Looking for answers tradutor Turco
434 parallel translation
I've been looking for answers to certain problems.
Bazı sorunlara çözüm arıyordum.
_ We were just looking for answers.
- Sadece sorularımıza cevap arıyorduk.
We're looking for answers. Commander.
Biz burada bir yanıt arıyoruz Komutan.
If he's looking for answers from that assassin... my father's sword can get it quicker than brain reading.
Eğer o suikastçıdan bir şeyler çıkacağını düşünüyorsa... babamın kılıcı bu işi beyin okumaktan daha hızlı bir şekilde halledebilir.
We came looking for answers, but maybe we found some insurance too.
Bazı yanıtlar arıyorduk, bu arada belki sigortamızı da bulduk.
You know, I've found that people who come here looking for answers usually know what the answer is, and I think you do, too.
Buraya bir cevap aramaya gelen insanlar genellikle cevabı bilir. Bence sen de biliyorsun.
I'm just a man looking for answers.
Ben sadece yanıt arayan bir adamım.
Looking for answers?
Cevap mı arıyorsun?
Because you're looking for answers and there isn't any... because they're part of the problem.
Çünkü aradığın cevaplar orada değil, onlar sorunun bir parçası.
I know that if I were a smart reporter looking for answers... looking for the source of all the problems in West River...
Biliyorum ki eğer yanıt arayan akıllı bir gazeteci olsaydım... ve Batı Nehrindeki sorunların kaynağını arıyor olsaydım...
And I know that if I were in your position, I would be doing the same thing. Looking for answers.
Ve senin yerinde olsam, ben de aynısını yaparım cevap ararım.
- Looking for answers.
Cevapları araştırıyor.
Duane, when I first saw these drawings, I started looking for answers to the big questions in life!
Duane bu çizimleri ilk gördüğümde hayattaki büyük soruların cevaplarını aramaya başladım.
I had come here looking for answers, hoping not only to lay bare this conspiracy against the country and the men behind it, but to finally learn the truth about the possibility of intelligent extraterrestrial life.
Buraya cevaplar aramaya gelmiştim sadece ülkeye olan bu komployu ve arkasındaki adamları ortaya çıkarmayı değil, sonunda dünya dışı zeki yaşamın olasılığı hakkındaki gerçeği öğrenmeyi umuyordum.
- Looking for answers.
- Sorularıma cevap arıyorum.
Looking for answers, and reasons.
Cevaplar ve sebepler ararlar.
No, I, I am not looking for answers. I, I just
Hayır, ben, ben cevap aramıyorum.Ben sadece..
We're just looking for answers.
Biz yalnızca cevap arıyoruz.
You came here looking for answers and you want something to take back with you.
Buraya cevap aramaya geldiniz ama hala somut bir şey istiyorsunuz.
Didn't you know that Sean O'Connell was here acting for Valerie Megson, all the way from New Zealand, looking for answers?
Sean O'Connell'in buraya Valerie Megson adına Yeni Zelanda'dan geldiğini ve bazı cevaplar aradığını biliyor muydun?
The next day, as Trey looked for action... Charlotte went looking for answers.
Ertesi gün Trey hareket ararken Charlotte da cevaplar arıyordu.
Looking for answers.
Cevapları arıyordum.
Aren't we supposed to be looking for answers?
Sorulara cevap aramayacak mıyız?
So I left Fergus a message from Seal Court, which apparently put him on our trail, and he came here looking for answers... he and Cropper from the sound of it.
Seal Court'tayken Fergus'a mesaj bırakmıştım bu şekilde izimizi buldu ve yanıt aramak için buraya geldi. Anladığım kadarıyla o ve Cropper.
You're looking for answers too.
Siz de cevaplar arıyorsunuz.
We're both looking for answers.
Hepimiz cevaplar arıyoruz.
If he talks, those three bullets might give us the answers we've been looking for.
Eğer konuşursa, bu üç kurşun bize aradığımız cevapları verebilir.
The answers we're looking for are beyond that wall, not here.
Aradığımız cevap o duvarın ötesinde, burada değil.
Okay, we're looking for a mummy that answers to the name of harold.
Harold denilince cevap veren bir mumya arıyoruz.
I want them to stop looking to me for answers begging me to speak again, write again, be a leader.
İnsanların benden cevap beklemeyi... tekrar yazmam, lider olmam için yalvarmayı kesmelerini istiyorum.
We doctors are always looking for the answers. - Oh, Gail!
Sorularıyla hayatın sırrını bulmaya çalışırlar hep.
And I finally have the answers I've been looking for.
Nihayet aradığım cevapları da buldum.
Well, before I begin swinging through the ship looking for breakfast, we'd better find some answers.
Gemide kahvaltı arayarak sallanmaya başlamadan önce bazı cevaplar bulsak iyi olacak.
I can't help but feeling for those people that come here... lost or in pain, guilt... looking for some kind of answers.
.. buraya gelen kaybolmuş, acı içinde, suçluluk duyan.. .. bir yanıt arayan insanların.. .. acısını hissetmekten kendimi alamıyorum.
Whether or not you've got a crystal ball, life is a search for answers, and everybody's looking, all at the same time, in the same general place, which is probably why we keep tripping over each other.
Kristal küreniz olsa da olmasa da, hayat sorulara yanıt aramaktır. Ve herkes aynı anda, aynı yerde arıyor. Belki de bu yüzden birbirimize takılıp düşüyoruz.
Unless Agent Mulder has found the answers they're looking for.
Ancak Ajan Mulder aradıkları cevabı çoktan buldu.
Did you find the answers you were looking for?
- Aradığın cevapları buldun mu?
All the answers you've been looking for, John.
Aradığın tüm yanıtlar John.
Both fine answers, but we were looking for leafy.
İkiside iyi cevaplardı ama cevap "yapraklı" olacaktı.
start looking inside for the answers.
cevap için içinize bakmaya başlayın.
As more cities are affected by the ash and the death toll rises to 3000 people are looking to the mayor of South Park for answers.
Gittikçe daha çok şehir küller altında kalıp ölü sayısı 3000'e ulaşırken ülke genelinde herkes South Park Valisinden açıklama bekliyor.
If you're looking for specific answers, be less cryptic with your questions.
Eğer kesin cevaplar istiyorsan, soruların daha az şifreli olsun.
You're looking for cIear-cut answers.
Net yanıtlar arıyorsun.
You need to stop looking to movies for all the answers to life's questions. Okay?
Hayattaki bütün sorunların cevaplarını filmlerde aramayı bırak, tamam mı?
This place in Marathon, all those answers that you're looking for, um...
Marathon'daki bu yer, aradığın tüm cevaplar, hm...
You'll find the answers we're looking for.
Aradığımız cevapları bulman an meselesi.
Buddy, if you're looking to me for answers, I'm flattered... but you've come to the wrong place.
Dostum, eğer benden bu konuda bir cevap aıyorsan, ne mutlu bana... ama maalesef yanlış adama geldin.
♪ If you've got a problem, if you're feeling low ♪ ♪ Looking for some answers... ♪ Oh, gosh, now I'm stuck.
Sorununuz varsa moraliniz bozuksa, cevap arıyorsanız...
♪ Looking for some answers... ♪ MARTIN :
Cevap arıyorsanız...
♪ Looking for some answers ♪ ♪ Things you need know ♪
Cevap arıyorsanız, Öğrenmeniz gerekenler olursa.
He's a human now, you're not gonna find the answers you're looking for in that book.
O artık insan, aradığın cevapları o kitapta bulamayacaksın.
looking for a job 23
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for you 158
looking for 74
looking for something 96
looking for her 19
looking for me 75
looking for work 29
looking for what 25
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for you 158
looking for 74
looking for something 96
looking for her 19
looking for me 75
looking for work 29
looking for what 25
looking for this 81
looking for him 28
answers 108
looking 1024
lookin 41
lookie 51
looking good 543
looking sharp 44
looking at you 61
looking guy 114
looking for him 28
answers 108
looking 1024
lookin 41
lookie 51
looking good 543
looking sharp 44
looking at you 61
looking guy 114