If i could tradutor Turco
27,646 parallel translation
If I could be born again,
- Eğer yeniden doğabilseydim,
If I could catch him that day, nothing would happen to Jeong So Eun.
- Eğer onu o gün yakalayabilseydim, - Jeong So Eun'a bir şey olmayacaktı.
I gave her a necklace with a diamond "M" on it, and I wanted to ask her if I could have it back to give to my mom.
Ona elmastan "M" yazana bir kolyr vermiştim ve... onu Anneme verebilmek için geri almak istediğimi söyleyecektim.
Hey, guys. Well, I, uh, was wondering if, um... I've had a surgery come up later this week, and so I wanted to ask if I could please have
Merhaba, merak ediyorum da hafta sonuna doğru önemli bir ameliyatım var.
Please know that if I could've done more...
Daha fazlasını yapabilseydim- -
If I could relive one day,
Tek bir günü baştan yaşama şansım olsa...
Believe me, if I could fix you, I would.
İnan bana, seni iyileştirebilseydim iyileştirirdim.
If I could just find a connection between our two victims.
İki maktul arasında bir bağlantı bulabilsem...
Look, maybe this isn't my place, and this is epic stuff, but, you know... if I could have my son and my husband back?
Belki bu inanılmaz şey hakkında bir şey söylemek hakkım değil ama eğer kocamı ve oğlumu geri getirebilseydim.
If I could just see him...
Eğer onu görebilirsem...
If I could just come in for a minute, I have a couple questions for you.
Eğer bir dakika için içeri girebilirsem, sizlere bir kaç sorum olacaktı.
You promised that if I could prove my consciousness, I would be given the chance of a fair trial.
Eğer biliçli olduğumu kanıtlayabilirsem bana adil bir duruşmaya çıkma şansı vereceğinize söz verdiniz.
Because I didn't know if I could trust you.
Çünkü sana güvenebileceğimi bilmiyordum.
If I could tell you, I would.
Söyleyebilsem, söylerdim.
I was wondering if we could talk.
Konuşabilir miyiz diye merak ediyordum.
If I never opened it, literally anything I imagine could be in there.
Eğer hiçbir zaman açmazsam, Hayal ettiğim herhangi bir şey içeride olabilirdi.
Okay, you know, if I could just interject...
- Araya girebilirsem...
I was just wondering if maybe we could talk logistics?
Sadece merak ediyorum, belki lojistikle ilgili konuşabiliriz?
Maybe that's why I was able to fight for him for as long as I did, because I believed that if we got him out, we could live happily ever after.
Belki bu yüzden elimden geldiğince onun için savaştım çünkü onu çıkarırsak sonsuza dek mutlu yaşarız diye düşünürdüm.
- Dr. Grey, if... if it helps, uh, these are his medications and what paperwork I could find.
- Dr. Grey, yardımı olur mu bilmem ama bunlar kullandığı ilaçlar ve bulabildiğim evraklar.
I mean, what could possibly go wrong if angel blood enters the police department's forensic database?
Aynen. Melek kanının emniyetin adli veritabanına girmesinde sorun olur mu hiç?
If you interrogated Helgesen, how could he drown himself?
Eğer Helgesen'i sorguladıysan ; nasıl oluyor da kendini boğabiliyor?
But if I miss my first day, they could fire me!
Ama ilk gün gitmezsem beni kovabilirler!
I said that I thought it would be great if all the kids that wanted to could perform.
Bence tüm çocuklar sahne alabilseydi harika olurdu dedim.
God, if I had your height, the things I could get done.
Senin kadar boyum olsaydı bu işi halledebilirdim.
I didn't even know if Brick could sing.
Brick şarkı söyleyebiliyor mu bilmiyordum.
If I can make Charlie hire me, imagine what I could do to the marks.
Charlie'ye bunu yapabiliyorsam avlarına neler yababilirim bir hayal et.
If there was anyone else I could identify, I would.
Öyle biri olsaydı tanımlayabilirdim, yapardım.
- Look, I was thinking. If I can stay here, I could be an asset in the business.
Bak, düşünüyordum da burada kalabilirsem, size işte değerli bir hizmet verebilirim.
- I think, if you want, I could get rid of some of it for you. Um...
İstersen, ondan kurtulmanı sağlayabilirm.
No, if I'm here with you, if I'm part of this, I want to know why we have to go all the way to Charleston when this could have been over.
Hayır, seninle buradaysam, bunun parçasıysam bu bittiği zaman, Charleston'a niye gitmemiz gerektiğini bilmek istiyorum.
I was wondering if you could, maybe, come down to The Keys tonight.
Hey, Nicky, ben baban.
- Now, it's got his DNA on it, - which means I could test it, but I will only do that if I have your permission.
Üzerinde DNA'sı var, yani onu test edebilirim. Ama ancak, iznin olursa yapacağım.
If I had a car, I could get around much quicker.
Araba olursa çok daha çabuk bakabilirim.
Asked if I could hear it ticking.
Sesini duyuyor muyum diye sormuştu.
If I find her, I could come back here and personally thank you.
Eğer onu bulursam buraya gelip sana bizzat teşekkür ederim hatta.
You know, Ric, I could actually help you a lot better with your "book," or whatever that's code for, if you just told me what's really going on.
Ric, biliyorsun bana neler olduğunu söylesen kitaplara bakmak yerine sana yardım edebilirim.
But I have a really bad feeling about what you had to do to get my daughters back... so if you could just... tell me.
Ama içimde kızlarımı geri getirmek için kötü bir şey yapman gerektiğine dair kötü bir his var. Eğer anlatabilirsen yara bandı çeker gibi.
Well, maybe if you had talked to me in Hell instead of sending your little demon torturer, I could've explained the whole thing.
İşkenceci iblisini göndereceğine kendin gelip konuşsaydın bütün olayı açıklayabilirdim.
Lads... if I wasn't sincere, if I meant you harm, there's a dozen ways I could've come in here and taken you all prisoner instead of being unarmed.
Beyler eğer size zarar vermek isteseydim buraya gelmemin bir sürü yolu vardı. Silahsız gelmek yerine hepinizi tutsak alırdım.
You know, actually, I was wondering if you could see if I was good to go on that.
Aslında, merak ediyordum, sorunu doğru mu çözeceğim diye benimle gelip bakabilir misin?
Well, if you want to do something... I mean... really do something... we could use your help.
Güzel, eğer bir şeyler yapmak istersen... demek istediğim... gerçek şeyler... yardımını kullanabiliriz.
I was gonna go check it out later if you could spare me from speeding-ticket duty for awhile.
Hız cezası kesme görevinden çıkmama izin versen bir gidip bakacaktım da.
But if this synthetic could think and feel just as we do, I... I'd argue that gives her certain legal rights.
Ama eğer bu sentetik bizim gibi düşünüp hissedebiliyorsa..... yasal hakları olmasını tartışırım.
Actually, I'd be a lot more fulfilled if you could say that in a Scottish accent.
Aslında bunu İskoç aksanıyla söyleseniz çok daha mutlu olurum.
Jess, what if i told you that there was A place... Where you could work in peace.
Jess, ya sana senin huzurla çalışabileceğin bir yer olduğunu söyleseydim?
Like, if I was recording this, could I use that?
Diyelim ki bunları kaydediyorum. Sonra kullanabilir miyim?
Now, I've got the rest of the suspects in the group covered, but if you could watch this one for me...
Gruptaki diğer şüphelileri hallediyorum. Ama onunla sen ilgilenirsen...
Tim, I was wondering if we could have a little talk?
Tim, biraz konuşabilir miyiz acaba?
If you're worried, I could ask. Mrs Christie to have a little word with her...
Endişeleniyorsan, Bayan Christie'den onunla konuşmasını isteyebilirim.
Yeah, and if I win, things could get ugly so you might wanna get out of here, get some wheels, and keep the engine running.
Evet, kazanırsam, işler çirkinleşebilir burdan gitmek isteyebilirsin, araç bulup motoru çalıştırmalısın.
if i could have your attention 41
if i could just 45
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if i could just 45
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if i can 158
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it was 105
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it was 105
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if i'm not mistaken 223
if it's a boy 49
if it's all right 48
if i did 272
if i do say so myself 43
if it's ok 18
if it's me 22
if i win 152
if it's not 54
if i'm not mistaken 223
if it's a boy 49
if it's all right 48
if i did 272
if i do say so myself 43
if it's ok 18
if it's me 22
if i win 152
if it's not 54