Never will be tradutor Turco
3,779 parallel translation
He is by no means washed up and never will be.
Hiç tükenmiş biri olmadı ve olmayacak da.
'Cause if I'm not now, I-I never will be.
Çünkü olmazsam, bir daha olabileceğimi sanmıyorum.
You never will be.
Hiç olmadın.
You never will be.
Asla da olamayacaksın.
I feel like this isn't our family anymore, and it never will be.
Artık bizim ailemiz gibi hissetmiyorum ve hiç de hissetmeyeceğim.
Because she's not his soul mate and she never will be.
Çünkü kadın onun ruh eşi değil ve asla da olamaz.
This study will never be seen as serious science, and you will be labeled a pervert.
Bu çalışma asla ciddi bir bilim dalı olarak görülmeyecek ve sen sapık damgası yiyeceksin.
But I will never be able to un-see that.
Fakat böyle bir şeyi tekrar görebileceğimi sanmıyorum.
You want this to be over, but it will never be over.
Bunun bitmesini istiyorsun ama bu hiç bitmeyecek.
It is unlikely that I will ever be able to make that up to you... but you have my word that I will never stop trying.
Sana olanları telafi edebilmem imkansız görünse de... söz veriyorum, denemekten vazgeçmeyeceğim.
Because I will never be the girl in your "slow mo".
Çünkü hiçbir zaman senin "ağır çekim" indeki kız olmayacağım.
You will never be like any other man.
Asla diğer insanlar gibi olmayacaksın.
Andy will never be the new Jerry.
Andy asla yeni Jerry olamaz.
I get my people back, or your girlfriend will never be seen again.
Adamlarımı geri alacağım yoksa kız arkadaşını bir daha asla göremeyeceksin.
And Kellogg will never be able to step in front of a jury again without antagonizing them.
Kellogg jüriyi kendine düşman etmeden onların karşısına çıkamayacak.
Then our mission will be done, and you'll never have to hear the word Division ever again.
Böylece görevimiz tamamlanır ve siz de bir daha Bölüm'ün adını duymazsınız.
Do you want the heir to the throne to be lampooned across the world with a story that will never sleep, even when he's safely crowned and married to a princess?
Veliaht prensin, taç takıp yabancı bir prensesle evlendiğinde bile unutulmayacak bir hikaye yüzünden bütün dünyada taşa tutulmasını mı istiyorsun?
It will never be about you...
Asla da olmayacak. - Sana inanmıyorum.
Well, believe it! We will never be together!
Asla birlikte olmayacağız!
Yeah, but you will never be replaced.
Evet ama senin yerin asla doldurulamaz.
We will never be able to get control of this prison again!
Hapishanenin kontrolünü tekrar asla ele geçiremeyiz!
Things will never be the same.
Bir daha eskisi gibi olmayacak.
And it never will be.
Şey - Asla da gerçek olmayacak.
This will be heat like we've never seen before.
İşler daha önce hiç görmediğimiz kadar kızışacak.
Like it or not, you will never know what it is like to be a black woman in America.
Kabul et veya etme, Amerika'da zenci bir kadın olmanın nasıl olduğunu asla bilemeyeceksin.
Or the land will never be still! We will have the Ten Hour Bill!
Yoksa ülke asla yerinde durmayacak!
Yes, we will, yes, we will, or the land will never be still!
Evet, alacağız! Evet, alacağız!
And however soon that is, it will never be soon enough.
Ama ne kadar yakın zamanda olursa olsun yeterince erken olmayacak.
And that's why Flanders will never, ever be my partner in crime again.
İşte bu yüzden Flanders hiçbir zaman suç ortağım olamaz.
With men, you'll never know what tomorrow will be like.
Konu erkekler oldu mu, yarın ne olacağı asla belli olmaz.
But the banknotes will never be used
Ama paralar hiçbir zaman kullanılmadı.
Things will never be the same.
İşler bir daha eskisi gibi olmayacak.
Then you shall know all my secrets, and your life will never be the same.
O hâlde tüm sırlarımı bilmelisin o zaman da hayatın bir daha asla aynı olmayacak.
Just hang in there and ignore the texts, then he'll be gone, and you never have to think about Will Jeffers again.
Gazeteye ilan vermek istiyoruz. Birinci yada ikinci sayfa. Kasabadaki herkese ulaşmak istiyoruz.
'Cause I will never be able to get out of bed after this!
Hayır, değilsin.
That child will never be born.
O çocuk doğmayacak.
♪ And I will never be free ♪
? Ve bundan hiçbir zaman kurtulamam?
Your people will never be there in time.
Onlar asla yetişemezler.
I hope to be a good King someday, which is why I will never put anything, any love, ahead of the love for my country.
Bir gün iyi bir kral olmayi ümit ediyorum, bu yüzdenki hiç bir aşkı, ülkeme olan aşkımın üzerine koymuyorum.
Excuse me, but if anybody needs to be forgiven, it's you, and I don't, and I never will.
Affedersin ama affedilmesi gereken biri varsa o sensin ve seni affetmiyorum, asla da affetmeyeceğim.
When you learn that brute force will never be as effective as deception.
Kaba kuvvetin hiçbir zaman aldatma kadar etkili olamayacağını öğrendiğin zaman.
But you can take comfort in knowing that you will never be forgotten.
Ama hiçbir zaman unutulmayacağını bilerek kendini avutabilirsin.
"Brute force will never be as powerful as deception."
"Kaba kuvvet asla aldatmaca kadar güçlü olamaz."
So many cookies will never be born.
Birsürü kurabiye asla doğmayacak.
Be careful, Joff muffin, once Pop-Pop gets you in his loving clutches, - he will never let you go. Like, never.
Kendine dikkat et Joff tatlışım dedişin seni sevgi dolu pençelerine bir aldı mı bırakmasını bilmez, hem de hiç.
The two of us will never be able to live together.
İkimizin birlikte yaşamasına imkân yok.
Mimi will never be a human.
Mimi asla bir insan olamayacak.
On the other hand, if you make the other choice and you're wrong, you will never be able to undo it.
Diğer yandan öteki seçeneği uygular ve yanılırsan kesinlikle telafi edemeyeceksin.
Yes. But never let it be said that I use 15 words where one will do just fine.
Ama asla tek bir tanesi yetecekken 15 kelime kullandığımı söyleme.
When I said, "you're done," I meant your future at this firm is over, because you will never be anything more than you are right now.
"İşin bitti" derken bu şirketteki geleceğinden bahsetmiştim çünkü hiçbir zaman şu anki olduğundan daha iyi olmayacaksın.
It doesn't matter, they will be met with a war that will never end.
Fark etmez. Hiç bitmeyecek bir savaşla karşılanacaklar.