Maybe you did tradutor Turco
1,385 parallel translation
Maybe you did okay.
Belki de iyi yapmışsındır.
I was starting to wonder if maybe you did some time.
Belki önceden yapmışsındır diye merak ediyordum.
I think maybe you did see something up there.
Bence yukarıda bir şey gördünüz.
Then again, maybe you did.
Belki de bekliyordun.
- Maybe you did it!
- Hayır! Belki de sen yaptın!
- No! Maybe you did that!
O değildi.
He said her wounds were self-inflicted, that she did it to herself, just like you, or maybe you did it to her.
Bu yaraları kendisinin yaptığını söyledi aynen senin yaptığın gibi ya da ona sen yapmış olabilirsin.
Maybe you did know but couldn't do anything about it.
Ya da belki de bunu biliyordun, ama bu konuda hiçbir şey yapamıyordun, ha?
Then, maybe you did it.
O zaman, belki de zehirleyen sendin.
I mean, maybe you didn't mean to do it, but you still did do it unconsciously.
Belki kasten yapmadın ama yine de yaptın. Biliçsizce.
Did you ever think that maybe Danny's waiting for you to ask him to come back?
Belki de Danny geri gelmesini söylemeni senden bekliyordu? Bunu hiç düşündün mü?
And did it ever occur to you that just maybe I'd like to establish a reputation of my own, not as Ed Deline's daughter?
Artı, hiç aklına sadece Ed Deline'nın kızı olmak yerine kendi adımı duyurmak istiyor olabileceğim gelmedi mi?
Okay, maybe I got this wrong, but somewhere between pulling my pants off and passing me the soap in the shower, did you or did you not say that you were going to be helping the D. A.
Tamam, bir yerde pantolunumun arasını karıştırmayı ve duşta sabunu kaçırmayı, ben de yanlış bulurum. D.A'ye yardım edeceğini söyledinmi söylemedinmi.
I mean, maybe he did some work for you guys around here.
Yani, belki sizin için buralarda bir iş yapmıştır.
Well, but, maybe just the possibility that he did - maybe that is the variable that you are disallowing from the problem.
Ama, belki de yapmış olabilir- - belki bu, problemde olması gereken ama reddettiğin bir değişken.
Maybe what you did with Keith was a mistake... but lying to me about it was a choice!
Keith ile yaptığın şey bir hata olabilir ama bunun hakkında bana yalan söylemek bir seçimdi!
Maybe Mackey couldn't figure out how you were end-running us... but I did.
Belki Mackey senin bizi nasıl kandırdığını fark etmedi, ama ben farkettim.
Did you ever think maybe I don't want to be talked about?
Benim hakkımda konuşulmasını istemediğimi hiç düşündün mü?
Maybe I'll find out how MI5 did this before you do.
Belki MI5'ın bunu nasıl yaptığını sizden önce bulabilirim.
Maybe the better question here is, why did you invite me on this dog and pony?
Belki de esas sorman gereken neden beni bu saçmalığa davet ettiğindir.
Did you see any shadows in the water, maybe, some dark shape breach the surface?
Suda gölge gördünüz mü, Belki de, yüzeye yakın bir karaltı?
Did it ever even occur to you that maybe I was sad, too, but I had to refrain from showing it because your despair was just a bottomless pit?
Bu konuda benim de üzgün olabileceğim,... ama senin kederin dipsiz bir kuyu gibi olduğu için bunu göstermekten kaçınmış olabileceğim hiç aklına gelmiş miydi?
Did it ever occur to you that maybe she don't want to sleep in there without Grady?
Orada Grady olmadan uyumak istemeyebileceği hiç aklına gelmedi mi?
Maybe he did, maybe he didn't. But you weren't at fucking home.
Belki söyledi, belki söylemedi, ama evde değildin.
You know what? Maybe I did imagine Angus.
Belki de Angus'u hayal ettim.
You know, most guys would've sent flowers, chocolates maybe, but I gotta say, I did not see this coming.
Bilirsin erkekler genellikle çiçek ya da ne bileyim çikolata gönderirler, fakat şunu söylemeliyim ki böylesini hiç görmedim.
So maybe you can tell me what you think a good punishment would be for what you did.
Belki de bana bu yaptığın şey için çekeceğin cezanın ne olması gerektiğini söyleyebilirsin.
Did I pick up that maybe you and Dory hooked up the other night?
Geçen gece almaya geldiğimde, belki sen ve Dory birlikte takılıyordunuz?
- Well, you know, maybe if I'd have known you were a girl, we wouldn't have talked like we did and got to know each other the same way.
Belki kız olduğunu bilseydim, o zamanki gibi konuşamazdık ve birbirimizi böyle tanıyamazdık.
Because, sweetie, maybe the band... didn't mean as much to them as it did to you.
Neden grubun onlar için de senin için önemli olduğu kadar önemli olduğunu düşünüyorsun?
Maybe even the last couple of months, I haven't been the man I'd promised you I'd be when I first did this,
Bunu yaparken söz verdiğim gibi bir adam olamadım.
Well, did you accomplish anything besides maybe a possible pregnancy?
Peki... Peki muhtemel bir gebeliğin yanı sıra herhangi bir şey başarabildin mi?
Well, maybe he didn't, but you did.
Belki o yapmadı, ama sen yaptın.
- Did it ever occur to you that maybe he prefers to be called Randolph?
- Kendisine Randolph... denmesini isteyeceği hiç aklına geldi mi?
Maybe I like poetry. Did that ever occur to you?
Şiirden hoşlanıyor olamaz mıyım?
You know, maybe if she did then I could've helped.
Bilirsin, eğer öyle yapsaydı, ben de yardım ederdim.
Did you ever think maybe I could be both?
İkisini de yapabileceğimi düşündün mü hiç?
Did you ever think that just maybe... your little precious Angel... isnt yours?
Bunu hiç düşündün mü? Belki de senin küçük kıymetli meleğin aslında senden değil di ha?
- l thought that maybe you could help. - What did you hear?
- Ne duydun?
You always said there ought to be one place that you knew about and you thought about and maybe even longed for, but you did never did get to see.
Sen her zaman bildiğin, düşündüğün ve hatta özlemini çektiğin ama hiç gidip görmediğin bir yer olması gerektiğini söylerdin.
No, you said what you felt, and maybe it's about time I did the same thing.
Şey, ne hissettiğini söyledin. Belki benim için de aynı şeyi yapmanın zamanı gelmiştir.
Then maybe you can understand why he did what he thought he had to do... when you said you were going to execute Helo and Tyrol.
Şey, o zaman belki, siz, Helo ve Tyrol'u idam edeceğinizi söylediğinizde yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yaptığı için, onu anlayışla karşılayabilirsiniz.
I just want you to know that maybe Marni Hunter did the same thing.
Sadece bilmeni istiyorum ki belki Marni Hunter da aynı şeyi yapmıştı
Maybe a better question is did you commit the murder?
Belki de asıl şunu sormamız gerek : Cinayeti siz mi işlediniz?
"Just a possessor demon." Did you think maybe he'd like to possess some of our guests downstairs maybe?
"Sadece mal sahibi iblis." Belki misafirlerimizin alt katta bir bazı Eğer o sahip olmak istersin diye düşündün mü?
Maybe becayse whatever Trevor did to you, it wasn't as bad as what you did to him
belki de Trevor sana ne yaptısa senin ona yaptığından daha kötü olmadığı içindi.
So did you have a DVD player, cos I thought maybe we can watch it in your place,
DVD oynatıcın var mı? Çünkü bizde VHS olduğundan sende izleyebiliriz, diye düşünmüştüm.
Did you ever stop to think that maybe I am the plucky comic relief?
Benim filmdeki yürekli komik tip olabileceğimi düşünmedin mi?
Did you ever think that maybe the Caledonians are being leaked information - because not everyone in your country agrees with what you're doing?
Caledonia'lılara bilgi sızdırılmasının nedeninin, ülkenizdeki herkesin yaptıklarınızla hemfikir olmaması olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Or maybe I'll just send a signal to the Wraith like you did.
Ya da belki Wraithlere bir sinyal gönderirim, senin yaptığın gibi.
Did you remember... or maybe even just notice? A U.S. senator's gonna be here in an hour.
Anımsıyor musun ya da fark ettin mi bir saat sonra bir ABD senatörü gelecek?
maybe you didn't 23
maybe you didn't hear me 27
maybe you should be 18
maybe you are 55
maybe you 78
maybe you can't 19
maybe you should 207
maybe you're right 670
maybe you don't 49
maybe you can 86
maybe you didn't hear me 27
maybe you should be 18
maybe you are 55
maybe you 78
maybe you can't 19
maybe you should 207
maybe you're right 670
maybe you don't 49
maybe you can 86