English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Les

Les tradutor Turco

3,672 parallel translation
Et les valises?
Et les valises?
Les girls.
Les kızlar.
From my left, there is Les Carbray from Allied Laboratories.
Sol tarafımda, Allied Laboratuvarlarından Les Carbray var.
Les, good to see you.
Les, seni gördüğüme sevindim.
Excuse me, Les.
İzninle Les.
So, Les...
Les...
Thanks, Les.
- Sağ ol, Les.
Les, I really would appreciate a copy of that transcript.
Les, gerçekten de formun bir kopyası çok işime yarayacak.
Right, Les?
Haksız mıyım Les?
Why does this have to be so Les Misérables?
- Çektiğim bu eziyet bittiğinde...
My mother's : the Widow Blanc Tour Philippe-le-Bel, Moriere-les-Avignon.
Annemin adresi var. Dul Blanc Tour Philippe-le-Bel, Moriere-les-Avignon.
Widow Blanc Tour Philippe-le-Bel, Moriere-les-Avignon.
Dul Blanc Tour Philippe-le-Bel, Moriere-les-Avignon.
I was born and raised in lssy-les-Moulineaux.
Iss-les-MOulineaux'ta doğdum ve büyüdüm.
Les Halles is a hole.
Halles bir delik.
We always go to Les Deux, just'cause all our friends are there.
Sürekli Les Deux'a gideriz. Çünkü arkadaşlarımız hep orada.
I'm not sure if it is a good idea, "Les 2 Morues" ( "The two cod" )
İyi bir fikir mi emin olamıyorum, "2 Morina"
- Your mum's a mong.
Les gibi. Annen sisko.
'House of Blood'. And, of course, the Cajuns, they like to call it 'Lieu Oú Les Morts Ne Sommeillent Jamais'.
Buranın Fransız kökenli halkı ise buraya "Le ou les morts Ne sommeillent jamais." diyor.
I'm looking to see if Les Camembert is building his diabolical weather machine.
Les Camembert şeytani hava makinesini yapıyor mu diye bakıyorum.
Les Camembert knows this beachfront property will be gold someday.
Les Camembert sahilin bir gün altın değerinde olacağını biliyor.
It reeks in here.
Burası leş gibi kokuyor.
It stunk like shit.
Leş gibi kokuyordu.
♪ I smell the blood of a stinkin'Pom!
# Leş gibi İngiliz kanı kokusu alıyorum! #
A stinking introduced species.
Leş kokulu türetme bir türsün.
But you know what would really stink?
Ama gerçekten leş olan şey ne olurdu, biliyor musunuz?
It seems like only yesterday you were just my little glob of clay and other putrid ingredients.
Seni balçık ve leş kokulu başka malzemelerden yarattığım o gün, hala dün gibi aklımda.
Those skanks you're texting.
O mesaj attığın leş karılar var ya...
Yeah, but I didn't swallow dick for tips, you dirty skank.
Evet ama senin gibi para için el alemin sikini emmedim leş kaltak.
All you got. Give me Duffy!
- Başkana leş kargası diyebilir miyim?
The hooded crow has gone.
Leş kargası gitmiş.
This thing stinks of organized crime.
Bu şey leş gibi organize suç kokuyor.
You reek.
Leş gibi kokuyorsun.
Reek!
Leş!
Reek.
Leş.
My name is... Reek.
Benim adım Leş.
scavengers?
Leş yiyen hayvanları mı?
Scavengers? Look at this.
Leş yiyen hayvanlar mı?
But it's stink. It's disgusting.
Leş gibi kokuyor.
It kind of stinks.
Bir leş parçası gibi sanki.
This place stinks of poop!
Burası leş gibi kokuyor.
Stinking.
Leş gibi.
If a madman created a scavenger hunt, this is what it would look like.
Manyağın biri leş avına çıksa, bunun gibi bir şey olur herhalde.
Sons and brothers in their hundreds left for carrion.
Yüzlerce oğul, kardeş leş gibi kokmaya bırakıldı.
"Stank," by Kisha.
"Leş!" Kisha'dan.
Man, that breath is kickin'!
Adamım, nefesi leş gibi!
They're scavengers, little more than beasts.
Bunlar yaratıklardan biraz daha küçük leş yiyicilerdir.
They're stinking vermin.
Onlar mikrop gibi leş kokuyor.
"It's dark in here and Neil's jeans stink."
Burası çok karanlık ve Neil'in pantolonu leş gibi kokuyor.
I mean, those are gross.
- Onlar leş gibi.
He's gotta fill that hole where Ginger was. It reeks.
Ginger'dan geri kalan çukuru doldurması lazım, leş gibi kokuyor.
It reeks out here.
Leş gibi kokuyor ortalık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]