English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / My voice

My voice tradutor Turco

4,051 parallel translation
Jeremy, just listen to my voice.
Jeremy, sesimi odaklan.
I... I'll keep my voice down.
Çok ses çıkarmam.
I want my voice!
- Sesimi istiyorum ben!
My voice?
Sesim mi?
Mum, listen to my voice.
Anne, bana kulak ver.
- Listen to my voice. - Yes.
- Bana kulak ver.
You mean, my voice will go on TV?
Yani sesim televizyona mı çıkacak?
With my voice on, the ratings will skyrocket.
Benim sesimle reytingleriniz tavan yapacak.
I can raise my voice too.
Ben de sesimi yükseltebilirim.
Just like I am with my voice.
Tıpkı sesimde olduğu gibi.
Oh, I'm just warming up my voice a little bit.
Sadece sesimi ısıtıyorum.
Just focus on the sound of my voice.
Sadece benim sesime odaklan.
That's my voice, but I don't remember it.
Bu, benim sesim. Fakat söylediğimi hatırlamıyorum.
- Alter my voice.
- Sesimi değiştireceksiniz.
Yeah. But they might have had trouble understanding me because... I disguised my voice by using clever accent.
Ama beni anlamakta sorun yaşamış olabilirler çünkü bu zekice aksanı kullanarak sesimi değiştirdim.
No, I will not keep my voice down!
! Hayır, alçatmıyorum!
Did my voice sound weird?
Sesim biraz tuhaf mıydı?
'Cause I think I've lost my voice.
Çünkü... Sanırım sesimi kaybettim.
Brooke, if you wouldn't mind, try closing your eyes and just listening to my voice.
Brooke senin için de sakıncası yoksa gözlerini kapayıp sadece benim sesimi dinlemeye çalış.
Mrs. Handan, I just feel like I want to sing out loud... but my voice is really terrible.
Ah Handan Hanım şarkı söylemek geliyor içimden ama sesim o kadar kötü ki.
So you can stop spreading rumors about my voice.
O yüzden dedikodu çıkarmaktan vazgeç.
♪ And hold my voice
♪ Ve sesimi... ♪
I know. Just listen to my voice, Mary.
Biliyorum Mary, sadece beni dinle.
This voice in my head keeps telling me it's not right what we're doing.
Kafamın içindeki ses bana yaptığımızın doğru olmadığını söyleyip duruyor.
And I don't want that voice at my wedding, dad.
Ve o sesi düğünümde istemiyorum, baba.
My own voice just gets lost in all the white noise.
Kendi sesim her zaman arka seslerin arasında kayboluyor.
Oh, you like my Ryan voice?
Ryan sesimi sevdin mi?
( Lowered voice ) If he thinks he's getting out of there while my wife fights for her life,
Ben hiçbir şey söylemedim.
( Scarlett, lowered voice ) It's my last night, so don't tell anybody.
Millet...
( Amplified voice ) Thank you! Thank you all so, so much for coming out here to support my album.
Evet, dün gece uyuyamadım.
Little voice in my head told me it does.
Kafamın içindeki minik ses öyle dedi.
You know, when you first started talking to me... the mysterious voice in my head.
Benimle ilk konuşmaya başladığında kafamdaki gizemli sesken...
Your unworthy voice continues to befoul my ears.
Çaresiz sesin kulaklarımı tırmalıyor.
You took my voice.
Bir daha asla kimsenin bir şeyini çalamayacaksın. Sesimi benden aldın.
my voice!
Sesim!
Uh, actually, my hero was the actress who provided Rocky's voice, June Foray.
Aslında benim kahramanım Rocky'i seslendiren sanatçı June Foray'dı.
My father told me to listen to a new voice.
Ama o gün hiç kuş yoktu ya da o gün hiçbiri ötmüyordu.
To write in my own voice.
- Kendi kalemimden çıkanları yazacaktım.
I still don't know what exactly, but I gave myself away. Maybe it was my voice, maybe it was the way I walked, I don't know.
Belki sesim yüzümden, belki yürüyüşüm, bilemiyorum.
It's the... It's the voice that I hear in my head.
O kafamda duyduğum ses.
It's the voice of my husband.
Bu kocamın sesi.
Perhaps I'm concerned that if I voice my opinion about what you did to Elijah, I will end up on the wrong side of your toxic hybrid teeth.
Belki de, Elijah'a yaptığın şeye karşı olan düşüncelerimi dile getirirsem o zehirli melez dişlerinin ters tarafına denk gelmekten çekiniyorumdur.
- I AM VERY EXCITED TO HEAR WHAT OUR NEXT ROASTER'S VOICE SOUNDS LIKE FOR THE FIRST TIME IN MY LIFE.
Sıradaki taşlamacının sesini hayatımda ilk defa duymayı dört gözle bekliyorum.
[Bennett's voice] My name is James Bennett.
İsmim James Bennett.
I shot and killed Senator Terrence Pratt... [Bennett's voice] the man who ruined my life, using Peter Burke's gun.
Hayatımı mahveden Senatör Terrence Pratt'i vurarak öldürdüm Peter Burke'ün silahını kullanarak.
Nathan, I head Audrey's voice again in my head.
Nathan, kafamda yine Audrey'nin sesini duydum.
You have been the voice of my fingers.
Sen sen, sessiz parmaklarımın sesiydin.
But his voice in the E.R... Guy called me Sinatra. It was like somebody poured ice water down my neck.
Ama acildeki o ses, beni Sinatra diye çağıran adam sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
If it's my father voice that's disturbing you... ( French accent ) :
Seni rahatsız eden bu baba sesiyse...
And then my husband died in that stupid war, and I happened to voice my outrage.
Kocam aptal bir savaşta ölünce ben de öfkemin sesi haline dönüştüm.
Uh, because now every thought that comes into my head, there's just this voice that just yells, "No! Not good enough!"
Çünkü şimdi aklıma gelen her düşüncede kafamdaki ses "Hayır, yeterli değil" diye bağırıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]