My guy tradutor Turco
8,954 parallel translation
You gonna sacrifice my guy on the ground?
Benim sahadaki silahımı kurban mı edeceksiniz?
I mean, it got so I trusted my guy on the inside so much, till I realized half of what he said was bullshit.
Ben içerideki adamıma o kadar güveniyordum ki söylediklerinin yarısının palavra olduğunu anlamam zaman aldı.
I slapped a GPS tracker on the guy's truck, and my guy at the DMV is running plates.
Adamın kamyonetine bir GPS yerleştirdim. Ayrıca motorlu taşıtlar dairesindeki arkadaşım plakasını kontrol ediyor.
I am a simple kind of guy, Ms. Nelson... meat and potatoes, football and beer, order in my court, not bombshells.
lasteXit Ben sıradan bir insanım Bayan Nelson et ile patates yerim, futbol ile bira içerim mahkemede karar veririm.
You are a nice guy, but you're not at all my type.
Sen iyi bir adamsım. Ama tipim değilsin.
- I dug it out of my mom's storage last month. And I found a guy in the village, that restores antiques. It was my father's before it was mine.
onu geçen hafta annemin deposundan çıkardım ve köyde antika tamir eden bir adam buldum bu babamın olmadan önce benimdi yani ne zaman hazır hissedersek
Chuck looks this guy right in the eyes, and he says, "get the fuck out of my office, " and don't come back until you buy a decent suit. "
Chuck adamın gözlerinin içine bakti... ve dedi ki ofisimden siktir olup gidin ve düzgün bir takım alana kadar da geri gelme
I go for the second guy, and my gun jams.
Ben de ikincisinin peşinden gittim, ve silahım tutukluk yaptı.
Schmanksy gets a round off and puts the guy down, but, oh, my God, I felt terrible.
Schmansky geri döndü ve adamı indirdi ama, Tanrım, çok kötü hissetmiştim.
Mark wasn't my kind of guy.
Mark benim tipim bir erkek değildi.
Oh, my God, Janet, you should see this guy.
Tanrım, Janet o oğlanı görmelisin.
This is what happens when you hang out with a guy... that's my problem, that's what I'm not doing.
Eğer böyle bir erkekle takılırsam olacağı bu... Benim de problemim o, o yüzden bulaşmıyorum.
I'd like to get my hands on that guy.
Onu elime bir geçirirsem...
Yeah, but this guy hasn't even left the hospital yet. He's my patient in bed 2.
Evet ama adam daha hastaneden ayrılmadı bile. 2 numaralı yataktaki hastam.
Got my best guy poring through the footage as we speak.
En iyi adamım şu anda görüntüleri didik didik ediyor.
I regret that I squandered my high school career getting involved with an older guy.
Yaşımdan büyük biriyle lise hayatımı harcadığım için pişmanım.
You know, we'll call my mom in Santa Barbara. The guy that she's married to, he's loaded.
Annemi arayayım, evlendiği adamda tonla para var.
The guy who cut my neck.
Boğazımı kesen adam, oydu.
Imagine my surprise when I found out that the crazy lady with the knife is the fiancée of the guy that you handed over.
Geçen gördüğüm bıçaklı deli kadın ele verdiğin adamın nişanlısı oluyor.
The guy back in the apartment who had his hand over my mouth, he was in charge. He never said a word, but you all looked at him every time you spoke.
Benim ağzımı kapatan ve apartmanda kalan adam yetkili olan O. Asla konuşmadı... ama hepiniz konuşurken O'na bakıyordunuz.
This is the guy that broke into my car and was asking around about brains.
Benim arabama zorla girip etrafı soruşturan adam buydu.
Any guy would be lucky to have you, but my heart's taken already.
Seninle olacak her erkek şanslı sayılır, ancak benim kalbim zaten dolu.
My one serious guy, Dean.
Ciddi bir ilişkim olmuştu, Dean.
The day before, I was with my mom at the park when some guy on a bike swiped her phone.
Bir gün öncesinde annemle parktayken bir adam bisikletle yanımızdan geçip telefonunu kaptı.
The white guy that stole my phone!
Telefonumu çalan beyaz adam!
Hey, new guy, I laid my ass on the line for you people.
Selam, yeni adam, siz insanlar için kıçımı tehlikeye attım.
[sighs] I mean, the last thing a guy like me needs is an all-knowing supercomputer up my ass.
Yani, benim gibi bir adamın ihtiyaç duyduğu en son şey süper bir bilgisayarın götümün üstünde dolaşmasıdır.
Look. My life is full of martyrs who cave to the bad guy, trying to be heroes, and it never ends well.
Hayatım kötü adamı hapsedip, kahraman olmaya çalışan ölülerle dolu ve hiçbiri iyi bitmiyor.
( Gary ) Why is that guy taking pictures of my kid?
Şu adam neden benim çocuğumun fotoğraflarını çekiyor?
chardonnay for my friend, and, uh, something a guy would drink for me.
Ve, uh, ve benimle içmek için bir içki?
How's my favorite bat guy?
En sevdiğim yarasa insan nasılmış bakalım?
That guy Nick stole my camera.
- Lütfen.
Oh, my God, I almost hired that guy as a sub.
Tanrım, bu adamı az kalsın yedek olarak alacaktım.
I moved out here thinking that he was my soul mate. Turns out he was just another guy.
Ben onun ruh eşim olduğunu düşünerek buralara geldim ama gördüm ki sıradan bir adammış.
Giant black guy jumps out at me, gun to my face.
Devasa siyahi bir adam üstüme atlayıp silah doğrulttu.
You the guy that tapped my Auntie Kara?
Benim halam Kara'yı siken herif sen misin?
Here's the thing about my brother... he's kind of a jealous guy.
Abim böyledir işte... Kıskançtır biraz.
Hey, I need this job, and once this Joe guy takes one look at these puff pastries, he might cut me some slack when he sees my other "not so puff" pastries.
Hey, bu işe ihtiyacım var ve şu Joe denen adam buradaki hoş tatlıları gördükten sonra diğer pek de hoş olmayan tatlılar konusunda bana anlayış gösterebilir.
My friend's a big guy wearing sweats.
Arkadaşımın üzerinde eşofman var.
This guy's taken years of my life.
- O adam yıllarımı aldı.
So it's the same guy? My dad's fire was an arson?
Aynı adam mı yani?
And my sister was a knockout, of course, and every guy in the school was just falling all over themselves to date her.
Kardeşim elbette o zaman da çok çekiciydi. Okuldaki oğlanların ona dibi düşerdi.
This guy killed Leslie Shay, my sister's best friend.
Bu adam Leslie Shay'ı öldürdü, kızkardeşimin en yakın arkadaşını.
My experience is, the office gossips will be bursting to talk to us about this guy.
Tecrübelerime göre, ofistekiler bu adam hakkında bizimle konuşmak için can atıyorlar.
Well, the police caught the bad guy, and they need my help.
Polis kötü adamı yakalamış. Yardımım gerekiyormuş.
He's, uh... he's the guy that killed my brother.
O, şey... Kardeşimi öldüren adam.
Yes, I blame myself for what happened to my husband... but, damn it tracking this guy down is the only thing that gives me purpose.
Evet, kocamın başına gelenler için kendimi suçluyorum ama içine edeyim ki bu adamın izini sürmek hayattaki tek amacım.
I remember one time, my baby was crying on the plane, she was really upset, and this guy, some businessman on the plane,'cause businessmen always think that every flight is a private plane of theirs
Bir keresinde bebeğim uçakta ağlıyordu, çok keyifsizdi ve adamın teki uçaktaki bir işadamı, işadamları her uçağı kendi özel uçağı sanırlar çünkü.
And this guy has his fucking newspaper and he turns around to look at me and my baby and he looks right at me.
Elinde gazetesiyle oturuyor. Dönüp bana ve bebeğime baktı. Direkt bana bakıyor.
"It's my birthday. And my mom and the snake guy are beating me."
"Bugün benim doğum günüm ama annem ve yılan adam beni dövüyor."
I'm a sensitive guy, and you hurt my feelings.
Ben hassas bir adamım, ve canımı yaktın.
my guys 18
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
my gun 69
my gut 23
my guess 223
my guess is 164
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
my gun 69
my gut 23
my guess 223
my guess is 164