Hand combat tradutor Turco
157 parallel translation
I love hand-to-hand combat.
Yakın dövüşe bayılırım.
When in hand-to-hand combat, apply judo chop to the back of neck.
Yakın çarpışmada enseye judo darbesi.
Hand-to-hand combat instructor.
Silahsız dövüş eğitmeni.
- How about hand-to-hand combat?
- Ya göğüs göğse çarpışmayı?
The last survivors face hand-to-hand combat, outnumbered ten to one.
Hayatta kalanların sonuncuları, 1'e karşı 10 sayı üstünlüğüne karşı... göğüs göğüs'e mücadele ediyor.
You're doing it slowly and I want fast, hand-to-hand combat.
Yavaş yapıyorsunuz, hızlı istiyorum. Birebir mücadele.
And now you must prove yourself in mortal combat with a monster so terrifying, so awe-inspiring, so horrible so soul-destroying that even I would hesitate to meet it face to face in hand-to-hand combat.
Şimdi kendini ölümcül savaşta kanıtlamalısın. Öyle dehşetli, öyle ürkünç, öyle korkunç öyle can sıkıcı ki, bir canavara karşı ki ben bile adam adama dövüşte karşılaşmaya tereddüt ederim.
- I'm a master of hand-to-hand combat.
- Yakın dövüşte ustayım.
Twice last week, I fought in hand to hand combat with a man with two heads and no body hair.
Haftada iki kez, iki kafalı ve kılsız bir adamla bilek güreşinde kapıştım.
They were in hand-to-hand combat that night.
O gece omuz omuza çarpıştılar.
Hand-to-hand combat techniques.
Yeşil Bereliler'in elle savaş tekniklerini.
They'd obviously had hand-to-hand combat.
Göğüs göğüse kavga ettikleri aşikar.
He was teaching hand-to-hand combat to second lieutenants...
- Yakın dövüş öğretiyordu...
The British used to think the bayonet was the most lethal of all hand-to-hand combat weapons till they came across our warriors, who fought with a taiaha.
İngilizler tüm göğüs göğse savaş silahlarının arasında en ölümcülünün süngü olduğunu düşünürmüş ta ki taiaha ile savaşan askerlerimizle karşılaşıncaya kadar.
Hand-to-hand combat at the main threshold.
- Ana girişte göğüs göğüse bir dövüş. - Doğru.
Have the guards fix kuttars to their rifles and prepare for hand-to-hand combat.
Bu arada, korumaların silahlarına "kuttar" taktır ve göğüs göğüse çarpışmaya hazırlat.
I find this hand-to-hand combat really quite distasteful.
Bu göğüs göğüse çarpışmaları oldukça itici buluyorum.
But from a safety perspective, isn't incorporating a nuclear reactor into a weapon designed for hand-to-hand combat risky?
Ama güvenlik açısından, nükleer reaktörü dahil etmek nasıl? Bire bir dövüş için yapılmış bir silah için riskli değil mi?
Can't think of a better place for hand-to-hand combat. You fight almost as well as a man.
Yüz yüze dövüş için daha iyi bir yer aklıma gelmezdi.
I have been practicing with the disruptor rifle but I need to know how to defend myself in hand-to-hand combat.
Parçalayıcı tüfekle çalışıyorum ama yakın dövüşte kendimi savunmayı da öğrenmem gerek.
HAND TO HAND COMBAT
GÖĞÜS GÖĞÜSE ÇARPIŞMA
Hand-to-hand combat is the true test.
Asıl sınav göğüs göğüsedir.
An accident while training for hand-to-hand combat with one of the new Drazi recruits.
Çıplak elle dövüş dersinde Drazilerden biriyle dövüşürken oldu.
Frequently, as a result of hand-to-hand combat with Jap soldiers.
- Sıklıkla. Japon askerleriyle göğüse göğüse yapılan çarpışmaların bir sonucu olarak.
But in shooting, stalking, hand-to-hand combat and other techniques, he has remarkable abilities.
Nişancılıkta, adam adama dövüş ve takipte... O en iyisidir.
He is famous for choreographing hand-to-hand combat encounters in which he deals with multiple foes at the same time.
O kareografisinin ünü Yakın dövüş karşılaşmalar içinde o iki ayağını aynı anda kullanabilir.
Jackie's hand-to-hand combat is interrupted by his efforts to keep the treasure safe.
Jackie'nin birebir dövüş sahnesi kesilmiş hazineyi korumaya çalışıyor.
The bandits live by an ancient code, its hand to hand combat... a blood challenge to the death.
Haydutların eski bir kanunu vardır : yumruk yumruğa dövüş ölümüne bir kan mücadelesi.
If it's hand to hand combat I have a chance.
Yumruk yumruğa dövüş olacak. Bir şansım var.
Hand-to-hand combat does not interest me.
Yumruk yumruğa dövüş benim ilgimi çekmiyor.
Maybe, uh, maybe we can, uh, take'em in hand-to-hand combat.
Belki, uh, yapabiliriz, uh, el savaşında onları yeneriz.
Maybe not. Tyr, what do you do when you realize you're fighting a superior opponent in, say, hand-to-hand combat.
Tyr, Yüzyüze bir çarpışmada karşındaki rakibin daha üstün olduğunu anladığın zaman ne yaparsın.
Hand-to-hand combat.
Kavgada olmuş.
... were shot out of my hand, forcing me to take down the last hunter in hand-to-hand combat. It was a glorious fight.
En vahşi avcılarıyla tek başıma karşılaşmalıydım.
They would use ground tactics... hand-to-hand combat.
Yer savaşı taktiklerini kullanacaklardır.
One of 17 hand-to-hand combat methods of rendering your enemy defenseless.
Düşmanını etkisiz hale getirmenin 17 dövüş metodundan bir tanesi.
A Second, enhanced for hand - to-hand combat.
Bir ikinci seri, yakın dövüş için geliştirilmiş.
Rage killing. Sudden hand-to-hand combat.
Ani ve çok yakın bir mücadele.
Sorry, but we need to practice hand-To-Hand combat... In case an enemy knocks the laser guns out of our hands... And they slide way across the room.
Üzgünüm ama düşmanın biri elimizden lazer silahımızı alır ve odanın diğer ucuna atarsa diye göğüs göğüse muharebe çalışmamız gerek.
If this turns into hand-to-hand combat, I can't guarantee I'll be able to hold them off.
Eğer yumruk yumruğa dövüşmek gerekirse, onları tutabileceğimi sanmıyorum.
But he was an expert in military hand-to-hand combat, right?
Ama yakın dövüşte uzmandı.
"Near exhaustion from profuse bleeding," he continued to defend his forward position, " engaging in hand-to-hand combat when he was out of ammunition.
Kanamadan dolayı bitkin düşmüştü, yerini koruyarak savunmaya devam etti... 00 : 09 : 54,137 - - 00 : 09 : 56,180... kurşunu bittiğinde, göğüs göğüse savaşmayı sürdürdü.
The next night, Yost's in hand-to-hand combat.
Ertesi gece Yost, göğüs göğüse çatışmaya girdi.
Close-quarter hand-to-hand combat.
Gizli keşif. Yakın dövüş.
Please set down your weapons, gentlemen... and prepare for hand-to-hand combat.
Lütfen silahlarınızı bırakın, beyler... ve ellerinizle dövüşmeye hazırlanın.
Krav maga- - official self-defense, hand-to-hand combat style of Israel.
İsrail'in resmî çıplak elle savunma sanatı.
Shooting, hand-to-hand combat, peeling potatoes - oh, yes, I have an extraordinary skill set.
Ateş etme, yakın dövüş, patates soyma? Muhteşem yeteneklerim vardır.
Trained to live off nature's land, Trained to combat, hand to hand,
Doğayla iç içe yaşamayı öğrendiler, Dövüşmeyi öğrendiler, yumruk yumruğa,
As for our combat plan, we'll follow emergency plan H and keep plan B in reserve in case the situation gets out of hand.
Mücadele planımızla ilgili olarak acil H planını izleyip kontrol artık elden çıktığında B planına uyacağız.
On the other hand if he died as a warrior in personal combat then there would be no dishonor for him or his family.
- Diğer taraftan eğer kavgada bir savaşçı olarak öldüyse... ne kendisinin ne de ailesinin şerefine leke bulaşmaz.
Hand to hand combat?
Öldürüp atmış.
combat 30
hand it over 300
hand man 144
hand corner 30
hand to god 58
hand side 81
hand in hand 35
hand it to me 30
hand them over 32
hand me that 18
hand it over 300
hand man 144
hand corner 30
hand to god 58
hand side 81
hand in hand 35
hand it to me 30
hand them over 32
hand me that 18