English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm all done

I'm all done tradutor Turco

2,499 parallel translation
I should've known... that you would've done something like this i can't believe that all this while, i was talking and chatting with you
Böyle bir şey yapacağını anlamalıydım. İnanmıyorum ya ben seninle yazışıyordum.
All I have done is stay.
Yaptığım tek şey kalmaktı.
All right, I'm done.
Tamam, benden bu kadar.
I thought I was all done mopping up bodega shootings when I joined the homicide task force.
Cinayet masası görev gücüne katıldığım zaman Bodega cinayetleriyle işim bitti sanmıştım.
You're gonna fell a little bit of a sting, and then I'M gonna be all done.
Ufacık bir batma hissedeceksin sonra hemen bitecek.
I mean, I was in group last week, and, uh, we started out just like always, tryin'to one-up each other with, you know, all the horrible things we've done, and it's my turn, and I give my laundry list of...
Demek istediğim, geçen hafta gruptaydım Uunutulan doğum günleri ve bilirsiniz.
Best part is, when I'm done, you'll heal up and I can beat the shit out of you all over again!
En iyi kısmı da, işimi bitirdiğimde iyileşirsin ve tekrar ağzını burnunu kırabilirim!
I just thought I had done two years of my life well, that's all.
Sadece düşündüm ki hayatımın iki yılını güzel yaşadım, hepsi bu.
So let's just all park ourselves on the couch and stick our hands down our pants and scratch until the cows come home,'cause I'm done.
Hadi hepimiz kendimizi kanepeye atalım ve elimizi pantolonumuzun içine daldıralım ve kaşınıp duralım. Çünkü, benden bu kadar.
It's all the things I've done for the club inside.
Hapisteyken, kulüp için yaptığım şeyleri listesi.
I've done all I can.
Yapabileceğim her şeyi yaptım.
All right, I'm done wasting everyone's time.
Pekala, başkasını oyalamayı bırakıyorum.
All I've done is procrastinate!
Tek yaptığım oyalanmak!
All right, I will do the nails for you It's been a while since we've done it
Pekâlâ, tırnaklarını yapacağım. Bunu yapmayalı uzun zaman oldu.
And you're this amazing woman that's done all these amazing things, and I'm just some pathetic girl that listens to whatever her boyfriend tells her to do, right?
Sen harika kadınsın, bütün bu yaptıkların harika şeyler, ve ben yalnızca erkek arkadaşını dinleyip onun söylediklerini yapan acınası bir kızım, tamam mı?
Based on all the stuff you've done to them over the years, I'm not sure you ever liked them.
Senelerdir onlara yaptıklarını düşünürsek onlardan hiç hoşlandın mı, bilemiyorum.
When the musicians that I know, and we all sit around and we listen to the arrangements, and the production that was done on that album, the things that Quincy Jones did, was fantastic.
Tanıdığım müzisyenlerle birlikte düzenlemeleri dinlediğimizde, o albümdeki yapım ve Quincy Jones'un yaptıkları akıl alır gibi değildi.
It was all done because of who he was, and they knew this was gonna be a worldwide event, and, frankly, it was very despicable as far as I'm concerned.
Bunun tek sebebi, onun Michael Jackson olması ve dünya çapında bir olay olacağını bilmeleriydi. Açıkçası, bence çok alçakçaydı.
Yeah, my mom's gonna drive down tomorrow, so I just thought I'd get it all done before she got here.
Annem yarına gelmiş olacak, o nedenle o gelmeden önce hepsini yapayım dedim.
No, no. I'm all done.
Hayır, gerek yok, bitti.
I've done all you've asked for and more.
Benden istediğin her şeyi ve fazlasını yaptım.
I think I'm done with all that sad shit.
Tüm bu boktan şeyleri sallamıyorum artık.
I'm thankful for all you have done.
İçecek için teşekkür ederim.
If all my life wasn't all disturbed and upset, would I be doing something I haven't done my whole life?
Şu an çok karışık duygular içerisindeyim. Yoksa hayatım boyunca yapmadığım bir şeyi neden şimdi yapayım? Sakinleşmeye çalışıyorum.
Consider it all done. - I wanted to say...
- Kenar süslemeleri, bitkilerin dikimi, bakımı, hepsi yapıldı.
And I know I've done all kinds of wrong by this kid, but if you'll let me... I'd just like to do one thing right.
Bu çocuğa her türlü yanlışı yaptığımı biliyorum fakat izin verirsen doğru olan bir şey yapmak istiyorum.
You boys are about all I've done in life. Otherwise I've drawn zilch.
Övündüğüm tek şey sizsiniz, oğullarım olmasaydı bir hiçtim.
After all I've done for you?
Senin için tüm yaptıklarımdan sonra mı?
I forgive you any wrong you have done me... and I ask you to forgive me for all the wrong I have done to you.
Bana karşı yaptığın hatalar için seni affediyorum ve sen de beni, benim sana yaptığım... -... hatalardan ötürü affet.
When I think of all I've done for you, boy, what an idiot.
Senin için yaptıklarımı düşününce ne kadar aptal olduğumu düşünüyorum.
All right, Forrest, I know what we done wasn't right...
- Forrest, yaptığımız doğru değildi ama -
All the terrible things I've done.
Yaptığım tüm o korkunç şeyler.
All right, listen. I haven't done anything wrong.
Bakın, ben yanlış bir şey yapmadım.
"Have I done all I could?"
"Elimden gelen herşeyi yaptım mı?"
It's... it... the point is, um, I... i've done all the prep courses. I've done private tutors.
Bütün hazırlık kurslarına gittim, özel hoca tuttum, stajlar yaptım...
You know, not to mention all the studying I've done on my own. So...
-... kendim de ders çalıştım ama...
You know, I used to get my nails done, by this very chatty manicurist, who moonlights as a dominatrix of all things.
Tırnaklarımı şu geveze manikürcüye yaptırıyordum. Her şeyin üstüne karanlığı çöken sadist biri gibi hani.
I've done my labeneh all over the wellness center.
Yoğurdumu sağlık merkezinin her yanına saçtım.
I have done it all.
Hepsinden alnımın akıyla çıktım.
- Yeah, but I'm done with all that.
- Evet ama artık o defterleri kapattım.
ALL RIGHT, WELL, IT LOOKS LIKE I WILL BE HERE ALL NIGHT DOING WHAT YOU ALL SHOULD'VE DONE.
Pekâla görünüşe göre bütün gece burada kalıp sizin yapmanız gereken şeyi yapacağım.
I'm sure we've all lost enough people, done things we wish we didn't have to, but it's like that now.
Hepimiz yeterince dostumuz kaybettik keşke yapmasaydık dediğimiz şeyler yaptık ama olanlar oldu. Biliyorsunuz!
I wanna feel this moment though I can't control it if it's all I ever do. That's what I'm going in with for my audition. And then, when I cut my single, I'm done with all of this.
Seçmelere bu şarkıyla çıkıcam
I really appreciate all the shit you've done for me, you know, that God wouldn't be proud of.
Benim için yaptığın her şeye minnettarım. Tanrı'nın beğenmeyeceği şeyler.
Yes, sir! John : I am so deeply grateful to all of you for the great honor of your support and all you have done for me.
Gerçekten sana minnettarım desteğiniz için teşekkürler ve yaptıklarınız için
Hey, when you two are done being all corporate, I'm gonna need to update you on Robbie's case.
Siz şirketin bir parçası olmaya devam ederken Robbie'nin davası hakkında konuşmam gerek.
I've done all I can, Sacha Keller.
Elimden geleni yaptım, Sacha Keller.
Besides, I'm tapped out until payday, so if we're all done here I'm going to...
Ayrıca, maaş gününe kadar cebimde kuruş yok. O yüzden eğer burada işimiz bittiyse, ben...
Now, I have done all this, I've only been here a few days. So...
Şimdi, sadece birkaç gündür buradayım ve bütün bunları yaptım.
I'm just here trying to work, and you're all over me, and I'm just doing what I have to do to get my shit done.
Burada gelmiş işimi yapmaya çalışıyorum, sen beni azarlıyorsun. İşimi halletmek için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyorum sadece!
But I'm all done with that Venom trip.
Ama benim o Zehir olayıyla bir alakam kalmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]