My soul mate tradutor Turco
310 parallel translation
My soul mate
Hayat arkadaşım.
I would marry my soul mate.
Ruh eşimle evlenirdim.
You're my soul mate.
Sen benim ruh eşimsin.
I want to introduce to you someone so marvelous, so wonderful to me, someone who has supported me, is my life mate, my soul mate, my love mate.
Size benim için muhteşem, harika birini tanıtacağım bana hep destek olan, hayat arkadaşım, ruh arkadaşım, aşk arkadaşım.
My soul mate is Marge.
Benim ruh ikizim Marge.
You're my soul mate. - Don't "soul mate" me!
Beni ruh ikizinleştirme.
That coyote said my soul mate would understand me.
Koyote ruh ikizimin beni anlayacağını söylemişti.
Wherever my soul mate is, it's not here.
Ruhum her nerede ise burada değil.
I always just figured my wife was my soul mate.
Hep karımın ruh ikizim olduğunu düşünürdüm.
- Bob's probably my soul mate.
- Bob, ruh ikizim gibi.
He was my soul mate.
O benim ruh ikizimdi.
I found my soul mate.
Ruh ikizimi buldum.
And my soul mate is Senator Ames Levritt, class of'72.
Benim ruh eşim, 72 mezunlarından Senatör Ames Levritt.
My soul mate.
Ruh ikizim.
And he's my soul mate.
Ve o benim ruh eşim.
I thought this guy was my soul mate.
Clark'ın ruh eşim olduğundan emindim.
- I just met my soul mate.
Ruh ikizimle tanıştım.
And I have been looking for my soul mate for all of my life.
Hayatım boyunca ruh eşimi aradım.
I mean, she was my soul mate.
Yani, o benim ruh arkadaşımdı.
I lost my soul mate to evil.
Ruh eşimi kötülüğe kaptırdım.
As my wife, my lover, my friend and my soul mate, all I am is yours.
Karım, aşkım, arkadaşım ve ruh eşim olarak her şeyim senindir.
My soul mate.
Ruh ikizimi.
This is my soul mate.
Bu benim ruh eşim.
My soul mate is Matt Hutchinson.
Benim ruh ikizim Matt Hutchinson'dur.
What if I asked you... as my soul mate?
Ya ruh ikizim olarak senden bunu isteseydim?
You're accusing my soul mate of murder?
Benim ruh ikizimi cinayetle mi suçluyorsun?
It was then that I knew that Brian was my soul mate.
Ondan sonra anladımki Brian benim prensimdi.
You know, I found my soul mate.
Ruh eşimi buldum.
Preferably something of the, you know "My soul mate went to Florida and all I got was this lousy T-shirt" vibe.
"Ruh eşim Florida'ya gitti ve bana getirdiği tek şey saçma sapan bir gömlek" havasında bir şey olsun.
He may not be my soul mate, but a girl's gotta eat.
Şey, benim ruh eşim olmayabilir, ama bir kızın yiyeceği!
I don't even know if she's my soul mate.
Onun ruh eşim olduğundan emin değilim.
He's my soul mate.
O benim ruh ikizim.
My soul mate?
Ruhlarımız?
You know, soaking'it up in a hot tub with my soul mate.
Ruh eşimle sıcak su dolu küvette sabunlanıyor olurdum.
I'm a hundred percent positive that she's my soul mate.
Ruh eşim olduğuna yüzde yüz eminim.
I had met my soul mate.
Ruh ikizimle tanışmıştım.
I'm not sure. I don't know if you're my true soul mate.
Bilmem ki, ruh eşim misin emin değilim.
And about my being his soul mate and having a love nest with him.
Ruh eşi olmam ve aşk yuvamız olmasını da.
I'm like you, I'm queer, but I haven't met my soul-mate yet.
Sizin gibiyim, eşcinselim ama henüz ruh eşimle tanışmadım.
I was getting to know my new soul mate.
Yeni ruh ikizimle tanışıyordum ben de.
I didn't want my future - I guess you could call her "soul mate" - to see me like this.
Geleceğimin - sanırım ona "ruh eşi" diyorsunuz - beni öyle görmesini istemiyorum.
But you and Max, ahh... you guys have got that whole... look-into-my-eyes, soul-mate thing.
Ama sen ve Max, ahh... Bütün herşeye sahipsiniz... Gözlerime bak, ruh eşi olayları filan.
My forever soul mate.
Sonsuza kadar can arkadaşım.
The last time you met your soul mate... you ran your fingers through his hair and ended up hiding at my house. I still have my key.
- En son ruh ikizinle karşılaştığında parmaklarını onun saçları arasında gezdirmiştin ve o akşamı evimde saklanarak geçirmiştin.
With no true soul mate... I spent the afternoon with my shoe soul mate... Manolo Blahnik.
Bütün öğleden sonramı ruh eşimle değil ayakkabı ruh eşimle geçirmiştim Manolo Blahnik.
Soul mate, my ass!
Ruh eşiymiş!
On my order, the gentlemen holding the daggers will stab their soul mate.
Ben emir verince, elinde hançer olan beyefendiler, hançeri ruh ikizine saplayacak.
You're my soul mate.
Sen benim ruh ikizimsin.
When my clothes were off, you said I was your soul mate.
Elbiselerim yokken, ruh eşin olduğumu söylüyorsun.
" His moon is my star and it's a soul mate.
Bize o çatlak hikâyelerinden birini anlat.
- I can understand your disappointment... losing a potential soul mate like that, but that is my room.
- Kısa bir şeydi. Hayal kırıklığını anlıyorum. Potansiyel ruh eşini kaybettin.