Give me a shot tradutor Turco
303 parallel translation
Give me a shot.
Bir viski ver.
Give me a shot, quick.
Bana bir içki ver, hemen.
- Yep, give me a shot.
- Evet, bana bir içki ver.
I'm hot, man. I'm on fire. - You'll give me a shot at a MiG, won't ya?
MİG'le bir şans vereceksin değil mi?
If the dentist doesn't give me a shot right away, I'll kick his ass!
Dişçi bu dişimi bugün çekmezse, ben onun dişini çekeceğim!
Give me a shot of the devil killer.
Şu'Şeytan Öldüren'den bir duble versene.
I got it, Ed would have been simpler, give me a shot in Moscow... like so many others.
Bitti. Aynı diğerlerine yaptığı gibi, beni de Moskova'da öldürtmesi çok daha kolay olurdu.
Give me a shot, will ya?
Oh, Ben de deneyebilirim, değil mi?
Give me a shot of bourbon.
Bana bir duble burbon.
You've got to give me a shot, man.
Beni bir denemelisin.
Come on, you gotta give me a shot.
Hadi, bana bir atış hakkı vermelisiniz.
Give me a shot!
Bir vuruşluk verin!
Just give me a shot at your clothes.
Kıyafetlerin için bir şans tanı bana, yeter.
Did you give me a shot? I feel...
Bana iğne mi yaptın?
She's trying to give me a shot.
Bana iğne yapmaya çalışıyor.
Give me a shot of single malt.
Şu malttan bir fırt versene.
I know it's against the rules, but give me a shot of something.
Kurallara aykırı olduğunu biliyorum, ama bana sert bir şeyler versene.
- Come on, give me a shot, will you?
Hadi gel bir atış yap olur mu?
Give me a shot.
Ateş etsene.
Give me a shot.
Bana bir şans ver.
Give me a shot!
İğne yapın!
- Are you gonna give me a shot?
Aşı yapacak mısın?
Just give me a shot.
Bana bir kere vur. - Tamam? - Gidiyorsunuz!
You never give me a shot. And it's a perfect opportunity.
Bana hiç şans vermedin ve bu mükemmel bir fırsat.
Give me a shot of tequila, man.
Bir tekila verir misin?
Then give me a shot.
O zaman bana bir şans ver.
Maybe I just wanted to give South America's lightning a shot at me.
Belki de istediğim şey bir Güney Amerika yıldırımının kafama düşmesiydi.
You should give me a medal and a vacation instead of asking me to be a target just so your special agent doesn't get shot at!
Beni madalya ve tatille ödüllendireceğinize ölüme yolluyorsunuz! Neymiş efendim, yeter ki özel casusunuz ölmesin!
Let me give him a shot...
Şöyle güzel bir..
Want me to give you a shot?
- Sana bir iğne yapayım mı? - Ne iğnesi?
Since going there, give it a shot in his ass for me.
Onu görürsen benim yerime de kıçına bir tekme vur.
Murphy, give me a two shot and then it gets interesting, you know.
- Murphy, iki açıdan da al. Hangisi daha iyi görünüyorsa, sen bilirsin işte, tamam mı?
Jeff, give me a two-shot.
Jeff, ikisini yakın çekimde al.
Camera 2, give me a two-shot.
2. kamera, ikili yakın çekim al.
- Let me give you a vitamin shot.
- Sana bir vitamin iğnesi yapayım.
- Stand by, camera three. One, give me a close shot.
Geniş plan alalım.
BACK OFF THERE, WILLIE BOB. LET ME GIVE IT A SHOT.
Çekil bakalım biraz baba Willy, bir de ben deneyeyim.
After such a binge, you may as well give me another shot
Bu kadar alemden sonra, bana bir şans daha verebilirsin.
Help me, I'll give her a shot.
Yardım edin, iğne vuracağım.
What, are you getting to be too much of a big shot now to give me a call?
Beni aramak için artık çok mu yükseklerdesin?
At least give me a clear shot at this.
En azından iyi olduğumu kabul et.
Give me a wide shot then we zoom in...
- Geniş açı istiyorum, sonra da zumlayıp...
Let me give you a shot.
Sana bir iğne vuralım.
What doyou sayyou and me, we give it a shot?
İkimize bir şans vermeye ne dersin?
Let me give you a shot of antibiotics.
- Sana bir antibiyotik iğnesi yapayım.
Give me a pain shot!
Eğer bana ağrı iğnesi yapmazsanız gidiyorum.
Hey, it was a long shot, give me a break.
Üstüme gelme.
Big shot cop here wants to give me a ticket!
Polisimiz bana ceza kesmek istiyor.
Give me a... shot of whiskey or something.
Bana viski falan ver.
He told me that if I left the Duvas and signed with him, he would give me a title shot in Madison Square Garden.
Duvaları bırakıp onunla anlaşırsam bana Madison Square Garden'da ünvan maçı ayarlayacağını söyledi.
Just something to boost his confidence so he can give love a shot and give me a break.
Sadece özgüvenini artıracak bir şey böylece kıza açılacak ben de nefes alabileceğim.
give me strength 86
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165
give me a fucking break 45
give me a second 352
give me your phone 245
give me a minute 453
give me a number 36
give me some space 28
give me a chance 137
give me a hand 451
give me some money 47
give me some 144
give me a second 352
give me your phone 245
give me a minute 453
give me a number 36
give me some space 28
give me a chance 137
give me a hand 451
give me some money 47
give me some 144