Fairy godmother tradutor Turco
211 parallel translation
It was folded in such a way that a fairy godmother... seemed to have handed me Mr. Personaz'offer.
Öyle bir şekilde kıvrılmıştı ki iyilik perisi adeta bu ilanı gözüme sokmak ister gibiydi.
I finally understood that my fairy godmother... was none other than the monstrous Madam Morlot... and we were in total agreement.
En sonunda, iyilik perimin canavar Madam Morlot olduğunu anlamıştım ve ikimiz de bu konuda hemfikirdik.
And there in its place stood the fairy godmother.
Hemen oracıkta peri anne belirdi.
And the fairy godmother spoke to the princess and said :
Ve prensese dedi ki :
Your fairy godmother?
Peri olan vaftiz annem mi?
- Well, I'm your fairy godmother.
- Öyleyse ben de senin vaftiz ananım.
I am exactly like Cinderella's fairy godmother.
Ben Sindirella'nın peri annesi gibiyim.
If you can no longer believe in your fairy godfather, maybe it'll be easier for you to believe in the fairy godmother.
Peri babalarına inanamıyorsan artık, belki de peri annelerine daha kolay inanırsın.
I'm awfully sorry, Fairy Godmother.
Çok özür dilerim peri anne.
You didn't know you had a fairy godmother, did you?
Seni koruyan bir peri olduğunu bilmiyordun, değil mi?
A fairy godmother all of your own.
Bu peri tamamen sana ait.
- Thanks a lot. Especially since my fairy godmother dropped your $ 350,000 back in your lap.
Özellikle sevimli Vaftiz anama ait kucağındaki üç yüz elli binliği geri alana kadar.
If your fairy godmother showed up and you had three wishes... what would you wish for?
Karşına bir peri çıksa ve üç şey dilemeni istese... ne dilerdin?
He'll have to live on worms and grubs in this land of milk and honey unless some fairy godmother comes to his aid.
Bir iyilik perisi onun yardımına gelene dek, bu süt ve bal diyarında solucanlar ve kurtlarla hayatını idame ettirmek zorunda.
Now, could McQueen, admiring the gentleness, commit so foul a murder without betraying the gentleness of what we might call his fairy godmother?
Bir katile dönüşerek ona bu vaftiz annesi perisi ilhamını veren bu duyguya ihanet etmiş olurdu.
No, I'm your fairy godmother.
Hayır, ben senin iyilik meleğinim.
- It's our fairy godmother.
- Bu bizim iyilik meleğimiz.
It's like asking my fairy godmother for three wishes.
Vaftiz anneme bakıp üç dilek tutmak gibi olur.
Do you think if Betty Finn's fairy godmother made her cool, she'd still hang out with her dweebette friends?
Sence Betty Finn'in iyilik perisi mi onu mükemmel yaptı hala garip arkadaşlarıyla mı takılıyor olacaktı?
Your fairy godmother.
Senin büyülü vaftiz anan.
Okay, guys, no fairy godmother, or action or anything, huh?
İyilik perisi ve dönüşme sahnesi yok, doğrudan baloya geçiyoruz.
You're like a fairy godmother to us.
Bizim için bir iyilik perisi gibisiniz.
It's me, your fairy godmother.
Benim, iyilik perin.
It was only one month after my parents returned to the United States... three years before America would enter the war... when I first met my blue fairy godmother.
Mavi iyilik perimle tanıştığımda ebeveynlerimin Birleşik Devletlere dönüşünün üstünden bir ay geçmişti ve Amerika'nın savaşa girmesine henüz üç yıl vardı.
My parents, my boyhood in Germany... about Helga and our nation of two... my blue fairy godmother, the speeches, the code... my capture and my banishment to purgatory. I didn't have anything to live for.
Ailem, Almanya'daki çocukluğum Helga'yla iki kişilik ülkemiz mavi iyilik perim, şifreli yayınlarım yakalanışım ve Araf'a sürgün edilişim.
My blue fairy godmother.
Benim mavi iyilik perim.
- Fairy godmother.
- Sihirli Vaftiz Anası.
Before the ball, and before the fairy godmother who ruined everything with her hocus-pocus and'happily ever after.'
Balodan sonra, hokus pokusuyla herşeyi mahveden ve sonsuza kadar mutlu mesut yaşamasına sebep olan o perimsi tanrıçadan önceki haline imrenirdim.
It appears as if I have a fairy godmother.
Sanki bir iyilik perisine sahip gibiyim.
There are those who swear Perrault's telling with its fairy godmother and magic pumpkins would be closer to the truth.
Perrault un yeminle söylediği peri büyükanne ve sihirli balkabakları gerçeğe daha yakın olabilirdi.
You made me your fairy godmother.
Beni iyilik perin yaptın.
So if I'm your fairy godmother, I command you to go to sleep.
Senin iyilik perinsem uyumanı emrediyorum.
OK, y-y-you are the fairy godmother, a-a-and I a-am the princess.
Tamam, s-s-sen iyilik perisisin, b-b-ben de prensesim.
OK, fairy godmother, m-make me talk right.
Pekala iyilik perisi, d-düzgün konuşmamı sağla.
Could it be Cinderella's fairy godmother did the job too well? Thank you, Miss Potter.
Külkedisinin perisi işini çok mu iyi yapmış acaba?
Bet you didn't know you had a fairy godmother, Jack.
Bahse girerim bir koruyucu meleğin olduğunu bilmiyordun Jack.
- A fairy godmother all of your own.
- Tamamıyla sana ait bir koruyucu melek.
You're like my fairy godmother and Santa Claus and Q, all wrapped up into one.
Peri anne, Noel Baba and Q bir araya gelmiş hali gibisiniz.
And I was sure that some fairy godmother had done it just for me.
Bir vaftiz peri anne benim için bunu yaptığından çok emindim.
I " m your fairy godmother.
Ben senin iyiIik perinim.
Or did your fairy godmother die again?
Yoksa peri vaftiz annen yine mi öldü?
I'm your fucking fairy godmother and I just dreamt your future.
Ben senin kahrolası meleğinim ve geleceğini gördüm. Ve benimkini de.
Fairy Godmother's here.
Peri Büyükanne burada.
I wish Fairy Godmother was here.
Keşke Peri Anne burada olsaydı.
Phoebe, every Cinderella needs a fairy godmother.
Phoebe her Sindrella'nın bir iyilik perisine ihtiyacı var.
Don't worry, it's not like I'm holding out for my fairy godmother to bring glass slippers.
Meraklanma, perilerin gelip bana camdan yapılmış bir çift ayakkabı vermesini beklemiyorum.
Desperate, they sought the help of a fairy godmother who had them lock the young princess away in a tower, there to await the kiss...
istemeyerekte olsa, genç prensesi kuleye kilitleyen, muhtesem büyücü anneden yardım istediler. Yakısıklı Prens Charming'in...
I'm your fairy godmother.
Ben senin ailenin koruyucu annesiyım.
- I have a fairy godmother?
- Yani melek bir koruyucu annemmi var?
The fairy fucking godmother said it!
Siktiğimin ruhları söyledi!
I was released... thanks, I suppose, to my blue fairy godmother.
Bunu mavi iyilik perime borçlu olmalıydım.