English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get in the van

Get in the van tradutor Turco

422 parallel translation
Get in the van.
Minibüse binin.
There you are, maddox. Cut the chat and get in the van.
- Kes sesini ve minibüse bin.
So get in the van before I foam at the mouth and start blasting.
Bu yüzden ben kızıp seni vurmadan önce vana bin.
Get in the van.
Minübüse git, beni duyana kadar... araçta bekle.
- Just shut up and get in the van.
- Sadece sus ve aracı getir.
Get in the van.
Arabaya binin.
Maggie, get in the van!
Maggie, karavana gel!
- Get in the van.
- Minibüse gir.
You got three minutes to pull this off. - Once I get in the van.
Sıkıştırmak için, üç dakikan olacak.
Get in the van!
Arabaya binin!
Get in the van.
Arabaya girin!
Everybody get in the van!
Herkes arabaya!
Get in the van!
minibüse bin!
Get in the van!
Minibüse bin!
- Get in the van.
- Kamyona bin.
Now get in the van.
Artık bin şu kamyona.
- All you gotta do is get in the van, baby.
Tek yapman gereken arabaya binmek.
Get in the van!
Bin arabaya! Hemen!
- Jackie, get in the van!
- Minibüse bin, Jackie. - Hayır.
- No! - Jackie, get in the van!
- Minibüse bin, Jackie.
- Get in the van.
- Minibüse bin. - Hayır.
Jackie, get in the van!
Minibüse bin, Jackie.
- Come on, Jackie.Just get in the van.
- Hadi ama Jackie. Minibüse bin. - Hayır.
- No. - Jackie, just get in the van.
- Bin işte minibüse, Jackie.
- Jackie, get in the van!
- Bin şu minibüse, Jackie. - Hayır.
Get out of what? The lady Saskia Van Uylenburgh... Left her fortune to her beloved Rembrandt Van Rijn... with the proviso that in the event of his remarriage... he must make over 1 / 2 of the fortune... to her son Titus.
Bayan Saskia van Ulyenburgh, kocasının yeniden evlenmesi durumunda, yarısının oğlu Titus'a devredilmesi koşuluyla servetini sevgili kocası Rembrandt van Rijn'a bırakmıştı.
They let me out hoping to get my pal in the Van Cleef caper.
Van Cleef'deki ortağımın sen olduğunu düşünmelerini istiyorum.
Get our van, too, divide the stuff in half.
Minibüsü de alın. Malzemeleri ikiye bölün.
Get back in the van.
Minibüse git.
Let's get them back in the van, huh?
Hadi onları minübüse geri götürelim ha?
Get in the van!
Gir içeri!
The radio in our van can't get over the mountains.
Vanımızdaki telsiz dağların ilerisine ulaşamaz.
We get to the van, we got firepower... and we'll talk to the Lung Chin in a language they can understand.
Vandan silahları aldıktan sonra Lung Chin ile anlayacakları dilden konuşuruz.
What we gotta do is take care of the bodyguard... and get Filargi down to our van in the basement.
Yapacağımız şey, korumadan kurtulup..... Filargi'yi bodrumdaki kamyonete indirmek.
Just get'em in the van.
- İlk kandırışında sen utan. İkincisinde ben.
Get your ass in the van.
Vana atla.
Get in the back of the van!
Minibüsün arkasına bin çabuk!
You will slowly get up and walk out to that van parked in the street.
Yavaşça kalkacak ve sokakta park edilmiş minibüse yürüyeceksin.
Get your ass in the van and stop complaining.
Arabaya bin ve şikayet etmeyi bırak.
Then I want you to get in that van... and drive straight back to the shelter.
Ve sonra karavana geri dönmenizi ve barınağa geri gitmenizi istiyorum.
Get your worthless butts in the van.
Hadi o değersiz kıçlarınızı kaldırın da minibüse binin.
Get back in the van!
Minibüse dön!
When you leave this van, you'll get yourself a taxi to the Bonaventure Hotel.
Minibüsten in ve Bonaventure Oteline gitmek için... yoldan bir taksi çevir.
- Get back in the van.
- Minibüse geri dön.
Get in the bloody van!
Kanlı karavana gir!
Let's get her in the van right away!
Tamam. Onu hemen ambulansa bindirelim. Önüne bak.
Let's get her in the van right away!
Pasajlar açık. Tamam. nu hemen ambulansa bindirelim.
Look, I'll get you the Van Gogh myself, or I'll, I'll turn myself in - whatever you want.
Van Gogh'u sana kendi ellerimle getiririm ya da teslim olurum... Ne istersen.
You'll wait in your cell till I come and get you. The van'll be here in 25 minutes.
Seni gelip alana kadar hücrende bekleyeceksin.
Get in the van. Go, go.
Haydi gel.
- Get in the back of the van. - And then, I fell asleep in a... Wh-where are my mates?
- kavenin arkasına geçtim - sonra da uyuyakalmışım... kankalar nerde

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]