Girl stuff tradutor Turco
273 parallel translation
Are we playing or what? All that girl stuff.
- Kızları bırakın da, oyuna devam edelim.
I do not like girl stuff.
- Kızlara özgü şeylerle ilgilenmiyorum.
- [Snorts ] That's girl stuff. - [ Doorbell Rings]
Kız işi bunlar.
That's girl stuff.
Bu kızların kullandığı ıvır zıvır.
We've gone through the first 14 but, you know, girl stuff.
İnanabiliyor musun ilk 14 taneyi harcadık bile, bilirsin, kızlar
Then I'll work on the career-girl stuff.
Sonra da kariyer kızı işine uğraşırım.
- I hate that little-girl stuff.
- Bu küçük kız ayaklarından nefret ediyorum.
- Oh, just girl stuff. Or boy stuff.
- Oh, kız zımbırtısı. veya erkek zımbırtısı.
So you know, usual girl stuff.
İşte kızların hep yaptığı şeyler.
Don't girl me with that girl stuff.
Bana bu kız işi konularla gelme.
She's probably over there just doing... girl stuff.
Bakın, orada muhtemelen kadınca şeyler yapıyor.
What kind of girl stuff?
Ne gibi kadınca şeyler?
- You know, teenage-girl stuff.
- Genç kızlık sorunları.
You used to be all about this girl stuff.
Seni anlayamıyorum Justice. Eskiden kızlara özgü şeyleri çok severdin.
I have to do my girl stuff.
Özel eşyalarım var.
Usual girl stuff.
Her zamanki kız muhabbetleri.
But... the girl who brought the stuff from Hye Sung's ex-girlfriend to shake him up like that... do you still not know who that was?
Bu arada, düğünümde Hye Sung'a geçmişteki şeyleri getirip fikrini değiştiren kadının kim olduğunu bilmiyor musunuz? Kocam yüzünü görmüş.
That's just storybook stuff about the rich boy and the poor girl not being able to marry.
Zengin çocuk ile fakir kızın evlenemeyeceği sadece bir hikayeden ibaret.
This may sound like awful prima donna stuff... but I can't stand that girl.
Bu biraz primadonna kaprisi gibi gelebilir... ama o kıza tahammül edemiyorum.
He was makin'a play for this girl, showing'his stuff.
Bin dolar civarı kaybetmişti, ama umurunda değildi.
Marilyn Rich, the helicopter girl, does her stuff from one of the highest perches ever used by an acrobat. And no net.
Helikopter kızı Marilyn Rich gösterisini... şimdiye dek bir akrobatın çıkabildiği en yüksek yerden yapıyor.
A, red stuff to put on lips like geisha girl.
A, geisha kızı gibi dudağa sürülen kırmız şey.
I've never seen a little girl eat so much stuff in my life.
Hiç bu kadar çok yiyen bir kız çocuğu görmemiştim.
The girl was poisoned through a puncture in her middle finger. Quick-acting stuff. Curare possibly.
Parmağındaki bir yaradan zehirlenmiş - muhtemelen kürar - pigmeler arasında yaygındır.
A girl should be dressed like a fairy-tale princess, with lots of floaty stuff and a tall hat with a veil.
Bir kız masallardaki bir prenses gibi giyinmeli, Şöyle güzel büyük ve dantelli bir şapkası olmalı.
♪ No rompin', rollin girl-and-fellow stuff ♪ Can cure the gold fever
Ne oynama, zıplama, ne de kız ve arkadaşlar, iyileştirebilir... altın ateşini...
♪ No rompin', rollin girl-and-fellow stuff ♪ Can cure the ♪ Gold fever
Ne oynama, zıplama, ne de kız ve arkadaşlar, iyileştirebilir... altın ateşini...
What's this stuff about me being the only girl in the world?
Dünyadaki son kız diyordun en son?
Why should a girl go amateur if she's got the stuff to be professional?
Bir kızın profesyonelliğe yükselme şansı varken neden amatör olarak kalsın ki?
This girl, she's been doing some porn stuff.
Bu kız porno filmleri çekiyor.
And, the second, if it's a girl, uh, they stuff snow in its mouth and kill it.
Yok, eğer kız olursa ağzına kar doldurulur ve öldürülürmüş.
That "girl of my dreams" stuff?
Rüyalarımın kadını mıydı?
Because a girl who wears big underpants has big stuff under her pants.
Çünkü büyük külotlar giyen bir kızın külotunun altında büyük şeyleri olur.
Girl-group stuff like, He is a Rebel.
Kız-grupları falan... O tam bir asiydi...
- The girl's got stuff to memorize, all right?
- Kızın ezberleyeceği şeyler varmış, tamam mı?
GIRL : Nicole, would you take your stuff now, please?
Nicole, eşyalarını alırmısın, lütfen?
They no teach that kind of stuff girl's gym.
Beden dersinde kızlara böyle şeyler öğretilmez.
They were selling a girl's stuff after they had taken her prisoner.
Esir aldıkları bir kızın malzemesini satıyolardı.
Oh, girl, you still got your great stuff.
Oh, kızım, formundan hiçbir şey kaybetmemişsin.
Chloe went for the good stuff, and I went for being the good girl.
Chloe iyi mallara yoğunlaştı, ben de iyi bir kız olmaya.
Either he got some good old stuff, girl, or you horny as hell.
Ya herifin malı çok iyi, ya da sen fazla azmışsın.
When I was in the Cubs, there was this this porn mag being passed around, and all the other kids were deciding which girl they liked and stuff, and, uh, and one kid whispers to me,
Ben izciyken bir porno dergisi elden ele dolaşıyordu... ve tüm diğer çocuklar hangi kızı ve neresini sevdiğine karar veriyordu... ve, biri bana fısıldadı,
- Well, it's just'cause I was with a bunch... some older guys... a - a-and they... they all chipped in and they paid this girl... and she had... she had a reputation... to... to kiss me, and then, and then, you know... and do some other stuff, you know. - But you sort of what?
- Ne demek bir nevi?
Right now, I'm following this girl, Tina Menzhal, and I'm shooting stuff about her, with her, around her.
Şu anda, Tina Menzhal, isimli kızı takip ediyorum. Onunla ilgili resimler çekiyorum hep yanındayım, etrafındayım.
" What are you buying this little girl all this stuff for?
"Küçücük kıza bu kadar şeyi niye alıyorsun ki?"
But I suppose I never really believed in that stuff about falling in love with the girl next-door.
Kapı komşundaki kıza da aşık olunabileceğine hiçbir zaman gerçekten inanmadım.
When you find the girl you're meant to be with... you'll be able to do all the stuff you want.
Gerçekten olmak istediğin kızı bulduğun zaman istediğin her şeyi yapabilecek duruma geleceksin.
It's toast with fancy stuff. It's a girl's thing.
İşte tost yanında da gösterişli malzemeleri.
And this one family, the mother of this girl, she kept saying how her daughter could hear her when she spoke to her, and that she's probably having dreams and stuff like that.
Ve bir aile, kızın annesi, Onunla konuştuğunda kızının duyduğunu söylüyordu. Ve muhtemelen rüyalar falan görüyordur.
I've decided if anyone brings up any more stupid girl stuff...
Şuna kara verdim :
Man, but the manager wants an actual girl... you know, with boobs and stuff.
Adamım, ama müdür göğüsleri ve diğer şeyleri olan bir kız istiyor.
stuff 485
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
girl power 27
girl talk 30
girl trouble 22
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
girl power 27
girl talk 30
girl trouble 22