I remember thinking tradutor Turco
583 parallel translation
You Know, On Our Wedding Day, When I Was Waiting To Walk Down The Aisle To You, I Remember Thinking,
Düğün günümüzde, koridordan sana doğru yürümeyi beklerken şöyle düşünmüştüm,
I remember thinking how hot it was, wondering -
Ne kadar sıcak olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum, tam olduğunda... Üşüyorum.
As we walked through the station, I remember thinking...
İstasyona geldiğimizde, şöyle düşündüğümü anımsıyorum :
I remember thinking how tactful you were not to mention it.
Bundan bahsetmemekle ne kadar ince davrandığını hatırladım.
children don't think about beauty... but I remember thinking it was much bigger.
Çocuklar güzellik üzerine düşünmüyorlar ama çok daha büyüktü diye düşündüğümü hatırlıyorum.
I remember thinking seven would have been lucky.
Yedinin şanslı olması gerektiğini düşündüğümü hatırlıyorum.
I remember thinking at the time how unpleasant it would be to have to walk for any distance up that road at that time of night.
O sırada şöyle düşündüğümü anımsıyorum : gecenin bu saatinde o yolda herhangi bir mesafeyi yürümek zorunda kalmak hiç de hoş olmazdı.
Things were pretty foggy... but I remember thinking that I mustn't scream.
Eşyalar oldukça bulanıktı fakat çığlık atmamam gerektiği düşüncesini hatırlıyorum.
At the time, I was running from a chemistry professor. I remember thinking, "What a pretty girl."
Ben de kimya profesöründen kaçıyordum ve koşarken içimden "Ne kadar hoş bir kız" dediğimi hatırlıyorum.
I remember thinking, "What a horrible accident."
"Ne korkunç bir kaza" diye düşünüyordum.
I remember thinking it was lovely, but would I ever see it again?
Çok güzel olduğunu hatırlıyorum ama orayı bir daha görebilir miyim?
'And I remember thinking to myself, how terrific she was'and how much I loved her.
Onun ne kadar hoş biri olduğunu, onu ne kadar sevdiğimi düşünüyordum.
In fact, I remember thinking :
Gerçekten, şunu düşündüm :
I remember thinking as though it weren't too late to tell him :
Bazı şeyleri söylemek için çok geç olmadığını düşündüğümü hatırlıyorum.
I remember thinking :
Aklımdan şu geçmişti.
Well, I remember thinking to myself as that palomino stared at me from across the corral with a real kind of proud and angry look, that if ever there was a time for turning back, this was it.
Tayın çitin diğer yanından bana gurur ve öfkeyle baktığını düşündüğümü hatırlıyorum, geri dönmek için bir zaman varsa, o bu zamandı.
I remember thinking :
Şöyle düşündüğümü anımsıyorum :
When I arrived in this city, I remember thinking that I would die here.
Bu şehre geldiğimde, burada öleceğim diye düşündüğümü hatırlıyorum.
out of his mind. I remember thinking, "If he fires that, " there's half a dozen people in this room, any of them could be killed or maimed. "
Eğer tüfeği ateşlerse içeride yarım düzine insan var ve herhangi biri ölebilir ya da sakat kalabilir. " diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Now, I happen to own this rifle, which I loaded and pressed to my forehead, and I remember thinking :
Bir tüfek aldım ve onu doldurup, alnıma dayadım. Kendimi öldürmeye karar vermiştim.
And I remember thinking, "That's my leg. I wonder if there's any beer in that can."
Ve "o benim bacağım, acaba o kutuda biraz bira var mıdır" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
I remember thinking, it's kind of strange she didn't drive right out.
Kızın hemen gitmemesi bana da garip gelmişti.
"I remember thinking how wonderful she was, and how beautiful she looked at that moment."
Onun ne kadar harika olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum. Ve o anda ne kadar güzel göründüğünü.
Hmmm... and when I was a small boy, I used to watch the marsh warblers swooping in my mothers undercroft, and I remember thinking,'will men ever dare do the same?
Hımmm ben de çocukluğumda, bataklık kuşlarını seyreder, annemin kabrine çullanır, hatırladığım kadarıyla şöyle düşünürdüm :
Because that was my birthday and I remember thinking at the time that having Costain arrested and put behind bars would be the best birthday present anyone could ever hope for.
Çünkü o gün benim doğum günüm. Ve hatırlıyorum da Costain'in yakalanıp hapse atılması ne güzel bir hediye olur diye düşünüyordum.
I remember thinking, "I'm losing it."
"Deliriyorum" dediğimi.
And I remember thinking, "well, guess it's time to do it."
Ve bunu düşündüğümü hatırlıyorum, "Bunu yapmanın zamanı geldi."
When he bent my head backwards I blacked out with the pain, but I remember thinking " It's going to happen.
Kafamı geriye eğdiğim zaman ağrı azalıyor. Ama bazen düşünüyorum.
I remember thinking "I'm grown-up."
"Büyüdüm" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
I remember thinking very highly of Private Bell - not wanting to see his record tarnished by a formal charge.
Er Bell'in sicilinin resmi bir suçla lekelenmesini görmek istemediğimi düşündüğümü hatırlıyorum.
I remember thinking they were so lucky.
Çok şanslı olduklarını düşündüğümü hatırlıyorum.
And I remember thinking how when... it reached my heart, I'd be dead.
Hatırlıyorum da, kalbime ulaştığında öleceğimi düşünmüştüm.
I remember thinking he was crazy but I also remember thinking we spend half our lives asleep.
Hatırlıyorum, O bir çılgındı ama hatırladığım kadarıyla biz ömrümüzün yarısını uyuyarak geçirdik.
I remember thinking how mad he'd be when he saw what she'd done.
Eve geldiğinde ve onun ne yaptığını gördüğünde, nasıl deliye döneceğini düşündüğümü hatırlıyorum.
You just remember, darling, I'll be thinking of you, and only you, every minute of the time.
Sevgilim, sadece seni düşüneceğimi unutma... ve sadece seni, zamanın her dakikası.
I remember thinking how faded they were, but theywerered. What is all this nonsense?
Monte...
I remember thinking he was afraid.
- Hatırlıyorum da, korktuğunu sanmıştım.
I was thinking about your creed, remember?
Senin düşüncene katılıyordum, hatırlamıyor musun?
I was just thinking about the night you hurrahed the town. Remember?
Kasabada sevinç çığlıkları attığın geceyi düşünüyordum.Hatırladın mı?
No, I'm not asking that, remember, he was thinking that I'm his father?
Yoo onu sormuyorum. Hani beni babası sanıyordu ya.
I remember watching his shoe, and thinking- -
Ayakkabısını izlediğimi, ve kenarının- -
You know, I was thinking this afternoon. You remember I loaned you a bottle cap or something?
Bugün öğleden sonra aklıma geldi de, hatırlıyor musun sana bir kapak ödünç vermiştim.
Now, if you're thinking of becoming a hero I suggest that you remember the lady-fair.
Eğer kahramanlık taslamayı düşünüyorsan, sana önerim peri kızını düşün.
I was thinking.. Remember that dinner you promised me at home?
Aslında bizdeyken söz verdiğin yemeği hatırlıyor musun?
Thinking of death I cannot sleep, remember?
Ölümü düşündükçe uyuyamıyorum, hatırladın mı?
You know, I can remember when your idea of fun- - thinking about fun was, like, when you wanted to put some catnip in Elvis's kibble.
Biliyor musun, eğlenceden ne anladığını düşünüyorum da- - yani eğlenceden tüm anladığın, Elvis'in kovasına kedi maması koymaktı.
I also remember thinking, "Maybe they can sew that leg back on."
"Belki o bacağı geri dikebilirler" diye düşündüğümü de hatırlıyorum.
Oh, uh, Big Red... you know, I've been thinking. Remember about a month ago, one night you came back from swapping recipes... strangely, how could I say, horny as a toad.
Koca Kızıl bilirsin, düşündüm de hatırlarsan geçen ay bir gece yemek tarifi takasından döndüğünde garip bir şekilde, nasıl desem sen azmış bir vaziyette geldin.
You got to remember, I wasn't thinking very clearly.
Sen hatırlamalısın, ben pek iyi düşünemiyordum.
I was trying to remember what I was thinking when I said yes.
"Evet" derken aklımdan geçenleri hatırlamaya çalışıyorum.
No, actually, I was thinking if you wanna have a wedding to remember, let's have one.
Hayır. Eğer hatırlayacağın bir düğün istiyorsan yapalım.
i remember one time 19
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember you now 18
i remember it well 51
i remember 2232
i remember that day 26
i remember something 18
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember you now 18
i remember it well 51
i remember 2232
i remember that day 26
i remember something 18