I remember one time tradutor Turco
308 parallel translation
I remember one time, when I was way back in- -
Bir keresinde hatırlıyorum da...
I remember one time I was very tired because he had walked through lava fields for a long time. I had slept on the beach.
Hatırlıyorum da bir keresinde çok yorgundum çünkü lav alanlarında yürümüştüm ve sahilde uyudum.
I remember one time, he came down here out of season like now.
Bir seferinde gene böyle sezon dışında buraya geldiğini hatırlıyorum.
I remember one time, he stole a fountain pen.
Bir keresinde hatırlıyorum, bir dolmakalem çalmıştı.
I remember one time a Filipino captain was trying to make one of them talk
Hatırlıyorum bir keresinde Filipinli bir kaptan birisini konuşturmaya çalışıyordu.
I remember one time you come storming into my office.
Bir keresinde sinirli bir şekilde odama girdiğini hatırlıyorum.
I remember one time we was walking towards Eighth Street.
Bir gün 8. Caddede yürüyorduk.
I remember one time, couldn't have taken more than 2,000 off that niggerhead.
Bir keresinde şu kara kafalılardan 2000'den daha fazla koparamamıştım.
I remember one time we was out of ointment... and Jesus gave me some of his cologne.
Hatırlıyorum, bir defasında merhem bitmişti,.. ... Jesus da bana tıraş losyonundan vermişti.
I remember one time I watched you run a screen pass 90 yards... with 10 seconds left on the clock, man, for the winning T.D. against Alabama.
Bir seferinde senin perde pasından 90 yard koştuğunu görmüştüm... maçın sonuna 10 saniye kalmıştı, dostum, Alabama'ya karşı kazandıran gol.
I remember one time, I was maybe 7 or 8, my dad and I took a truckload of apples to market in another town.
Bir zamanlar, ya 7 yaşındaydım ya da 8, babam ve ben bir kamyon dolusu elmayı başka bir kasabadaki bir pazara götürdük.
I remember one time... he brought me and my little brother home bicycles.
Bir keresinde, bana ve ufak kardeşime bisiklet getirmişti.
I remember one time we went to Coney Island, and I had a runny nose, and someone hit me so hard in the bumper cars that I swallowed all my snots. Bang!
Bir keresinde Coney Adasına gitmiştik, ve burnum akıyordu, ve çarpışan arabada birisi bana çok sert vurdu ben de bütün sümüğü yutmuştum.
I remember one time in Selma...
- Bir keresinde Selma'da...
I remember one time back down there in Macon.
Bir keresinde Macon'daydım, hiç unutmuyorum.
I remember one time.
Bir seferini hatırlıyorum.
I remember one time I followed the old man for a whole summer every day day in, day out.
Bir keresinde, hatırlarım, o yaşlı adamı bütün bir yaz her gün takip etmiştim.
I remember one time, late afternoon, Gordon and I were walking down the hall, and we heard the thing running.
Bir kez, öğleden sonra, Gordon ve ben hatırlıyorum koridorda yürürken, içeriden gelen ses duyduk.
I remember one time I was in a place like this.
Bir zamanlar böyle bir yerde bulunduğumu hatırlıyorum.
- And I remember one time...
- Ve hatırlıyorum da, bir keresinde...
I remember one time he tried to whup me, but I wouldn't let him.
Bir keresinde beni dövmeye çalıştığını hatırlıyorum, ancak ona izin vermedim.
I remember one time he came home from work real late... and I had been sleeping on the couch... and he came in, and he woke me up... and he laid on top of me... and he told me, he said, "Take off your panties."
Koltukta uyuyordum. İçeri geldi ve beni uyandırdı. Üzerime çıktı ve bana "pantolonunu çıkar" dedi.
I remember one time we had this fry bread eating'contest... and he ate 15 pieces of fry bread.
Bi'keresinde... şu, kızarmış ekmek yarışmalarından yapmıştık... 15 tane kızarmış ekmek yemişti.
That's funny, uh,'cause the way I remember it, the one time I really needed you, you know, when my wife was killed, you got coked up and burned down the restaurant we worked at.
Tuhaf, çünkü benim aklımda şey diye kalmış sana bir kere gerçekten ihtiyacım oldu hani karım öldürüldüğünde kokain çektin ve çalıştığımız restoranı kül ettin.
I remember one time we tored the paper off we found a couple of hundred dollar bills behind it
Yine yatak odası bu bina yapıldığından bu yana boyanmamış.
First time I can remember, I don't want one.
Hatirladigim kadariyla ilk kez canim istemiyor.
I remember one time- - - Zebulon.
- Hiç unutmam, bir keresinde...
Last time I remember, I had a mother, a father, two sisters and one's married.
Son hatırladığıma göre bir annem, bir babam, biri evli, iki kız kardeşim vardı.
people, grown people, more people than I could remember at one time before, watching me.
Gerçek bir yarışta, insanlar, yetişkinler, daha önce hiç görmediğim kadar çok insan beni izliyordu.
I remember... one time I was all dressed up to go out and take this girl to a basketball game.
Hatırlıyorum da bir keresinde giyinmiştim kızın birini basket maçına götürecektim.
I remember this one time...
Hatırlıyorum da, bir seferinde...
I remember I tried to beat him up one time just to get him to tell me what was in the note.
Bir keresinde onu dövmeye çalıştığımı hatırlıyorum o notta yazanı bana söylesin diye.
As long as I can remember, people been giving me a hard time about one thing or another.
Bugüne kadar herkes bana zor anlar yaşattı.
Just remember, I'll only tell you one time, don't fuck me, Tony.
Ama sakın unutma... sana bir kez söyleyeceğim... bana kazık atma Tony.
The one time I remember something!
İlk defa bir şeyi hatırladım.
I don't think I can remember so much at one time.
Böyle bir anda hatırlayabileceğimi sanmıyorum.
Remember, the last time I came there was that girl... the one I told to clench her fist
Hatırladın mı, son geldiğimde şu kız vardı hani... yumruğunu sıkmasını söylemiştim.
I remember me and Slim Waterman got into a fight over her one time.
Bir zamanlar Slim Waterman ile onun için kavga etmiştik.
You know of all the relationships I'll look back on in 50 years'time I'll always remember this one.
Biliyor musun 50 yıl sonra geri dönüp baktığımda bütün ilişkilerim içinde bunu daima hatırlayacağım.
Yeah, next time I see one, I'll remember that.
Bir hanım görürsem, bunu hatırlarım.
I can remember the time when one drunken Kraut... tried to get onstage and John Lennon was eating onstage... and he threw his knife at him.
Bir Almanın sahneye çıkmaya çalıştığını, John Lennon'ın da... o esnada sahnede yemek yediğini hatırlıyorum. ALLAN WILLIAMS - Beatles'ın Organizatörü
Dilemma, dilemma. Well, let's see how others may have handled this. I remember reading one time,
çocuklar, Peg hadi ama yeni bulduğumuz servetimizin bizi Dynasty dizisindeki gibi birbirimize düşürmesine izin vermeyelim
Just you picked the one time I like not to remember.
Sadece, hatırlamayı sevmediğim bir konuyu seçtin.
I can remember this one time, I was on a beach, and there are all these kids and they're all singing, yellow submarine.
bir keresinde hatırlıyorum, kumsaldaydım, etrafımda bir sürü çocuk vardı, ve hepsi de sarı denizaltı şarkısını söylüyorlardı.
I want you to close your eyes and remember the last time Mickey gave you the hard one.
Gözlerini kapatıp Mickey'nin seni son becerişini hatırlamanı istiyorum.
JIM Well, I remember this one time... in a Banshee at night in combat conditions, so the carrier has no lights.
Şey, bir keresinde bir Banshee ile gece uçuşu yapıyordum, yani uçak gemisinde karartma vardı.
Oh, wait, I... I remember she also said she wanted to sleep with me one last time.
Bekle, ben ayrıca benimle son bir kez yatmak istediğini söylediğini hatırlıyorum.
You know, every time I go on one of these flights to rescue Zoe, I remember the summer we almost lost her.
Ne zaman, Zoe'yu kurtarmak için bu uçaklara binsem... onu neredeyse kaybettiğimiz o yaz aklıma gelir.
Remember you said I was like two different people? Well, one of them has to go. But the other one is having a really, really good time and will come back.
İki farklı insan olduğumu söylemiştin ya, birinin gitmesi gerekiyor ama öbürü çok iyi vakit geçiriyor ve geri dönecek.
Actually, I remember this one time. This is funny.
Aslında, şimdi aklıma geldi, biraz komik bir hikaye.
I remember the first time Dr. Mora here coerced me into taking the shape of a cube with one of his electrostatic gadgets.
Dr. Mora'nın elektrostatik araçlar kullanarak beni burada ilk kez bir küp şekli almam için zorladığını hatırlıyorum.
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember you now 18
i remember it well 51
i remember 2232
i remember you 386
i remember that day 26
i remember something 18
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember you now 18
i remember it well 51
i remember 2232
i remember you 386
i remember that day 26
i remember something 18