English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / John casey

John casey tradutor Turco

92 parallel translation
Special Agent Spade, Detective John Casey.
Özel Ajan Spade, Dedektif John Casey.
Hi, I'm John Casey.
Merhaba, ben John Casey.
It slipped my mind that my friend John Casey was coming over and we work at Buy More together.
Tamamiyle aklımdan çıkmış, Arkadaşım John Casey'in de geleceğini söyleyecektim. Buy More'dan iş arkadaşım.
To John Casey and his many quiches, which are equally as great. Mm-hm. Mm-hm.
Ve Casey'e de onun o aynı derecede güzel poğaçaları için.
John Casey, my co-worker.
Casey'di. İşyerinde ki John Casey.
- John Casey, you're next.
John Casey! Sıra sende. - Bir saniye.
Here's to John Casey dodging another bullet.
İşte karşınızda bir kurşundan daha kurtulan John Casey.
And this is John Casey. Who's even more harmless.
- Bu da John Casey Sarah'dan bile daha zararsız biri.
- John Casey.
John Casey.
You see, Fulcrum knows John Casey's NSA.
Dayanak John Casey'in NSA'den olduğunu biliyor.
Run with my tail between my legs and go get John Casey.
Öcü görmüş gibi kaçıp John Casey'i çağır.
Yup, John Casey scares me.
Evet, John Casey beni tırstırıyor.
Excuse me. Can you tell me where I can find John Casey?
Affedersiniz, acaba John Casey'yi nerede bulabilirim?
Uh, John Casey, you say?
John Casey mi? John Casey mi dediniz?
John Casey? You know, I'm gonna go to the back and...
Arka tarafa gidip bir bakayım.
I'm looking for John Casey.
John Casey'yi arıyorum.
And John Casey is unfortunately not working today.
Maalesef John Casey bugün çalışmıyormuş. Ne zaman gelir, bilmiyorum.
You love me, John Casey.
Sen beni seviyorsun, John Casey.
Whoa, whoa! Major John Casey, National Security Agency.
Binbaşı John Casey, Ulusal Güvenlik Teşkilatı.
John Casey, carrying you home at 4 : 00 in the morning, smelling like booze and cheap hairspray.
Sevgili komşumuz, John Casey, sabahın dördünde seni eve taşıyordu içki ve ucuz saç spreyi kokuyordun.
Meet my new lieutenant assistant manager, john casey.
Vekil Müdür Yardımcısı John Casey ile tanışın.
You really think the premier gives a flying crap about you,
Haydi ama. Başbakanın cidden seni taktığını mı sanıyorsun John Casey?
Hello, John Casey.
Merhaba, John Casey.
John Casey, you truly are the "Angel of Life".
John Casey, siz kesinlikle bir Yaşam Meleğisiniz.
NSA Agent John Casey in his apartment, speaking to an elderly gentleman.
NSA ajanı John Casey evinde kendinden yaşlı bir beyle konuşmakta.
"Chuck, will you betray your country " or will you turn in your friend and partner, John Casey, for stealing the pill? "
" Chuck, ülkene ihanet mi edeceksin yoksa arkadaşın ve ortağın John Casey'yi ilacı çaldığı için teslim mi edeceksin?
John Casey is one of the most loyal spies out there.
John Casey en sadık ajanlardan biridir.
You don't know John Casey.
- John Casey'yi tanımıyorsunuz.
Alex Coburn faked his death in Honduras in 1989, the same day that John Casey was recruited for NSA Black Ops by a Colonel James Keller.
Alex Coburn 1989'da Honduras'ta öldü gösterildi. Aynı gün John Casey Albay James Keller tarafından NSA Harekât Ekibi'ne katıldı.
Find and capture Colonel John Casey.
Albay John Casey'yi bulun ve yakalayın.
From this point on, your name is John Casey.
Bundan böyle adın John Casey.
BIG MIKE John Casey!
John Casey!
To be John Casey, not John Crazy.
John Kaçık değil de John Casey olabilecek misin?
- Per my excellent peripheral vision which is a valuable spy skill I can tell you that one John Casey is now exiting the restroom.
- Chuck, ajanlığın gereklerinden olan müthiş gözlem yeteneğimle Casey'nin lavabodan geldiğini söyleyebilirim.
See, I thought John Casey wasn't scared of anything. I'm not.
- John Casey'nin hiçbir şeyden korkmadığını sanırdım.
Colonel John Casey.
Albay John Casey. - Ajan Simon.
Which is why as we speak, there are some very bad people looking for him, including a man named John Casey.
İşte bu yüzden peşinde kötü adamlar var. John Casey de bunlara dâhil.
John Casey works with my brother.
- Casey kardeşimle aynı yerde çalışıyor.
I have reason to believe that our neighbor, John Casey, is a very, very, bad man.
Komşumuz John Casey'nin kötü bir adam olduğunu düşünmek için makul sebeplerim var.
There are some very bad people looking for him, including a man named John Casey.
Peşinde, aralarında John Casey'nin de olduğu çok kötü adamlar var.
Is that John Casey?
John Casey mi o?
That is John Casey.
Evet, John Casey.
What about John Casey?
- Peki ya John Casey?
John Casey's home.
- John Casey evde.
John Casey's watching us like a hawk.
Casey şahin misali bizi izliyor.
John Casey, if I had the height or the willpower, I would slap you across the face right now, okay?
John Casey, iradem veya boyum olsaydı yumruğu gözünün üstüne koymuştum.
Justin, John Casey...
- Justin, John Casey...
You'll be safe here until we figure out what to do about John Casey.
John Casey'ye yapacağımızı düşünürken burada güvende olursun.
There are some very bad people looking for him, including a man named John Casey.
John Casey'nin de içinde olduğu çok kötü adamlar peşinde.
Show my students something, John.
Casey...
John Gibbons, George Casey, this is Robert Pryce my father.
John Gibbons, George Casey, bu babam Robert Pryce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]