English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ K ] / Kno

Kno tradutor Turco

69 parallel translation
I really don't kno w where to begin this thing, do you, markham?
Nereden başlayacağımı bilmiyorum ya sen Markham? Evet, Sir John.
In one lifetime, a man kno ws man y pleasures :
İnsan hayatı boyunca birçok zevk tadar.
Sure hope he kno ws we're on his side.
Umarım ondan yana olduğumuz biliyordur.
What I want to kno is why you helped her, that's what I find interesting. Why I helped her?
Benim bilmek istediğim şey, senin ona neden yardım ettiğin.
I didn't kno you liked to run.
bilmiyordum.
Well, i'm not sure i kno w what you're driving at, but i know that no w is not the proper time.
Ne kastettiğini bilmiyorum, ama uygun zaman değil.
- Obviously, you don't kno w who the fuck I am.
Açıkça görülüyor ki benim kim olduğumu bilmiyorsun.
Crichton... kno...
Crichton biliyor.
If you could see. you'd kno ho beautiful this land - our home - is.
Görebilsen, bu toprakların ne kadar güzel bir yer olduğunu bilirdin.
We kno hat aaits us. and e are prepared to meet it.
Bizi bekleyeni biliyor ve buna kendimizi hazırlıyoruz.
Frank, I think I kno
Frank, ben biliyorum galiba.
- "Anyone kno you're here?"
- burada olduğunu kimse biliyor mu?
You kno you're cometey urrounded?
Etrafın tamamen sarılı, biliyorsun değil mi?
"O do" / "kno you on't hurt her?" Nouh ith your fay voice.
"Ona zarar vermeyeceğinizi nerden bileyim?" Yeter.Kes şu nonoş sesini.
We are rather curious, however, to kno whow you suddenly were shifted from a worker in a cafeteria to the code room.
Daha ziyade nasıl olup da, birden bire kafeteryada çalışırken şifre odasına geçtiğinizi merak ediyoruz.
Resident I'm fine, but... all right, I'm gonna page richard.I'll let him kno you're here.
Ben iyiyim, ama... Pekala, Richard'ı çağıracağım. Burada olduğunu bilmek isteyeceğine eminim.
I don't kno'
Bilmiyorum.
Do you kno yhow much this club made last year?
Geçen sene bu kulüp ne kadar kar etti biliyor musunuz?
# And you kno... #
"Kendi kaderimizi tayin edemezsek, siyahlar özgür olamayacaktır."
Hovering, you kno, lik e eightless.
Ağırsızmış gibi adeta uçarak.
And then he tells me, " You kno, kid, never give up.
Sonra dedi ki : " Asla vazgeçme evlat.
I kno it sounds cocky for saying that, but, I mean, I am, lik e the best.
Biliyorum, kendini beğenmiş biri gibi konuştum, ama gerçekten en iyisiyim.
You kno my greatest joy as a surf promoter?
Bu işteki en büyük kıvanç kaynağım mı?
He as lik e a son to me, you kno?
O benim evladım gibiydi.
And then he ent up to this old shack, you kno.
Sonra eski kulübesine girdi.
And I realised, you kno it as Z.
Ve fark ettim ki, o aslında Z idi.
Anybody kno hose board this is?
Bu kimin tahtası?
But then, you kno, he starts to surf circles around me.
Ama sonra, etrafımda daireler çizmeye başladı sörfüyle.
I don't kno...
Bilmem...
How do you kno-
Nereden biliyorsun?
- Right now, but I kno you like to watch, Babs, so come on in if you want a thrill.
- Tam şimdi, ama izlemeyi sevdiğini biliyorum Babs, heyecanlanmak istiyorsan gel izle.
I've kno coach Dickes for a long time.
Rakip takımın Koçu Dickes'i eskiden beri tanırım.
I don't, I don't kno and I am the first to admit that I was not the greatest guy back then.
Bilmiyorum, o zamanlar harika bir adam olmadığımı itiraf etmem gerek.
You're going to get me upset, you kno You promised me something!
Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun. Bana söz vermiştin.
Do you kno about her movie?
Onun yaptığı filmi biliyor musun?
Everyone there kno what I did.
Oradaki herkes ne yaptığımı biliyor.
KNO X : Hey, what are you doing in there?
Ne yapıyorsun sen orada?
Hey, you kno I-I think things are starting to look up. feel like I'm at a real turning point, career-wise.
Bence işlerim düzeliyor gibi kariyerim açısından dönüm noktasında gibi hissediyorum.
One more fuckin'rule, howevers. "dis year its kickin off right here Dun kno we got the shotgun dere"
1 kural daha
I don't kno - yes, I guess they were in blue!
Bilmiyorum! Evet, mavilerdi sanırım.
And as you kno I am deeply partial to your etouffee.
Bildiğin gibi senin buğulamana bayılırım.
But if you want to trade, I could take- - Uh, oh, I don't kno w - those pearls you're wearing.
Ama takas yapmak istersen, ne bileyim, şu inci kolyeyi alabilirim.
Thank you. And I think it'. And, you kno since it was my idea,
Teşekkür ederim.Bizim için de bir deneyim olacak, ayrıca fikir benden çıktı, ve bunun üstesinden geleceğim.
No, I don't kno w, what do you want?
Hayır, ne istediğini bilmiyorum?
But this much, I kno
Ama bu sefer, biliyorum.
... You kno the kicking, the screaming, the bed-wetting.
... tekmeliyorsun, çığlık atıyorsun yatağı ıslatıyorsun.
I just want you to kno...
Sadece bilmeni istiyorum ki...
I kno -
- Biliyo...
- I don't kno...
- Bilmiyorum...
KNO X :
Sonra konuşalım, olur mu?
How do you kno...?
Benim ismimi nereden...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]