For charity tradutor Turco
1,046 parallel translation
Only if it's for charity.
Eğer hayır işi içinse.
Anyhow, it's for charity, and five is the proper price.
Zaten hayır dernekleri içindi. Değeri yükseltmek uygun olur.
Well, I've just been starring in several major, multi-million-dollar international films and, during breaks on the set I've been designing a cathedral doing wonderful, unpublicized work for charity finishing my history of the world, of course pulling the birds...
Birkaç önemli, milyon dolarlık filmde rol aldım. Set aralarında da bir katedral tasarlamak gibi kimselere duyurulmayan mükemmel hayır işleri yapıyorum. Dünya tarihini yazmayı sürdürüyorum kuşları çekiyorum, kraliyet ailesini tuvalette fotoğraflıyorum lll.
THROUGH HIS WORK FOR CHARITY.
Yaptığı hayır işleri ile.
Listen, I'm all for charity, but TB, nuns, old folks, cancer, blue babies — there's a limit.
Yardım etmek isterim tabi... ama, tüberkülozlular, rahibeler, huzurevleri, kanser dernekleri - her şeyin de bir sınırı var.
The aid of Winter, the main collection of street for charity, was a symbol. E the leaders of the party revealed comrades of the people for the cameras.
Kameralar ve halkın önünde, bu ruhu sergileyen çeşitli etkinlikler, kermesler bu propagandanın araçlarından biriydi.
Yes, you know, for charity, sir.
- Evet, hayırseverlik için.
Oh, it's for charity, sir.
- Hayır için.
You find him and ask him... to donate the treasure for charity
Onu bul ve ondan hazineyi... bağış yapmasını rica et!
Use the treasure for charity and... absolve Five Venoms House of the bad reputation
Hazineyi bağışlayalım ve... 5 Zehirler Okulunun adını temizleyelim!
You think I'm in this for charity? Hey!
Beni hayır kurumu mu sandın?
Yeah. It's a, uh, demolition derby for charity.
Bir çarpışan araba yarışı.
It's for charity, isn't it?
Hayır için değil mi?
It's for charity.
Yardım derneği için.
Nobody else does this much for charity.
Kimse yardım için bu kadarını yapmaz.
It's for charity.
Senden hayır yok.
Eat a Pi for charity.
Yardım için bir pay yiyin.
Eat a Pi for charity.
Yardım için bir pay yeyin.
Eat Pi for charity.
Yardım için pay yeyin.
Eat a Pi for charity.
Yardım için pay yeyin.
I ´ ll raise funds for charity.
Yardım kuruluşlarına çalışırım.
I'm sorry to disturb your lunch. I'm collecting bottles for charity.
Sizi rahatsız ediyorum ama şişe topluyorum.
no, you're raising money for charity.
Tabi, hayır kurumuna bağışlayacaksın.
- I don't get it. - It must be for charity.
- Yardım amaçlı çıkıyordur.
The mission, should you decide to accept it, is to recover the millions which Hagar and his wife have stolen from the needy and put a stop to their charity racket for good.
Eğer kabul ederseniz göreviniz, Hagar ve eşinin ihtiyacı olanlardan çaldığı milyonları kurtarmak ve bu hayır davetlerine bir son vermek.
Last month you scheduled me for seven charity wingdings.
Geçen ay bana yedi tane hayır toplantısına gidelim dedin.
Or an act of charity for a man heading for hell?
Ya da yolu cehenneme giden bir adama eşlik etmenin?
They've taken me for a charity
Beni de yardım olsun diye onlar işe soktu zaten.
No, not charity, but love and courtesy for the son of an old friend.
Sadaka değil ama eski bir dostun oğluna kibarlık.
Tonight, before making love to me, go and seek charity for her soul.
Bu gece, benimle sevişmeden önce git ve ruhunu hoşnut et.
Therefore, if I were to feed you, it would be an act of charity, which may be all right for the moment, but, uh, could cause harm in the long run.
Bu yüzden, seni beslemek isteseydim bu hayır işi olurdu. Ki bu şu an için iyi görünebilir ama uzun vadede zararlı olur.
And, except for a small trust fund for you, Mrs. Clay, he was gonna give it all to charity.
Ve, sizin için küçük bir vakıf dışında, Bayan Clay, her şeyi bağışlayacaktı.
He is well known in the Jewish community for his Christian charity...
Hıristiyan hayırseverliğiyle Yahudi cemaatinde iyi bilinir.
I have left something for your favorite charity.
En sevdiğin hayır kurumuna bir şey bıraktım.
Another complaint from the parish? Or an appeal for yet another charity?
cemaatin bir şikayeti mi... başka bir hayır işi için yardım mı?
On my salary? They don't call us the British Broadcasting Charity for nothing (! )
İngiliz Hayırsever Yayıncılık'a bizi hiçbir şey için çağırmazlar.
Charity is meant for everybody. And homosexuals are people like all others.
Yardımseverlik herkese yardımcı olmaktır... ve homoseksüeller de diğer insanlar gibidir...
He's defended his title for the tenth time and will face the world heavyweight wrestling champion in a charity benefit, with all the proceeds to go to a local youth foundation.
Ünvanını onuncu kez korudu ve dünya ağır siklet güreş şampiyonuyla para almadan karşılaşacak, tüm gelir yerel bir gençlik vakfına devredilecek.
Thank you for attending the annual charity match between the Italian Stallion, Rocky Balboa, and Thunderlips, the Ultimate Male.
İtalyan Aygırı, Rocky Balboa ile En Büyük Erkek, Thunderlips'in yıllık yardım maçına katıldığınız için teşekkürler.
And nobody can afford that kind of charity, to keep working for nothing.
Kimse para almadan çalışacak kadar hayırsever olamaz.
Do you know who the Foundation's annual charity benefit is for?
Vakfın bu parayı kimlere yardım amaçlı topladığını biliyor musun?
Michael, that charity money was for...
Michael, o para hayır severlerin...
They honored me by coming from all over the world to lose their money for my favorite charity.
Dünyanın dört bir tarafından en sevdiğim hayır işime katılmak için gelerek, beni onurlandırdılar.
We play for fun and charity.
Bu piyesi eğlenmek için oynuyoruz ve bir de yardım olsun diye.
One minute you're complaining we're a charity club... and the next minute we're doing it for free. What goes on?
Neler oluyor?
I'm the publicist for the charity softball game this Saturday. I'm looking for Sam.
- Merhaba Lenny. Bu Cumartesi oynanacak yardım amaçlı softbol oyununun halkla ilişkiler yöneticisiyim. Sam'i arıyorum.
... also found in the wreckage of a tragic accident was George S. Grove... chairman of Grove Industries... multiple recipient of the Presidential Medal for Excellence... and well known for his contributions to charity.
Grove Endüstüri'nin başkanı George S. Grove trajik bir.. Kaza sonrası ölü olarak bulundu. Grove, yardımsever kuruluşlara yaptığı katkılar yüzünden...
This isn't a charity institution for cripples and invalids.
Burası özürlülerle kötürümlere yardım eden bir kuruluş değil.
I've gotta go to a charity meeting, food for the homeless for Beverly Hills.
Beverly Hills'deki evsizler için bir hayır toplantısı var.
For Bernard conducted himself thorughout his distinguished career with unfailing cheerfulness and with generosity of spirits and with charity.
Bernard, seçkin kariyeri boyunca, eksik olmayan neşesiyle, cömert ruhu ve yardımseverliğiyle olduğu gibi davrandı.
Thanks for your kindness and charity.
Köyün yarısında duracağız. Nezaketin için teşekkür ederim.