In some cases tradutor Turco
366 parallel translation
Didn't you know striking a superior is one of the most serious of military offenses punishable in some cases with death?
Üstünüze vurmanın bazen idam gerektiren en ciddi askeri suçlardan olduğunu bilmiyor musunuz?
There is, in some cases, a psychic need to loose evil upon the world.
Bazı durumlarda psişik biri, içindeki şeytanın iplerini gevşetme ihtiyacı duyar.
There is, in some cases, a psychic need to loose evil upon the world.
Bazı durumlarda bir psişik, içindeki şeytanın iplerini salıverir.
There is, in some cases, a psychic need, a desire for death.
Bazı durumlarda bir psişik, ölümü arzular,...
In some cases, we are below the circulation levels we have guaranteed our advertisers.
Bazı durumlarda reklâm verenlerimize garanti ettiğimiz tiraj sayısının altına düştük.
In some cases, it is possible.
Bazı vakalarda bu mümkün.
This technique, in some cases, can restore life for a limited period.
Bu yöntem, bazı durumlarda, kısıtlı bir süreliğine yeniden hayata döndürebilir.
" In some cases, major mental disturbances have occurred.
"Bazı durumlarda çok ciddi akıl sağlığı problemleri gözlenmiştir."
It seems like you added up my life, and I'd spent it all either stomping other men or in some cases getting stomped.
Hakkımda çok şey duymuşsun,... kimi zaman patırtının tam ortasında kimi zaman, politikanın içinde.
In some cases, the natives repulsed us with barrages of stones and arrows.
"Bazı adalarda yerliler bizi taşlar ve oklarla kovdular."
"In some cases, household duties, important as they are, " are not sufficient to gratify a woman's desire for expression.
" Bazı durumlarda, ev işleri, önemli olsalar da bir kadının kendini ifade etme isteğini tatmin etmede yeterli değillerdir.
In some cases we can, but the foetus was disposed of five days ago. Here's the station, where the trains are.
Yapardık, ama bu cenin 5 gün önce ölmüş.
Surely in some cases...
Ama bazı vakalarda ~
- In some cases schizophrenia paranoia Is dangerous, as the dictionary would say.
- Bazı durumlarda şizofrenik paranoya tehlikelidir, sözlüklerde böyle yazar.
indeed in some cases what we become, depends on the number, and nature, of these little blighters.
Bazı durumlarda gerçekten bizi biz yapan şey, doğaya, küçük kazanlara, ve sayıya bağlı.
In some cases it's even been possible to distinguish the murderer's face at the very moment he committed the crime.
Bu tür deneyler Almanya'da, ABD'de ve son zamanlarda İtalya'da şaşırtıcı sonuçlar vermeye başladı.
It says there that in some cases, the sale of popcorn in the theaters almost doubled.
Orada diyor ki, bazı hallerde patlamış mısır satışı salonda neredeyse ikiye katlıyor.
In some cases, they've been designed by other computers.
Bazı aşamalarda, bilgisayarlar tarafından dizayn ediliyorlar.
The result of sapper walters's action Was that the enemy received wet patches upon their trousers And in some cases
Walters'ın eyleminin sonucunda düşmanın pantolonları ıslandı ve bazılarının kalçalarında kızarıklıklar ortaya çıktı.
The head, or in some cases... the extremities removed, and... the remainder of the corpse left intact.
Görevliler bazı örneklerde, cesetlerin yalnızca bazı kısımlarının alınmış olduğunu rapor ettiler. Bazılarında kafa, bazılarında ise el ve ayaklar kesilmiş cesedin geri kalanına ise dokunulmamış.
In some cases, canibalismno is tolerated by civilized societies.
Neyse, yamyamlık buradaki medeni otoriteler tarafından göz ardı ediliyor.
Well, in some cases they can't pull the same load over the short haul but they live longer.
Şey, bazı durumlarda aynı yükü taşıyamazlar ama daha uzun yaşarlar.
In some cases, we know only the tantalizing titles of books that had been destroyed. In most cases, we know neither the titles nor the authors.
Spesifik birkaç konuda, sadece yokedilen kitap başlıklarını çoğunlukla da ne başlıkları ne de yazarları biliyoruz..
Since the state was forced to lay off a number of clerical employees... the vehicular records have been way behind... as much as 60 days in some cases.
Eyalet, birçok yazıcısını işten çıkarmak zorunda kaldığı için, araç kayıtları çok geride kaldı. Bazı davalarda 60 günden fazla geride kaldı.
In some cases, I think so.
Bazen, olabilir diye düşünüyorum.
In some cases the facts are to people, not vice versa.
Şey, bazı durumlarda olay insanlara gelir, insanlar olaylara gitmez.
In some cases an AusIese can be attacked by noble rot.
Bazı durumlarda Bir Auslese, bir basilin saldırısına uğrayabilir.
See, I think films with scenes of graphic disembowelment and mutilation can, in some cases, help people to, well, release some of the fears and aggressions of modern society.
Bence iç organların ve uzuvların parçalandığı sahneleri olan filmler bazı durumlarda insanların modern dünyanın korku ve saldırganlığını atmalarına yardım bile edebilir.
At least he cared enough to remember my birthday, which is more than Ican say for certain two people who sprang painfully, and in some cases, backwards from my loins.
Hiç değilse o doğum günümü hatırlamak nezaketini gösterdi. Aynı şeyi kasıklarımdan acı vererek ve hatta ters olarak çıkan bazı kişiler için söyleyemem.
Well, in some cases, that may be.
Evet bazı durumlar için bu doğru.
Although, in some cases, it's a total mystery.
Buna karşın bazı durumlarda bu tam bir gizemdir.
But despite this restriction in the diet,... these long-chain fatty acids have remained the same,... in some cases even increasing.
Ancak bu sıkı diyete rağmen,..... uzun yağ zincirleri aynı düzeyde kaldı,..... hatta bazı vakalarda yükseldi.
I hope you'll note that all Of my textbooks are being returned... in excellent condition- - in some cases, still in their original wrappings.
Umarım tüm deneme sınavı kitaplarımı harika bir biçimde geri getirdiğim... için bana not verirsiniz- - .. bu bağlamda göstermek isterim ki, hala hepsi gıcır gıcır.
Federal regulators were influenced records were destroyed... ... and pressure was brought to bear in some cases by President Mitchell himself.
Federal yöneticiler etki altında kalmış... kayıtlar yok edilmiş... ve bazı olaylarda... bu baskı... bizzat Başkan Mitchell tarafından uygulanmıştır.
Always know the answer will be, "Yes, she is." And in some cases, "Yes, he is."
Cevabın her seferinde "evet öyle" ve bazı zamanlarda "adam da öyle" olacağını bil.
Some object identical in all three cases.
Her üç olayda da özdeş bir nesneyi.
Cases have been recorded in which the victims, driven by some abnormal urge, actually believed the blood of other people was necessary to keep them alive, became psychopathic killers in order to obtain it.
Bazı kurbanların dosyalarındaki ifadelere göre anormal bir dürtüyle diğer insanlara ait kanının yaşamaları için gerekliliğine gerçekten inanıyorlar ve kana bağımlı olan psikopat katiller haline geliyorlar.
Some cases of murder start when that door there behind you opens up... and a fellow rushes in all covered with sweat and confusion... and fills you full of bad dope about the setup.
Bildiğiniz gibi, bazı cinayet davaları arkanızdaki kapının açılıp canhıraş bir vaziyette içeri giren adamın sizi, kurdukları dümen hakkında yanlış istihbarata boğmasıyla başlar.
But some cases, like this one... kind of creep up on you on their hands and knees. And the first thing you know, you're in it up to your neck.
Ancak bazı davalar, örneğin bununki gibiler... elleri ve dizleri üstünde sürünerek hissettirmeden yaklaşır ve bir de bakarsınız ki boğazınıza kadar batağa saplanmışsınız.
Sister, I've known some pretty hard cases in my time.
Vaktiyle oldukça çetin vakalara bakmıştım.
Yes, there's always that slight chance that it might do some good in the more violent cases.
Her zaman küçük de olsa bir şans vardır. Fazla şiddet eğilimli vakalarda işe yarayabilir.
But, uh, in here, we have some very nasty Cases, indeed. To be or not to be.
Ama burada çok ağır vakalar var...
"In my lifetime, I have recorded some 60 cases," "demonstrating the singular gift of my friend, Sherlock Holmes," "dealing with everything from the Hounds of the Baskervilles"
Sherlock Holmes'un dehasını kanıtlayan 60 davasını kaydettim, herşeyle ilgili, Baskervil Tazısı'ndan tutun da gizemli kardeşi Mycroft ve de şeytansı profesör Moriarty'ye kadar.
There's some food in the cases in the cellar.
Kilerde yiyecek bir şeyler var.
I expect they'll give him some money, but there's no real way to compensate in cases like these.
Sanırım biraz para verirler. Bu gibi durumlarda zararı telafi etmek zordur.
They've changed some for the best... in an awful lot of cases for the worst... and some they have not changed at all.
Βazι şeyleri iyileştirdiler... çοğu zaman daha da bοzdular... bazι şeylerse hiç değişmedi.
Pick up some cases. Check them in at the counter.
Birkaç valizin kayıt masasına bırakılması gerekiyormuş.
I've solved some major cases since I've been in this joint.
Görevde bulunduğum süre içinde bazı önemli suç dosyalarını çözdüm.
I have testified in some of the most complex psychological cases of the century.
Yüzyılın en karmaşık davalarında benim ifademe başvurulmuştur.
My dad left some cases of beer in the garage.
Babam garajda birkaç bira sandığı bıraktı.
It is you who have written down some of Mr. Holmes'cases in such an interesting way.
Bay Holmes'ün bazı vakalarını çok ilginç şekilde yazıya döken kişisiniz.
in some ways 155
in some way 55
in some cultures 27
cases 98
in somali 65
in so many ways 25
in so many words 29
in some way 55
in some cultures 27
cases 98
in somali 65
in so many ways 25
in so many words 29