me
- Lilly'den öğrendim!
Just trust me and do as I say, and I'll explain it all to you when I get home.
Bana güvenip dediklerimi yap. Eve geldiğimde sana her şeyi açıklayacağım.
I know you don't understand me, but it's very difficult to even try to explain.
Beni anlamadığını biliyorum ama açıklamaya çalışmak bile çok zor.
Now you listen to me for a minute and I'll explain it to you.
Şimdi bir dakikalığına bana kulak verin de, size izah edeyim.
Do you want me to explain it?
Sana anlatmamı ister misin?
Is it up to me to explain?
Açıklamak bana mı kalmış? Beni suçladığımıza göre, belki aradığınız benim.
Now. please don't make me try to explain it. because I can't.
Lütfen beni anlatmaya zorlamayın, zaten yapamam.
- It gives me a chance to explain...
- Onlara durumu açıklamam lazım.
Captain, if you will turn the investigation over to me, it will help to explain my presence in the bank.
Yüzbaşı, eğer soruşturmayı bana devrederseniz bankada bulunma nedenimi açıklamaya yardımcı olacaktır.
Just let me explain it to you.
Açıklamama izin ver.
It seems important to me, to explain the role of the intellectual in Argentina, in particular the intellectuals of the left.
Arjantin'de, özellikle de sol entelektüellerin rolünü açıklamak bana önemli geliyor.
explain it 26
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
explain 380
explanation 33
explain yourself 110
explain what 96
explain this 32
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
explain 380
explanation 33
explain yourself 110
explain what 96
explain this 32