English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Mine was

Mine was tradutor Turco

4,864 parallel translation
But when you killed the shadow, mine was returned and I was revived.
Gölgeyi öldürdüğünüzde gölgem de geri döndü ve dirildim.
A friend of mine was interested.
Bir arkadaşım merak etti.
Mine was amazing.
Ben anlattım. İnanılmazdı.
And mine was a shark.
Ve benimki köpek balığıydı.
- Mine was an accident.
- Benimki ağzımdan kaçtı.
Of course then again mine was full of beer.
Tabii benimki bira doluydu.
Mine was drunk half the time, barely knew my goddamn name.
Benim babam günün yarısında sarhoştu ve ismimi bile güçlükle hatırlıyordu.
In fact, if you took away everything that was Larry's or mine, you'd be alone on the street in your underwear.
Hatta, Larry'nin ve benim eşyalarımı senden alsaydık eğer,... sokakta yalnız ve iç çamaşırlarınla kalırdın.
An associate of mine in New Orleans was advising illicit traffic in the Gulf to be rerouted to New Orleans.
New Orleans'taki bir iş arkadaşım körfezdeki uyuşturucu kaçakçılığının New Orleans'a yönlendirildiğini söyledi.
Zecharia Sitchin's hypothesis, that the Anunnaki came to Earth to mine gold and then created humans to perform the task was both bold and controversial.
Zecharia Sitchin'in hipotezine göre, Anunnakiler, Dünya'ya altın bulmak için geldi ve görevleri doğrultusunda, cüretkar ve tartışmalı bir şekilde insanı yarattı.
It was mine.
Benim.
But... I realized I was doing it more for mine.
Ama anladım ki daha çok kendim için istemişim.
I was unconscious when I lost mine.
Bekaretimi kaybettiğimde kendimde değildim.
Yes, the will was changed, and yes, the money allotted to Haley would technically have been mine.
Evet, vasiyet değişti. Önceki vasiyete göre Haley'e ayrılan para da benim olacaktı.
Hey, that was mine!
- O benimdi! - Pardon.
No, it wasn't Millie's shortcomings, it was mine.
Hayır, Millie'nin hataları yoktu, benim vardı.
Some friends of mine Wanted to let me know before it was too late To right the ship.
Bazı arkadaşlarım çok geç olmadan geminin yönetimini almam için beni uyardı.
I know the choice was not mine but it brought his rage into the world. Then and now.
Seçimin bana bağlı olmadığının farkındayım ancak bu öfkesini geçmişe ve geleceğe doğurdu.
It was mine.
Benim hatamdı.
It was our loan in the bank. Now it's mine, is it?
Bankadayken filan hep bizim kredimizdi, şimdi benim kredim mi oldu?
Was the promised position, from my father, mine?
Babamın sana vaat ettiği mevkii benim mevkiim miydi?
That was mine.
O benim fikrimdi.
It was the first track of mine that all the big DJs played.
Bütün tanınmış DJ'lerin çaldığı ilk parça benimki oldu.
" I wish it was mine.
NİSAN 1939
- Actually, it was mine first.
- Aslında önce benimdi.
Well, long before that, it was mine.
- Çok uzun zaman önceyse benim.
And I was always jealous because I didn't have mine.
Benim kendi grubum olmadığı için bunu hep kıskanmışımdır.
I didn't say it was going to be easy, but if you take care of your side, I take care of mine, we'll be fine.
Kolay olacağını hiç söylemedim ama sen seninkilerle ben de benimkilerle ilgilenirsek sorun kalmayacaktır.
Snotlout, that was mine!
Südüklü, o benimdi!
It was his plan, not mine.
Onunn planıydı, benim değil.
She offered me a ride. And cops didn't even give her a ticket. You know, Blatnoyd was her friend, not mine.
Ve polisler ona ceza bile kesmediler ve Blatnoyd onun arkadaşıydı, benim değil.
- He was shredded by a land mine.
Bir kara mayınına basıp param parça olmuş.
I'd like to say that it was a dream of mine since I was a girl, but the truth is I always wanted to be an actress.
Hep küçüklüğümden beri hayalim olduğunu söylerim ama gerçek şu ki, kendimi bildim bileli aktris olmak istemişimdir.
It wasn't even your date. It was mine.
Senin buluşman bile değildi.
He was supposed to be in the seat next to mine.
O esasında benim yanımda oturacaktı.
One day I was overseeing the emptying of some rocks in the mine.
Bir gün madendeki taşların boşaltılma işlemini denetliyordum.
The Madonna is as much mine as it was Napoleon's.
Madonna benim olduğu kadar Napoleon'un da...
There was no sign of the Madonna that cost Donnie his life, but maybe we'll have better luck in the next mine, in the town of Merkers.
Donnie'nin hayatına mal olan Madonna'dan hala bir iz yok, ama belki de Merkers'deki madende şansımız yaver gidebilir.
What was in the mine?
İçinde ne vardı?
First, one was mine, so that doesn't count.
Öncelikle, birisi benimdi, o sayılmaz.
This was all his idea, not mine.
Hepsi onun fikriydi, benim değil..
It was mine.
Benim oldu.
It wasn't a mine originally, it was a cave.
Aslında bir maden değildi, mağaraydı.
I agree you are sharp but the clue was mine.
Zeki olduğunu kabul ediyorum ama ipucu bendim.
The pleasure was mine.
- O zevk bana ait.
This buddy of mine who was super into boogie-boarding invited me down to his place in Miami to check it out, so I went down there for the weekend.
Sörfe çok ilgi duyan arkadaşım beni Miami'ye devat etti bir hafta orada kaldım.
That corner office was mine!
Köşedeki ofis benimdi!
I was her case worker. A good friend of mine died trying to find her.
İyi bir arkadaşım onu bulmaya çalışırken hayatını kaybetti.
Well, one day I had some blue splotches on my jeans that I got from my niece's birthday at ColorMe Mine, and Charlie thought I was having an affair with the Blue Man Group.
Pekala, bir gün kotuma 6 tane mavi leke bulaşmıştı yeğenimin "Beni Boya" temalı doğum günü partisinde olmuştu ve Charlie de "Mavi Adamlar" grubuyla ilişkim olduğunu düşündü.
When I was nine years old, I knew she should be all mine.
Dokuz yaşında iken, Onun bana ait olması gerektiğini biliyordum.
Oh, the pleasure was mine.
Ne demek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]