Johannes tradutor Turco
382 parallel translation
" Johannes Gutter has been arrested!
" Johannes Gutter tutuklanmış!
" All his life Johannes Gutter has devoted himself to our just cause!
"Johannes Gutter tüm hayatı boyunca kendini... "... haklı davamıza adamıştı!
" Johannes Gutter!
" Johannes Gutter!
Johannes Gutter! "
Johannes Gutter! "
"Release Johannes Gutter!"
"Johannes Gutter'i serbest bırakın!"
The prisoner we're transporting is not Johannes Gutter at all! "
"Naklettiğimiz tutuklu Johannes Gutter falan değil!"
Oh, the operation on Johannes'leg proves that.
Johannes bacak operasyonu bunu kanıtlıyor.
- Gregorius Johannes Bund, sir.
- Gregorius Johannes Bund, efendim. Güney Afrika.
- Aren't you Johannes?
- Johannes, sen misin?
Why don't we talk to Johannes?
Johannes ile bir konuşsak?
Johannes?
Johannes?
- Johannes!
- Johannes!
- Alexander said your name is Johannes.
- Alexander dedi, isminiz Johannes'miş.
You take Johannes'bunk, and Johannes will move in with the men.
Sen Johannes'in eşyalarını al, o işçilerle kalır bundan sonra.
Johannes!
Johannes!
- Try to calm down, Johannes.
- Sakin ol, Johannes.
Johannes, let her go!
Johannes, bırak gitsin!
Remember when Johannes was a child and we only had Hans helping us?
Hatırlar mısın, Johannes çocukken yanımızda sadece Hans çalışıyordu?
- Johannes was right to hit him back.
- Johannes karşılık vermekte haklıydı.
- But then Johannes came.
- Sonra Johannes doğdu.
Sometimes, when he was drunk, he'd hold Johannes and cry.
Bazen ; sarhoş olduğu zamanlarda, Johannes'i alır ve ağlardı.
Then he started tormenting me.
Sonra Johannes bana çile çektirmeye başladı.
In that case, I'm damn proud that Johannes hit back today.
Öyleyse, bugün Johannes'in babasına vurmasına daha da sevindim.
- Do you love Johannes?
- Johannes'e mi aşıksın?
- I'm leaving with Johannes.
- Johannes ile gideceğiz.
I'm leaving tomorrow, and I'm taking Johannes with me.
Yarın ayrılıyorum, Johannes ile birlikte.
But Johannes stays.
Ama Johannes kalsın.
There are things I could tell Johannes.
Johannes'e gerçek yüzünü anlatırım.
I've been chained to this boat for years with Alice and Johannes.
Bu gemide, Alice ve Johannes ile birlikte zincirlenmiş gibiyim.
- You and Johannes!
- Sen ve Johannes!
You and Johannes...
Sen ve Johannes...
- Johannes, did you hear me?
- Johannes, dediklerimi duymadın mı?
Erwin Johannes Eugen Rommel... commander-in-chief of the enemy army... and the most celebrated German soldier since World War I.
Erwin Johannes Eugen Rommel... Alman Ordusu Komutanı ve... 1. Dünya Savaşı'ndan bu yana Almanların en ünlü askeri...
What do you expect?
Ne bekliyordun? Johannes Brahms'ı mı?
Johannes is out on the dunes again.
Johannes yine kum tepelerine gitti.
- Johannes?
- Johannes?
So there's trouble with Johannes again.
Johannesle ilgili bir sorun mu var yine?
Do you mean Johannes?
Johannes'i mi kastettin?
Is Johannes?
Johannes...?
What good does all this do, Johannes?
Bunların neye faydası var, Johannes?
With Johannes's special abilities I thought he might be the spark that could fire Christendom again from this farm.
Johannes'in özel yetenekleri bana, Hristiyanlık ateşini... yeniden alevlendirebileceğini düşündürdü.
Johannes will be himself again.
Johannes kendine gelecek.
I'm sorry for Johannes.
Ben Johannes için üzülüyorum.
Johannes is perhaps closer to God than the rest of us, but your father...
Johannes belki de Tanrıya hepimizden daha yakındır. ama baban...
Johannes, be quiet and shut the door.
Johannes, sessiz ol ve kapıyı kapat.
Now then, Johannes, now then!
Tamam Johannes tamam!
Johannes will never be any different.
Johannes hiç bir zaman değişmeyecek.
Because God did not hear your prayers when you knelt by Johannes's bed.
Çünkü Tanrı dualarını duymadı, Johannes'in yatağına diz çöktüğünde
Have you spoken to Johannes?
Johannes'le mi konuştunuz?
- Johannes studied theology.
- Johannes ilahiyat okumuş.
Yes, Johannes, yes.
Tamam Johannes tamam