For later tradutor Turco
4,109 parallel translation
Save your arguments for later, please.
Görüşlerini sonraya sakla, lütfen.
You can save your chat for later.
Daha sonra için sohbet kaydedebilirsiniz.
Can you set up a meeting for later today?
Yarına toplantı ayarlayabilir misin?
We can just save it for later. We might wanna give it a shot.
Yanımızda bulunsun, belki sonradan deneriz.
Hey, Jim? I thought our call was for later.
Jim telefon görüşmemiz sonra diye biliyordum.
And I know we have a call scheduled for later- -
- Daha sonrası için de bir görüşme ayarlamıştık...
Satou, save it for later.
Sato, daha sonraya sakla. Yukino Hocam!
They are recording your responses for later analysis.
Daha sonra yapılacak analizler için tepkilerinizi kaydediyor.
For later.
Sonrası için.
That's for later.
Bu sonrası için.
Don't worry, I've scheduled a press conference for later today.
Endişelenme, akşama doğru bir basın toplantısı ayarladım.
We're going to the Astro later for burgers, if you want to join us.
Hamburger yemeğe Astro'ya gidiyoruz eğer istersen sonra sen de bize katılabilirsin.
What have you done with him? He's received his smallpox inoculation, and he's on the schedule for circumcision later today.
- Bebeğine su çiçeği aşısı yapıldı ve akşama doğru sünnet edilecek.
Filed away for a later date.
İlerisi için hafızaya attım.
Then ironed, ladies. And there was me thinking we'd go into town for a Ruby later.
- Belki daha sonra da olabilir
Uh, there will be... there will be time for the rest later.
Daha sonra... Daha sonra başka şeylere zaman buluruz.
Maybe I'll sue you for that later.
Belki bunun için dava açarım.
You may have fooled Dallas and... and Noah and Jill, and possibly Yakult, but sooner or later, the people of this town are gonna see you for what you actually are.
Dallas'ı kandırmış olabilirsin, hatta Noah ve Jill'ide ve belki Yakult'u, ama er yada geç bu şehrin insanları senin aslında nasıl biri olduğunu görecek.
First time for a lot of things if you wanna come find my tent later.
Birçok şeyi ilki olabilir eğer gelip beni çadırımda bulursan.
Hey, I think I lined up something fun for us later.
Hey sanırım bundan sonrası için eğlenceli bir şeyler ayarladım.
And it is exactly for that very reason that politicians sooner or later try to fake their own biography.
İşte tam bu nedenle politikacılar er yada geç kendi biyografilerini değiştirmeye çalışırlar.
And now, 12 hours later, you're in a brand-new office with a diploma on the wall that, for all I know, came from Kinko's.
Şimdiyse 12 saat sonra, duvarında Kinko'dan gelen bir diploma olan yepyeni bir ofistesin.
Later, when I went to thank him for saving my life, he said it was nothing.
Daha sonra ona hayatımı kurtardığı için teşekkür etmeye gittiğimde bana önemli değil dedi.
A year later, he disguises himself and has an affair with Charlotte Dumas, he kills her then uses the missing ring to frame Barron for her murder and the murder of his family.
Bir yıl sonra, kılık değiştirdi ve Charlotte Dumas'yla bir ilişkisi oldu. Onu öldürdü. Sonra da yüzüğü kullanarak tüm cinayetler için Barron'ı suçladı.
If that doesn't happen.. Then a week later yöu can prepare for his funeral.
Eğer bu olmazsa bir hafta sonra onun cenaze törenini hazırlayabilirsin.
Maya sent the file from our office in Alborz, but the receipt marking its arrival did not come for nearly six hours later.
Maya, dosyaları Alborz'daki büromuza gönderdi. Fakat ulaştığına dair bilgi neredeyse altı saat sonra gelmiş.
Oh, Marty, here you are, 15 years later into your stint at galweather, dropping checks into the laps of people you hate, eager for a pat on the head and a "good boy."
Oh, Marty, işte buradasın, 15 yıl sonra Galweather sınırları içerisindesin, sevmediğin insanlar kucağına çekler bırakıyor, sen de : onların kafasına bir pat ve "akıllı çocuk" seni..
I'll draft an agreement for signatures later today.
Bugün, imzalar için bir anlaşma tasarlayacağım.
As for the allocation of the insurance, we'll talk about that later.
Sigorta tahsisi gibi olduğu için, Bunun hakkında daha sonra konuşacağım.
Stop on by later for a drink.
Daha sonra içmeyi keseceğim.
Hey, hey, plenty of time for that later, eh? Come on.
Hey, hey, bunun için bol bol zamanınız olacak, hadi gidelim.
There'll be a party for me later this week.
Bu hafta içinde benim için bir parti verecekler.
They were sent to a foster care home that was later busted for militia activity.
Daha sonra milis faaliyetler nedeniyle basılan bir koruyucu aileye gönderildiler.
Now behave yourself, and there'll be a withered carrot for you later.
- Peter, ağacın tepesine yıldızı sen... - Bekle Lois, bunu yapmayı hep istemişimdir.
Oh, and if you're hungry for broccoli later, you'll find a piece in your teeth.
Bu arada canın brokoli falan isterse dişinin arasında bir parça bulabilirsin.
- There'll be time for that later.
Onun zamanı sonra gelecek.
I will have to look for your earring later.
Küpenize sonra bakarım.
The rest of you will have to tell me your hypothesis later because I have to dust off the Nobel prize for Miss Heck.
Geri kalanlar hipotezlerinizi başka bir zaman anlatmak zorunda çünkü Bayan Heck için Nobel ödülünü temizlemek zorundayım.
Two months later Gottfrid needed more bandwidth for the Pirate Bay.
2 ay sonra Gottfrid, Pirate Bay için daha fazla band genişliğine ihtiyaç duydu.
Three days later yöu've to leave with the CM for three months.
Üç gün sonra, milletvekiliyle üç aylığına dış göreve gideceksin.
My family's supposed to come in later for a visit if this works.
Eğer işe yararsa sanırım ailem daha sonra beni ziyaret edebilir.
And as he fled, the man dropped his walking stick, which the police later mistook for a weapon.
Ve adamın kaçarken düşürdüğü bastonu, polis silah sanmıştı.
I try for the warrant, a couple hours later, I get arrested, my gun goes missing.
Arama emrini almaya çalıştım. Birkaç saat sonra tutuklandım, silahım kayboldu.
- the inspection is tomorrow, and then our new silent partner is coming over here later for a meet and greet.
Gizli ortağımız da tanışmak için geç saatlerde gelecek.
Then, in order to prevent problems occuring later, will you write something like a memorandum for me?
O zaman, daha sonra sorun çıkmasını önlemek amacıyla, benim için bildiri gibi bir şey yazabilir misin?
Alright, then I can just pay for it later.
Anladım, zaten geri ödemek zorundayım.
We can stop for lunch later.
Yemeğe daha sonra gidebiliriz.
Dad, I will play a piano for you later
Baba, senin için daha sonra piyano çalacağım.
I was Symchay's lawyer when he applied for asylum, and then later I hired him to help other refuges get on their feet.
Sığınma evine kabul edildiğinde ben onun avukatıydım ve sonra sonra onu diğer göçmenlere yardımcı olsun diye kiraladım.
- We got some good ideas, and I think we're ready for a more traditional approach- - research, et cetera- - later in the week.
- Bazı güzel fikirlerimiz var,... ve sanırım daha geleneksel yöntemler için hazırız. Araştırma, vesaire. Haftanın ilerleyen günlerinde
There'll time later for us.
İleride bolca vaktimiz olacak.
later 2839
laters 69
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
later on 170
later then 16
for lack of a better word 31
for lunch 58
laters 69
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
later on 170
later then 16
for lack of a better word 31
for lunch 58