Looking for you tradutor Turco
27,169 parallel translation
So you're looking for your mama?
Yani annen gibi birini mi arıyorsun?
And when we finally got to your door I started to tell you about my job but you were distracted looking for your keys.
Ve sonra kapına geldiğimizde sana işimden bahsetmeye başladım ama anahtarlarını aramakla meşguldün.
Hey, Libby, there's a whole lot of people looking for you.
Libby seni arayan bir sürü insan var.
Hey, Ashley, the Chief Super's looking for you.
Ashley, Başkomiser seni arıyor.
Yeah, the police are looking for you.
Evet, polis seni arıyor.
Okay, um, because you set the gold standard and you're looking for your next challenge.
Çünkü yeni bir standart belirledin ve sonraki zorlu savaşını bekliyorsun.
They're looking for you. Did they hurt you?
Seni arıyorlar.
I was looking for you.
Sana bakmıştım.
Been looking for you, cousin.
Seni arıyordum kuzen.
Bruce Wayne came looking for you, but he was acting all weird...
Bruce Wayne seni arıyordu ama çok garip davranıyordu.
They came to the station looking for you.
Seni ararken merkeze geldiler.
If you're looking for my tattoo, it's here. Oh!
Eğer dövmemi arıyorsan aha da burda.
- So, you're looking for a platonic fling.
- Yani platonik bir kaçamak arıyorsun.
You're looking for Elliot?
Elliot'ı arıyorsun?
I know you don't believe me but I really was looking out for you.
Bana inanmadığını biliyorum ama ben senin arkanı kolluyordum.
And all we're doing is looking for the same thing you are.
Biz de sizinle aynı şeyi yapıyoruz.
Hanna, what about Sara telling me we're looking for the same thing you are?
Sara'nın bana söylediği ne olacak, "Biz de sizinle aynı şeyi arıyoruz."
Everyone has been looking for you, so let's get you in there.
İçeri girelim.
I'm not gonna lie, kind of looking forward to you being someone else's problem for the next five hours.
Yalan söylemeyeceğim önümüzdeki beş saat boyunca başkasının problemi olmanı iple çekiyorum.
Just, you know, looking out for the family.
Aileye sahip çıkıyorum işte.
Why are you looking for her?
Neden arıyorsunuz?
I'm just looking out for you.
Sadece seni kolluyorum.
You're looking for Matthew.
Aradığınız kişi Matthew.
What makes you think you know what I'm looking for?
Aradığım şeyin yeni zorlu bir savaş olduğunu sana düşündüren ne?
What makes you think I know what I'm looking for?
Aradığım şeyi bildiğimi sana düşündüren ne?
It's what you say when you're looking for other people who've made radios.
Telsizde başkalarını ararken söylediğin bir kısaltma.
Is that what you think I'm looking for?
Sence aradığım şey bu mu?
You know, I want you looking for people at that class tonight.
Bu akşam o sınıfta onun yerine birilerini bakmanı istiyorum.
It wasn't exactly the response you were looking for, right?
Aradığın cevap tam olarak.. .. bu değildi, değil mi?
You went looking for it,'cause you want to keep me in line, make sure I keep doing your bidding.
Gidip aradın, çünkü isteklerini yerine getirmen için uslu durmamı istiyorsun.
I believe the adjective you're looking for is, uh, "epic."
Sanırım bulmaya çalıştığın sıfat "destansı"
Whatever it is you're looking for, I don't think it's in there.
Aradığın her neyse orada olduğunu sanmıyorum.
What are you looking for, anyway?
- Neye bakıyorsun?
What exactly are you looking for?
- Ne arıyorsunuz?
Listen, I was looking at my third quarter staffing budget and I'd like to offer you a few days punch up on a show I'm doing for Waze.
Üçüncü çeyreğin personel bütçesine bakıyordum da Waze için yapacağım program için sana birkaç günlük bir iş teklif ediyorum.
If you're looking for the crossbow bolts,
Arbaleti arıyorsan eğer onu..
And if you're looking for something to draw, here's the face of the guy who's gonna win, huh, right here.
Git tahtayı kur. Çizecek bir şey arıyorsan da kazanacak adamın yüzü burada.
Take it you're still looking for God?
Sanırım hala tanrıyı arıyorsun?
- What were you looking for?
- Ne arıyordunuz?
Were you looking for us?
Bizi mi arıyordun
To be clear, my client contacted you the minute he heard you were looking for him.
Kesinleşmesi için söylüyorum ki müvekkilim arandığını öğrendiği anda buraya geldi.
You're always looking out for me.
Benim için hep tetikte oldun.
I appreciate you, everyone looking out for me.
Size minnettarım, herkes bana gözkulak oluyor
What are you looking for?
Ne arıyorsun?
I hope you meet the lady you're looking for.
Umarım aradığın kişiyi bulursun.
You already know who we're looking for, don't you?
Çoktan kimi aradığımızı biliyorsun değil mi?
Maybe you could describe this item that you're looking for. I could try and help you find it.
Aradığın şu eşyayı tanımlayabilirsen bulmana yardımcı olmaya çalışabilirim.
- You must be looking for Tommy.
Tommy'yi arıyor olmalısınız.
You know, Ogdenville is looking for a prison chaplain.
Biliyorsun, Ogdenville bir hapishane papazı arıyor.
All right, I'm gonna go put this in my hiding place, and don't bother looking for it,'cause you'll never find it.
Bunu gizli mekanıma saklayacağım ve aramaya bile zahmet etme çünkü hiçbir zaman bulamayacaksın.
I was looking out for you.
Ben seni düşünüyordum.
looking for a job 23
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for 74
looking for something 96
looking for her 19
looking for me 75
looking for work 29
looking for answers 19
looking for what 25
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for 74
looking for something 96
looking for her 19
looking for me 75
looking for work 29
looking for answers 19
looking for what 25
looking for this 81
looking for him 28
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
looking for him 28
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31