I know that feeling tradutor Turco
723 parallel translation
I know that feeling of exhaustion only too well.
Bu yorgunluk hissini iyi bilirim.
"and I was admiring the more when I glimmed something... " in the back of this frail that set my underwear... Creeping up on me like it had legs. " I know that feeling well.
Ona duyduğum hayranlık daha da arttı, çünkü sırtımda, çamaşırımın altında bir şey, sanki ayakları varmışcasına ilerlemekteydi.
I know that feeling.
Sizi anlıyorum.
If he did he'd be sure to find out how sad he really is. And I know that feeling.
Yapsaydı ve nasıl üzücü olduğunu keşfetseydi bu hissi bilirim.
What I'm curious to know is what I was feeling at that very final moment.
O son anımda ne hissettiğimi merak ediyorum.
You know, Gilda, we did a marvelous job on that third act... and I have a feeling that if we got together and collaborated on a note to leave behind... and really worked on it... it would not only be a very fine piece of literature... but it might save me a black eye.
Gilda, oyunun üçüncü perdesinde harika bir iş başardık ve içimden bir ses, arkamızda bırakacağımız bir not yazıp bunun üzerinde etraflıca düşünürsek sadece iyi bir edebi eser bırakmış olmakla kalmayıp beni de morarmış bir gözden kurtarmış oluruz diye düşünüyorum.
I have a feeling that you know more about me than anybody else does.
- Sebebi ne? - Sebebi mi? Sebebi, sana uzun zamandır çicek almamış olmam.
You know, old boy, I have a strong feeling... that before the day is out, somebody's going to make use of that... rather expressive, though somewhat old-fashioned term "foul play."
Biliyor musun, dostum, içimde öyle güçlü bir his var ki sanki biri, gün bitmeden, şu eski moda, ama tesirli sözü "cinayet" kelimesini kullanacak.
You know... I have a feeling that from now on... everything's going to take a turn for the better.
Biliyor musun, içimde artık her şey düzelecek gibi bir his var.
You know, I've a feeling that St. Dominic's may rise again.
Biliyor musun, St. Dominic'in tekrar yükselebileceğine dair bir his var içimde.
You know, I can't bear feeling responsible for that dog being beaten.
O köpeğin dövülmesinden sorumlu olmaya dayanamam.
You know, I got a feeling that- -
Biliyor musun, bana öyle geliyor ki...
I have a strange feeling that with each street I get to know you better.
İçimde garip bir duygu var, bu caddeden her geçişimde sanki seni daha iyi tanıyacağım.
You know, I have a strange feeling... that our meeting tonight is, uh- -
Biliyor musunuz, içimde öyle bir his var ki bu geceki karşılaşmamız aaa...
You know, I have the strangest feeling that I've seen that ship before.
Sanki bu gemiyi daha önce görmüşüm gibi garip bir hisse kapıldım.
You know, I had a feeling there was another guy in that car, but I never got a chance to look because they hit me over the head.
Sanki arabada bir başka adamın daha olduğunu hissettim. Fakat kafama vurulunca bir daha bakmaya hiç fırsatım olmadı.
But I know one thing he's feeling tonight and that's panic.
Ama bu gece paniğe kapıldığına eminim.
I know that I hurt your feeling, I'm very sorry.
Sana haksızlık ettim. Çok özür dilerim. Ben de.
I don't know, but I've got a feeling that...
Bilemiyorum, ama galiba - -
I don't know what it was... call it a premonition... but suddenly, I had the feeling that Becky was in danger.
Ne olduğunu bilmiyorum. İsterseniz önsezi deyin ama aniden, sanki Becky tehlikedeymiş gibi hissettim.
As a matter of fact, I have an odd feeling, you know, that my life wouldn't be -
Asıl nokta, Bu tuhaf hissi hayatım boyunca hissetmedim.
You know, Holmes, I can't help feeling that if I hadn't left Sir Henry alone...
Biliyor musun Holmes, Sör Henry'yi yalnız bırakmamam gerektiği düşüncesini kafamdan atamıyorum- -
I have the feeling that I'll never, you know, be smart and I'm never going to get the things that I want.
İçimde, asla kafası çalışan... ve istediklerine kavuşan biri olamayacakmışım gibi bir his var.
I KNOW THAT FEELING.
O hissi bilirim.
I have a feeling there's something about you two that I should know.
İkinizin ağzında bir bakla var, çıkarsanız diyorum!
I haven't strange feeling that we all know each other.
Birbirimizi tanıyormuşuz gibi geldi bana.
You know, I had a kind of a feeling the minute I opened that door and saw you standing there.
Bilirsiniz, içimde bir his... Kapıyı açtığım dakikada, sizi orada dikilirken gördüğümde uyanan.
And even when I hadn't been up to anything at all I'd still feel guilty. You know that feeling?
Birşey yapmadığım halde kendimi suçlu hissederdim.
You know, sometimes I get the feeling that we're two old pals.
Biliyor musun? Bazen bana iki eski dostmuşuz gibi geliyor.
That's good..... but you know, young man, I have a feeling, call it intuition if you like.
Ama biliyorsun ki genç adam, bir şey çağırıyormuş gibi seziyorum.
Then I would know what love is, that sacred feeling.
Ancak öyle gerçek aşkın ne olduğunu bilebilirim, o kutsal duygunun.
I just never give John... the kind of, you know, feeling that I give you.
Ama John'a sana verdiğim türden bir sevgi veremedim işte.
And I've got a feeling that your group should know about that.
Ve temsil ettiğiniz adamların da bunu bildiğini hissediyorum.
You know I'm not the type to complain, but on days like this... I get the feeling that I'm keeping three horses out of work.
Şikâyet etmeyi sevmem ama böyle günlerde üç atın işini yapıyormuşum gibi hissediyorum.
As far as I know, the only feeling that you could possibly arouse is one of pity.
Bildiğim kadarıyla, senin bizde uyandırdığın his sadece acıma hissi.
You know, I've got the feeling that... if I don't watch myself... I shall do something silly.
Hissettiğimi söyleyeyim,.. ... kendimi kontrol etmezsem aptalca bir şey yapabilirim.
My feeling is, I don't know that if you could talk, we wouldn't be talking.
Bence, sen konuşsaydın, zaten şu konuşmayı yapıyor olmazdık.
I have the feeling... I've been here before, and that I know you.
Sanki burada daha önce bulunmuşum ve sizi tanıyormuşum gibi hissediyorum.
You know, Edwina... I got the strangest feeling that I'm a prisoner... in some sort of girls'school.
Edwina bir çeşit kız okulunda esir olmak, tuhaf bir his.
Sometimes I get the feeling that you know some things that nobody else knows.
Bazen başka kimsenin bilmediği bir şeyler bildiğini hissediyorum.
You know, I got a feeling that when we find our friend, it's gonna turn out that he has a terrible temper.
Ne hissettim biliyor musun ; arkadaşı bulduğumuzda kötü bir ruh hali ters yüz olur
Why do I have the feeling that you already know the answer to that?
Niye bunun cevabını bildiğinizi sanıyorum acaba?
You know, there are so few people... that I have any feeling for.
Biliyor musun, yakınlık duyduğum çok az insan vardır.
I know that no one will give you the advice I could, because... whatever I say comes from a very deep, very sincere feeling.
Size, başka kimsenin benim gibi tavsiyede bulunamayacağını biliyorum çünkü benim kelimelerim çok dürüst ve derin duygulardan doğuyor.
I really like that feeling, you know?
Bu duygu hoşuma gidiyor, biliyor musun?
I don't know cos I don't have that feeling.
Bilmiyorum Starbuck çünkü ben de öyle hissediyorum.
It's just that... sometimes I know what's happening to him, what he's... thinking, what he's feeling. I'm...
Ben sadece... bazen ona neler olduğunu biliyorum, ne... düşünüyor, ne hissediyor.
I know that when I get the feeling, you know, the drift is going to take me.
O duygu gelince biliyorum ki bana yine yol göründü.
And they'd taken, you know, a kind of sheet or canvas... and they'd stretched about this much above my head... and then they shoveled dirt into the grave... so that I really had the feeling of being buried alive.
Bunu ardından bir çarşaf ya da bez gibi bir şeyi başımın bu hizasına kadar gerdiler ve mezarın içerisine toprak atmaya başladılar canlı canlı gömülüyormuşum hissine kapılmıştım.
I mean, that hostility was just some feeling that was, you know... left over from some previous experience.
Bu düşmanlık esasında geçmiş deneyimlerden arta kalan bir histi.
You know, I have a feeling that you'll tell me even if I don't guess.
Bilemesem de sen bana söyleyeceksin galiba.
i know 63170
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you can 181
i know you 1720
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you can 181
i know you 1720
i know you don't know me 17
i know how you feel 379
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know that's right 19
i know what i saw 201
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know that's right 19
i know what i saw 201