Missed tradutor Turco
26,019 parallel translation
I missed your lips.
Dudaklarını özlemişim.
But unfortunately I missed.
- Maalesef ıskaladım.
You missed it.
Kaçırdın.
Maybe I missed it, but maybe it's that little piece of ass Bella that makes you not want to leave.
Belki kaçırdım ama belki de ayrılmak istememe sebebin Bella denen ufak götlü kız.
Missed me!
Iskaladın!
S.H.I.E.L.D. clearly missed something in Zemo's file.
S.H.I.E.L.D. açıkça görülüyor ki Zemo'nun dosyalarında bir şeyleri gözden kaçırmış.
She's missed league night three weeks running.
Üst üste üç maç gecesini kaçırdı.
No, I meant turn right, and you missed it.
Sağa dön dedim. Sapağı kaçırdın.
Go back to the room, help Nick, make sure we haven't missed anything.
Odaya dön, Nick'e yardım et. Bir şeyi atlamadığımıza emin ol.
I missed you last night.
- Seni dün gece özledim.
We missed you at the ballet benefit.
Yardım toplama balesinde gözlerimiz seni aradı.
Told me and Mama how sorry he was for our loss and how much he missed Hanna.
Kaybımız için bana ve anneme üzgün olduğunu söyledi ve Hanna'yı ne kadar özlediğini.
He left my mom and basically missed my entire childhood.
Annemi terk etti ve bütün çocukluğumda ortada yoktu.
I've missed a lot.
Herşeyi kaçırdım.
Missed that too.
- Onu da kaçırdım.
It's just, Ezra and I, we spent a lot of time with each other these last few weeks and.. ... I just realized how much I missed having him in my life.
Sadece, Ezra ve ben son haftalarda beraber çok vakit geçirmeye başladık ve fark ettim ki, hayatımda olmasını çok özlemişim.
Heh, guess I missed my chance for a goodnight kiss.
Sanırım iyi geceler öpücüğünü kaçırdım.
- I missed you.
- Seni özledim.
- I missed you too
- Ben de seni özledim.
So can you take a break tell me what I missed while I was away?
Yani ara verip bana neler kaçırdığımı anlatır mısın?
In 20 years, you're not gonna look back or remember that time you missed breaking into a storm cellar.
20 yıl sonra geriye bakınca... gizlice fırtına mahzenine girmeyi kaçırdığını hatırlamayacaksın.
- See if we missed anything in the witness reports.
- Tanık raporlarına dönüp tekrar bakın.
Not that you missed much.
Pek bir şey kaçırmadın.
You missed the start.
Başını kaçırdın.
Sorry I missed it.
Bak kaçırdığım için üzgünüm.
It's late. You missed the dinner.
Aksam yemeğini kaçırdın.
Missing Person Reports for the last four weeks to see if I missed a pattern.
.. haftada verilen kayıp ilanlarına .. tekrar bakıp kaçırdığım var mı diye göz atacağım.
I clearly missed you turning into a man.
- Seni beklemek isterdim ama...
You missed your window.
Sana ayırdığım süreyi kaçırdın.
How much I've missed.
Çok şey kaçırdım.
I missed you so much.
- Seni çok özledim.
I missed the bus.
- Otobüsü kaçırdım da.
"Sorry, Miss Patty. We missed rehearsal because we were off slaughtering vampires."
"Pardon, Bayan Patty, vampirleri öldürmekle o kadar meşguldük ki provaları unutmuşum."
I've missed you, Dean.
Seni özledim Dean.
Yeah, but we rescued them and Donatello wasn't a part of that, but, yeah, it's possible Crowley missed a few.
Evet ama onları kurtarmıştık ve Donatello onların arasında yoktu ama evet Crowley onu ıskalamış olabilir.
I missed you.
Seni özledim.
I missed a few million birthdays.
Birkaç milyon doğum gününü kaçırmış olabilirim.
I've missed 15 years, I can miss one more night.
15 yılı kaçırdım, bir geceyi daha kaçırabilirim.
The information would go out. You missed the deadline.
El Limpiador'a söylediğim gibi bize bir şey olur, ortadan kaybolursam, bilgi açıklanacaktı.
I missed you so much, Phil.
Seni çok özledim, Phil.
I got a missed call from there last week.
Geçen hafta cevapsız bir çağrı aldım.
Oh, I can't believe I missed number two.
İkinci soruyu atladığıma inanamıyorum.
I missed it.
Kaçırdım.
I wanted to study engineering in college, but I missed the exam.
Üniversitede mühendislik okumak istemiştim ama sınavı kaçırdım.
Missed a few calls.
Birkaç cevapsız çağrın var.
Wallace missed it, as well.
Wallace bunu gözden kaçırdı.
I felt awful. Because I missed who she was, not what she was.
Organik materyali benim için bir şey ifade etmiyor.
- Wouldn't have missed it.
- Kaçıramazdım.
We missed you the other night.
- Geçen geceyi kaçırdın.
We missed you at Grief Group.
Keder Grubu'nda seni özledik.
Ralph, you missed everything.
Ralph, her şeyi kaçırdın.