English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / My guys

My guys tradutor Turco

7,291 parallel translation
When my guys get here, they'll take Daddy Winthrop.
Benim çocuklar burada olsun onlar baba Winthrop'u alacağım.
My guys are all out on road blocks.
Adamlarım yolları tutmaya gitti.
Listen, uh, I hope my guys didn't scare you at the hospital.
Dinle. Umarım bizim çocuklar seni hastanede korkutmamıştır.
Yeah, I already have my guys on the lookout.
Evet adamlarım arıyor zaten.
I pulled him before my guys went in, did a sweep for drugs.
Adamlarım girmeden önce yakaladım onu. Bir uyuşturucu temizliği yaptım.
One of my guys found this in a doorway up the street.
Benim çocuklar biri bir kapı kadar sokak buldum.
Any other way puts my guys in danger, and I don't do that kind of thing.
Başka türlüsü adamlarımı tehlikeye sokar ve ben de böyle bir şey yapmam.
- I could compromise my guys right out of the Upper East Side, how about that?
- Görevdeki adamlarımı Yukarı Doğu Yakası'ndan ayrılma konusunda ikna edebilirim, buna ne dersiniz?
My guys don't really go in for this sort of thing.
Benim elemanlar bu tip işlere pek bulaşmazlar.
They're my guys -
Bunlar benim adamlarım.
My mom used to bring home guys ten times worse than Jack.
Annem eve Jack'ten on kat beter adamları getirirdi.
No, I mean, I lost track of all them guys after they locked my ass up in Sylmar for a whole fucking year.
Yok yani, beni bir seneliğine Sylmar'a tıkmalarından sonra hepsiyle aramız açıldı.
What, do you guys think I'm gonna have some sort of, like, breakdown and confess everything to one of my students?
Ne, sizler bir çeşit kırılma yaşayacağımı ve her şeyi öğrencilerimden birine itiraf edeceğimi mi düşünüyorsunuz?
No offense, I asked for my personal detail, my regular guys.
Alınmayın ama kişisel güvenliğimi istedim, her zamanki adamlarımı.
All right, guys. My work here is done.
Pekala çocuklar.Burada ki işim bitti.
Guys, let me bring you through to meet my wife.
Sizi eşimle tanıştırmama izin verin.
- Hey, so this... Guys, this is my wife.
- Karım Duffy.
You know how I like to call you guys and girls my soldiers.
Sizlere askerlerim demeyi ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz.
All right, I got to go. I've got two random guys in my office
Odama rastgele iki adam girdi.
Guys, I had my fun, okay, but fun time's over.
Çocuklar. Eğleneceğim kadar eğlendim ama bitti.
♪ I want to capture all these guys ♪ ♪ And make each one my bitch ♪
O adamları yakalayıp Hepsini yola getireceğim
Oh, my god, those guys are such dicks.
Of ya, bu herifler de amma yavşak.
Hey, in that case, you guys want to see my room from when I was a kid?
Bir saate falan geçer. Pekala.
Guys from the Far East try beating me on my turf.
Uzakdoğu'dan gelmiş, benim mahallemde beni dövecek.
Oh, my gosh, guys.
Ah, tanrım, millet.
Those guys tried to kidnap my daughter!
Kızımı kaçırmaya çalıştılar!
Uh, do you guys know my girlfriend, Gretchen?
Sevgilim Gretchen'ı tanıyor musunuz?
But dancing with guys in my grade... They're 17.
Fakat benim sınıfımdakilerle dans edince... 17 yaşındalar.
You guys need my help.
Yardımıma ihtiyacınız var.
I just don't meet new guys at my place. Yeah.
Yeni müşterilerle evimde buluşmam.
Guys, this is my boyfriend, Trent.
Millet, sevgilim Trent.
Guys, Justin's not picking up on any of my hints.
Justin imalarımı anlamıyor arkadaşlar.
I know you guys are just sticking up for Justin, but my dad raised me himself.
Justin'e destek çıktığınızın farkındayım ama babam beni tek başına büyüttü.
And we went to this coffee shop to try and charge it, and the guys were like, "no, you can't use my outlet. I'm writing a screenplay."
Bir kahveciye gidip şarj etmeyi denedik ama herifin biri, "prizimi kullanamazsınız, senaryo yazıyorum" dedi.
I-I look forward to seeing you guys again when my mom dies.
Sizinle annem öldüğünde tekrar görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
- Have you guys seen my friend?
- Arkadaşımı gördün mi?
My parents spoke out and I lost them, and I don't... I don't want to lose you guys, okay?
Ailem de sesini yükseltti ve onları kaybettim ve ben ben sizleri kaybetmek istemiyorum, tamam mı?
Guys, the school needs Wi-Fi, and my job is to run the school.
Beyler, okulun Wi-Fi'ya ihtiyacı var, ve işim okulu yönetmek.
Oh, my gosh, you guys.
Aman tanrım, beyler.
I'm sorry, guys, I'm bound by my station.
- Üzgünüm beyler, emir kuluyum ben de.
That last stunt you pulled put six of my best guys in the hospital.
Son yaptığın, 6 en iyi adamımı hastanelik etti.
I'm at my best when I'm with you guys. Well, that clinches it.
Sizlerleyken en iyi halimdeyim.
Look, I know you guys are questioning my decision here, but this is something I had to do.
Biliyorum, kararımı sorguluyorsunuz ama yapmam gereken bir şeydi bu.
I'm sorry, guys. Uh, this is all my fault.
Özür dilerim, hepsi benim hatam.
And we can... You guys can be my... You guys can be sister wives.
Ve biz, siz benim kardeş eşlerim olabilirsiniz.
You guys go down. I'll go back on my own.
Siz aşağı inin, ben geri döneceğim.
I've known guys like you my whole life.
Sen benim bütün hayat gibi bilinen adamlar inceliyordum.
Oh, my god, you guys.
Siz yok musunuz siz!
You guys aren't my family.
Siz benim ailem değilsiniz.
My dad says that you guys are the scum of the earth.
Babam, sizin dünyanın en rezil insanları olduğunuzu söylüyor.
My brother told me the truth about where you guys met.
Erkek kardeşim adamlarla nerede buluştuğun hakkındaki gerçeği anlattı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]