English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Give me a light

Give me a light tradutor Turco

157 parallel translation
I tell you what you can do for me, you can give me a light.
Benim için ne yapabileceğini söyleyeyim, bana ateşini verebilirsin.
Give me a light.
Bana bir ateş ver.
Give me a light, will you?
Bana ateş verir misiniz, lütfen?
Stop arguing and give me a light.
- Kavgayı kesin, biriniz bana kibrit versin.
Give me a light.
Çakmağını ver.
- Would you give me a light, Sugar?
- Ateşini alabilir miyim, Sugar?
Give me a light.
Hafif bir şeyler ver.
Could you give me a light?
Ateşinizi verir misiniz?
Well, give me a light.
Bana bir ışık ver.
Give me a light.
Ateşini versene.
Could you give me a light?
Ateşiniz var mı?
Give me a light.
Ateşini alabilir miyim?
Can you give me a light?
Ateş verir misin?
Give me a light.
Bana ateş versene.
So will you give me a light?
Yani bana bir ateş vereceksin! ?
Could you give me a light?
Ateş verebilir misin?
Well, put that coat down and give me a light.
Kabanımı bırak ve bana bir ateş getir.
- Give me a light.
- Bana ateş ver.
Give me a light.
Bertrand, puromu yak.
Give me a light. Major, sir?
Ateşini ver bana.
Give me a light.
Ateş verin.
Give me a light.
Çakmağı ver.
Give me a light
Bana bir ateş ver.
Give me a light, will ya?
Ateşi versene.
Give me a light.
Bana bir çakmak ver.
Can you give me a light?
Yakabilir misin?
Please... give me a light!
Lütfen tutuştur beni!
Could you give me a light, please?
Ateşiniz var mıydı?
Give me a light.
Bir ateş versene.
Can you give me a light?
Ateşinizi alabilir miyim?
Give me a light and you can have a cigarette.
Bana ateş verirsen, bir sigara alabilirsin.
Somebody give me a light.
Birisi bana bir fener versin.
Dave, give me a light.
Dave, bana ateş versene.
Dave, give me a light first.
- Dave, önce bana ateş ver!
" Give me a light.
" Ateşin var mı?
Minty, give me a light.
Minty, ateşini versene.
Give me a light.
Bana ışık ver.
- You can give me a light!
- Ama sigaramı yakabilirsin!
Come on, give me a light.
Hadi, bana ateş ver.
Live as you like, and with that half ruble you give me I'll light a candle to the Holy Virgin.
İstediğin gibi yaşa ve bana vereceğin yarım rubleyle Kutsal Bakire'ye bir mum yakarım.
Pardon me, will you give me a light?
Affedersiniz.
Give me a shampoo, a light trim, and a manicure.
Saçlarımı yıka, biraz düzelt ve manikür yap.
Give me a light.
Ateş versene.
Can you give me a light, please? - Sure.
- Afedersiniz, ateşiniz var mı?
On the double, deck five. Give me a green light.
5. birim, yeşil ışık ver.
There is a golden light in you, which I wish that you would give me.
İçinde altın bir ışık var ve onu bana vermeni diliyorum.
In Moscow, I spent ten days stuck in a hotel room waiting for a minister in Rome to give me a green light to sign a contract.
Roma'daki bir bakanın sözleşmeyi imzalamamı onaylaması için on gün Moskova'da, bir otel odasında takılı kaldım.
Give me a light.
Ateşini versene?
Please, can you give me a light?
Ateşiniz var mı?
You give me a cigarette, then you can have a light.
Sen bana bir sigara ver de, ben de sana ateş vereyim.
Give me the name of a hotel or I bounce your ass out at the next light.
Bana hemen otelin adını ver yoksa seni sonraki ışıkta bırakırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]