English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get in your car

Get in your car tradutor Turco

650 parallel translation
Get in your car and go on down to Tobacco Road and stay there.
Arabanıza binip Tobacco Road'a gidin ve orada kalın.
♪ Get in your car and motor to ♪
"Atla arabana ve sür git"
Why don't you just get in your car and drive away from here, okay?
Neden arabanıza binip gitmiyorsunuz?
You, get in your car.
Sen arabana bin.
How did the murder gun get in your car?
Cinayet silahı arabana nasıl geldi?
Just get in your car, huh?
Arabanıza binin, tamam mı?
Let's get in your car and go someplace.
Arabana binip bir yerlere gidelim.
I think you folks better get in your car and drive home.
Bence arabanıza binip evinize gitseniz iyi olur.
Get in your car and go!
Arabana bin ve git!
Well, get in your car and drive down to the goddamn pier and get him!
O zaman arabanıza binin ve o lanet olası iskeleye gidip getirinin onu!
- Just get in your car...
- Arabana bin...
You get in your car and head east out of town.
Arabana bin ve batıya doğru git.
All right, you remember, as soon as the diamonds are in my car, you get in your car, and you go.
Pekala, hatırla. Elmaslar benim arabamda tamamlanınca, kendi arabana binip uzaklaşıyorsun.
Get in your car. Go out there and pick him up.
Arabana bin, oraya gidip adamı al.
So bad that you get in your car to get some fresh air... and after five minutes, you realize... the air's so dirty, you can't breathe.
Biraz hava alabilmek için arabana binersin... 5 dakikadan sonra farkedersin ki... Hava çok kirlidir, Nefes alamazsın.
If you hate a place, you can get in your car, poof, you're gone.
Bilirsin. Bir yerden nefret edersen, arabana binebilir ve puf, gitmiş olursun.
Take your money, put it back in your wallet or your pocket, turn around and walk through both sets of doors... The second one sticks sometimes. - go out into the parking lot, get in your car, turn the key, and never, ever speak to me again as long as you live!
Paranı al, cüzdanına koy... geriye dön, kapılardan geç... ikinci kapı bazen takılabilir... otoparka çık, arabana bin, anahtarı çevir... ve bir daha asla hayatın boyunca benimle konuşmaya kalkma!
So, are you going to get in your car and take off?
Peki, sen aracına binecek misin?
Folks, I think you better get in your car.
millet, Bence arabaniza binmelisiniz.
Get in your car.
aracınızda al.
Get back to your car, or I'll call the engine crew and have you all locked up! - Who brought those dogs in here?
Köpekleri buraya kim soktu?
Put those things in the car, and I'll get your tie and studs ready for you. Now, hurry up. - Okay, Mom.
Sen onları arabaya koy, ben kravatını ve ceketini getiririm.
Now, why don't you get on back in your car and get out of my garage?
Şimdi, niçin arabanıza binip, garajımdan çekip gitmiyorsunuz?
When it's done, drive over in your big car,... pull up in front of me, and I'll get in next to you.
İşin bittiğinde arabayla oraya gel. Yolun karşında dur, yanına oturacağım.
I'M GONNA DRIVE TO MY HOME IN WOODLAND H I LLS. WHEN WE GET THERE, YOU CAN HAVE YOUR CAR BACK.
Bu ucuz numaralarla parayı ödemekten yırtacağını sanıyorsan...
Take your flowers and get in the car.
Al çiçekleri de bin şu arabaya.
There're lots of Chinese in Bangkok I can ask my way around Just lend me your car Be careful, and don't get in any fights
Bangkok'da bir çok çinli var zaten yolumu bir şekilde bulurum siz bana sadece arabanızı verin dikkat et çarpma ve kavgaya da bulaşma
I don't suppose that I could get a bug in my motel room or your car this fast.
Araban bu kadar hızlıyken otel odamda dinleme cihazıyla karşılaşmam.
Get out of the car, and keep your hands in plain sight.
Arabadan çıkıp ellerini görünecek şekilde tut.
Showtime will be announced loud and clear to get you back to your car in time.
Arabalarınıza vaktinde dönebilmeniz için gösteri anonsu yapılacaktır.
Clean your feet off before you get in the man's car.
Bir adamın arabasına binmeden önce ayakkabını temizle.
Get back in your car.
Arabana dön.
- Get back in your fucking car!
- Arabana geri dön dedim!
Give me your car keys and I'll get in the car for a minute, but then you must go.
Anahtarları verirsen, bir dakikalığına arabaya binerim. Ama sonra gitmen lâzım!
- Get back in your car.
Arabana dön.
- Many miles. Can we get there in your car?
Oraya arabanızla gidebilir miyiz?
If you want your meal ticket back, get in the car or otherwise the deal is off.
Geçim kaynağını geri istiyorsan, bin arabaya yoksa anlaşma olmaz.
Get in the car before I twist your head off.
Kafanı koparmadan arabaya bin.
Get your ass in the car.
Kıçını arabaya sok.
Charlie, you get back in your car and you go back home.
Bu gerçekten çok güzel. Bu defa ki senin babalığın kefaletini ödeyecek.
Leave your car and get in.
Arabanı burada bırak ve bin.
Get back in your car!
Binin arabanıza!
Get out of your car, cut off your slauson, Get back in your car, Then drive 9 more miles to the neon sign
Arabanızdan inin, kestirmeye girin sonra arabanıza geri binin ve sonra dokuz mil kadar neon ışıklarına kadar sürmeye devam edin.
The last thing you want to do is stop the car, get out, and start poking your finger in the folds of his neck.
Hele hele arabadan inip adamın ensesini parmaklamak hiç yapılmaması gereken bir şeydir. Korkmamıştım ki.Senin halledebileceğini sandım.
Get in the car, Lester. Or it'll be hard picking your nose once I shut this drawer.
Bu çekmeceyi kaparsam ucunu çıkarmakta bayağı zorlanırsın.
- Get in your car.
- Arabanıza binin.
Anyhow... so we're driving around in your car, and I had no idea how to get the money to get your magazines back.
Herneyse, biz arabanla dolaşıyorken, dergilerini geri alacak parayı nasıl bulduğumuza dair en ufak bir fikrim yok.
- Get your old ass in the car.
- Gir arabaya moruk.
Get in the car before I kick your arse,
Kıçını tekmelemeden arabaya bin.
Get your little Hebe ass in the car!
- Gir şu arabaya!
Go get your own car and we'll see how you do in a crowd.
Kendi aracını al bakalım, bu sefer neler yapabileceksin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]