Fight club tradutor Turco
251 parallel translation
Welcome to Fight Club.
Dövüş Kulübü'ne hoş geldiniz.
The first rule of Fight Club is you do not talk about Fight Club.
Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı : Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok.
The second rule of Fight Club is... you do not talk about Fight Club!
Dövüş Kulübü'nün ikinci kuralı ise... Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok!
Third rule of Fight Club :
Dövüş Kulübü'nün üçüncü kuralı :
And the eighth and final rule : if this is your first night at Fight Club, you have to fight.
Sekizinci ve son kural : Dövüş Kulübü'nde ilk gecenizse, dövüşmek zorundasınız.
But Fight Club only exists in the hours between when Fight Club starts and ends.
Ama Dövüş Kulübü sadece başlangıç ve bitiş saatleri arasında vardı.
Who you were in Fight Club is not who you were in the rest of the world.
Kulüp'teki kişiliğiniz dışarıdaki kişiliğinizden farklıdır.
A guy came to Fight Club for the first time.
Dövüş Kulübü'ne ilk kez gelen biri vardı.
Fight Club wasn't about winning or losing.
Dövüş Kulübü kazanmak veya kaybetmekle ilgili değildi.
Fight Club became the reason to cut your hair short or trim your fingernails.
Dövüş Kulübü saçımızı ve tırnaklarımızı kesmek için bir bahane olmaya başladı.
"The first rule of Fight Club is don't talk about Fight Club"?
"Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı : Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok" mu?
Fight Club.
Dövüş Kulübü.
Which means a lot of people have been breaking the first two rules of Fight Club.
Demek ki Dövüş Kulübü'nün ilk iki kuralını pek çoğunuz çiğnemiş.
I see in Fight Club the strongest and smartest men who've ever lived.
Bugüne kadar yaşamış en güçlü ve en zeki insanları Dövüş Kulübü'nde görüyorum.
First rule of Fight Club is, do not talk...
Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı, Dövüş Kulübü hakkında...
This is how Tyler and I were able to have Fight Club every night of the week.
Böylece Tyler'la haftanın her günü Dövüş Kulübü'nü açabiliyorduk.
Now, nobody was the center of Fight Club except the two men fighting.
Şu anda kavga eden iki adam Dövüş Kulübü'nün merkezindeydi.
- There's a Fight Club in Delaware City.
- Delaware City'de bir Dövüş Kulübü açılmış.
- Fight Club was the beginning.
- Bu işin başı Dövüş Kulübü'ydü.
We started Fight Club together. Remember?
Dövüş Kulübü'nü beraber kurduğumuzu hatırlıyorsun, değil mi?
Fuck Fight Club. Fuck Marla!
Dövüş Kulübü'nün de, Marla'nın da!
Every city I went to, as soon as I set foot off the plane, I knew a Fight Club was close.
Her gittiğim şehirde, uçaktan adım atar atmaz yakınlarda bir Dövüş Kulübü olduğunu sezebiliyordum.
- Is it true about Fight Club in Miami?
- Miami'deki kulüp hakkındakiler doğru mu?
Fight Club and The Matrix.
Fight Club ve Matrix gibi filmler varken hem de.
Half Brad Pitt Fight Club, half Anne Heche If These Walls Could Talk.
Yarı Brad Pitt "Fight Club", yarı Anne Heche "lf These Walls Could Talk".
Fight club.
Dövüş kulübü.
I saw your little performance.This is very Fight Club.
Küçük bir performansını gördüm. Burası bayağı bayağı Fight Club.
Meredith, this is Fight Club.
Meredith, Dövüş Kulübünün kurallarını unutma.
I can't tell you that. It's Fight Club too.
Dövüş Kulübünün kurallarını bilirsiniz.
" First rule of Fight Club :
Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı :
Never talk about Fight Club. "
Dövüş Kulübü hakkında konuşma.
What is the first rule of Fight Club, probie?
Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı nedir, çaylak?
You do not talk about Fight Club!
Dövüş Kulübü hakkında konuşamazsın!
There was a fight at the karate club.
Karate kulübünde kavga çıktı.
Another fight with a club.
Diğeri, bir sopayla savaşırr.
The Cousins Coimbera stated they would cover the cost of rebuilding the destroyed club and pay the medical bills of those injured in the fight.
"Kuzen Coimbra barın tadili için, gereken masrafları üstlendiklerini kaydetti ve ayrıca kavgada yaralananların hastane masraflarını karşılayacaklarını da sözlerine ekledi." Kavga... Hem de o korkunç yerde.
What say the three of us go down to the male strip club and we can watch Daddy fight for the guys.
Bakın ben sıkıldım. Neden üçümüz bir erkek striptiz kulübüne gidip babanın erkekler için kavga etmesini izlemiyoruz.
The fight we had at the club was a setup... so you'd take her home.
Klüpteki kavgamız bir düzmeceydi... böylece onu evine alacaktın.
There was a fight in a club on Oxford Street.
Oxford Cad. bir klüpte kavga çıkmıştı.
He got in a fight in a black club.
Zenci kulübünde kavgaya karıştı.
You have a club to run and a husband who can't stand to live without you. That's right. And two sisters who need you to cook for them and fight evil with them.
Ve onlar için yemek yapmana ve onlarla birlikte kötülerle savaşmana ihtiyacı olan iki de kız kardeşin var.
When someone from one neighborhood... danced really well... and came to our neighborhood club... we'd fight it out on the dance floor... cleaning up the floor with each other.
- Tanıdığım biri iyi dans ederse ve tanıdığım bir klube geliyorsa... - Dans pistinde kavga ederiz. - Birbirimizi pistten atmak için.
What row? Charlie, you told me yourself there was a fight in the Pudding Club room which Eckersley-Hyde had to break up.
Charlie, bana Pudding Kulüp odasında bir kavga olduğunu ve Eckersley-Hyde'ın kavgayı ayırdığını söylemiştin.
On the night before the race, was there a fight in the Pudding Club room?
Yarıştan bir gece önce Pudding Kulüp odasında bir kavga oldu mu?
You showed up at her work... and last Friday night you had a fight with her at a club.
İş yerine gittin ve geçen cuma gecesi onunla kulüpte kavga ettin.
You were, like, out of Fight Club or something.
Bir dövüş şeysi gibi.
If she wants to fight with me, all she's got to do is come down to the club and start some shit, and we'll be in a fight.
Benimle dövüşmek istiyorsa, tek yapması gereken, kulübe gelip hır çıkarmak, işte dövüşüyoruz.
Well, you work at the South Beach Training club and our evidence tells us that whoever was in the fight with her was injured, wearing one of their T-shirts.
South Beach İdman Kulübü'nde çalışıyormuşsunuz. Ve onunla boğuşan kişi her kimse üstünde onların tişörtlerinden varken yaralanmış.
Tonight I got into a fight at a strip club with my nephew. A fight.
Bugün bir striptiz kulübünde yeğenimle dövüştüm.
You know, I really don't mind if y'all touch me in the club... but, you know, for your own protection... you know, girls get jealous, they want to fight... fuck our night up.
Aslında kulüpte bana dokunmanızdan rahatsız olmuyorum. Ama kendi iyiliğiniz için bu gerekiyor... biliyorsunuz, kadınlar kıskanır, kavga ederler, gecemiz berbat olur.
There was a fight in the club.
Bir pavyonda kavga çıktı.
club 125
clubs 62
club soda 32
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight the power 30
fight or flight 26
clubs 62
club soda 32
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight the power 30
fight or flight 26