Indistinct shouting tradutor Turco
102 parallel translation
- You can't do that! - [Indistinct Shouting]
Bunu yapamazsınız!
( indistinct shouting )
Bay Başkan.
[indistinct shouting, fighting]
[Belli belirsiz itişmeler, kavga]
Anybody got a light? [indistinct shouting] What's up, Blood?
Ateşi olan var mı? Naber, Blood?
Hey, goddamn it, man! [indistinct shouting ] [ siren wailing]
Hey, hassiktir adamım! Senin o lanet kıçını tekmeleyeceğim!
- [Indistinct Shouting]
- [şerefe belirsiz]
[Indistinct Shouting]
[alkış]
( INDISTINCT SHOUTING )
Pekala.
[Indistinct shouting]
( Belli belirsiz bağırışlar )
- [Indistinct Shouting] - Yo, where's my Wife Swap?
"Eş Değiş Tokuşu" nerede?
[Indistinct shouting] step aside, please.
- Lütfen, kenara çekilin. - Kenara çekilin.
[Indistinct shouting]
- Burada. - Geri gelin.
[indistinct shouting]
- Bekle biraz...
- [indistinct shouting on TV ] - [ man] Aids is a disease that...
AIDS çok tehlikeli bir...
[indistinct shouting ] [ man 2]... goes corner to corner. - Waiting for a...
Köşeden köşeye doğru gidin.
[indistinct shouting]
Ne? ! İşte Öğütücü.
Don't scorn a gift. [indistinct shouting] Town on fire!
Ama bu büyük parmakları kontrol edemiyorum bile.
[indistinct shouting] Unh!
Senin icabına bakacağım.
( indistinct shouting )
Hayır. Taylor, git ahıra bak. Hemen!
[Indistinct shouting]
[Indistinct shouting]
( indistinct shouting over clacking ) What will it be now?
Ben, Flack'e Nicole'ün fotoğrafını Brooklyn'deki kahvelerde soruşturmasını söyleyeceğim.
Miss Taylor! [Indistinct shouting]
Bayan Taylor!
[Indistinct shouting]
Tanrı ahlaksızlığı cezalandıracak.
Help me. [Indistinct shouting]
Yardım et.
[Indistinct shouting]
[belirsiz bağırışmalar]
[Shouting, Indistinct]
[Tokat sesleri]
[Indistinct Shouting] Hey!
Hey!
- [Talking, Indistinct ] - [ Shouting, Indistinct ] [ Herman] Hit the hole!
Hadi hadi!
Give'em some room. [Indistinct Shouting]
İşte geliyorlar.
- [Men Shouting, indistinct]
Dışarı geliyorum!
- / / But that's all right, we're looking as cool as can be / / - [Shouting, Indistinct]
- / / But that's allright, we're looking as coolas canbe / / - [Shouting, Indistinct]
[shouting, indistinct ] [ indistinct]
Seni geberteceğim! Deliler.
[People Shouting, Indistinct]
[Belli belirsiz insan bağırışları]
[Singing, Shouting Continue, Indistinct]
[Şarkı sesleri. Belli belirsiz Bağrışmalar sürer]
[Singing, Shouting, Indistinct]
[Şarkı sesleri. Belli belirsiz Bağrışmalar sürer]
[Continues Shouting, Indistinct]
[Belli belirsiz Bağrışmalar]
- [Crowd Cheering ] - [ Indistinct Shouting]
Evet.
[indistinct yelling and shouting ] [ shouting and yelling] Foxxy, sweetly : oh, wait a minute, now.
Foxxy tatlım bekle biraz şimdi.
[Chattering ] [ Shouting, Indistinct ] [ Growling ] [ Screaming]
Görürsün.
- [Shouting, Indistinct ] - [ Monk] I got another one.!
Bir tane daha aldım!
[Woman Shouting, Indistinct] Oh, my God!
.. Aman Allahım!
We're still deliberating. [Shouting, Indistinct ] [ Tape Tearing]
Tartışmaya devam ediyoruz İşte
[Shouting indistinct commands]
[Bağırma, anlaşılmayan komutlar]
[crowd cheering, shouting ] [ song playing, indistinct]
7 GÜN ÖNCE
- [Gunfire ] - [ Shouting, Indistinct]
- [Silah sesi ] - [ Uzaktan bağrışmalar]
[Shouting, Indistinct]
[Uzaktan bağrışmalar]
[indistinct shouting] I'm so scared!
Çok korkuyorum.
[Indistinct shouting] I hope I get a sunburn.
Umarım güneş yanığı olurum.
( Horns honking, indistinct shouting ) Darren!
Darren!
[Indistinct shouting]
Kesin artık şunu parazitler.
[Indistinct shouting]
Lütfen gülümse hayatım.