No suspects tradutor Turco
377 parallel translation
No suspects!
Şüpheli yok!
We have no suspects fitting your description.
Sizin ifadenizi düzenlemekte hiç şüphemiz yok.
And now, here you have a case in which there are no clues no fingerprints, no motives, no suspects.
Bu olayda hiçbir ipucu..... hiç parmak izi, sebep, şüpheli yok.
No, no suspects.
Hayır, şüphelendiğim kimse yok.
I have no suspects.
hiç kanıt yok.
Baltimore Police today reported... they had no suspects in the Baltimore Foot-Stomper Case.
Baltimore Polisi bugün... Baltimore Ayak Sapığı olayında ellerinde hiçbir sanık olmadığını belirtti.
- No suspects?
- Şüpheli yok?
They have no suspects at this time.
Henüz şüpheli yok.
Well, we have no witnesses, no suspects, and no leads.
Şey, tanığımız yok, şüphelimiz yok, ve ipucumuz yok.
Police have no suspects yet and are asking all Black Plague fans not to show up at the funeral, which will be held at the Hollywood Cemetery at midnight.
Ellerinde henüz şüpheli olmadığı gibi, Kara Veba hayranlarından bu gece Hollywood Mezarlığındakin defin törenine de katılmamaları çağrısında bulundu.
No suspects?
Şüpheli yok mu?
Police have no suspects in the milk murderer tampering case.
Polis "Katil Süt'ün Sırrı" dosyasında şüpheliye sahip değil.
No suspects, no motive.
- Yoktu. Cinayet çözülemedi.
Police have no suspects in custody at this time.
Polisin gözaltında tuttuğuşüpheli yok.
We have two victims here, no suspects.
İki kurban var, hiç şüpheli yok.
No suspects no evidence.
Şüpheli yok. Delil yok.
- And no suspects?
- Şüpheli yok mu?
They have no motive, no suspects, no forensic evidence... to speak of.
Ellerinde ne bir sebep, ne bir şüpheli, ne de adli bir delil var.
No suspects have been named.
Hiç şüpheli yok.
No suspects have been named. The story is that this could've been prevented.
Şekillenen öykünün... önüne geçilebilirdi.
There are no suspects in custody.
Hic bir supheliye sahip degiller.
Locally, police report no suspects in this morning's murder of a woman on Newmarket Street.
Bu sabah Newmark Caddesi'nde ölü bulunan kadına ilişkin polis, herhangi bir şüpheli bulamadı.
That said, understand that at this moment, you're no more than suspects to us.
Ama şu anda bizim için sadece birer şüphelisiniz.
There's no one suspects you.
Senden şüphelenen yok.
No one suspects you.
Kimse senden şüphelenmiyor.
No clues, motives or suspects.
Ne bir ipucu, ne bir gerekçe ne de şüpheli var.
There are no further developments, but police and the FBI are tracing every possible clue and rounding up all suspects...
"Bundan başka gelişme yok, ancak, polis ve FBI eldeki her ipucunu izleyip, bütün şüphelileri toplamakta..."
No doubt he suspects everyone of having designs on his money.
Tevekkeli, herkesin parasında gözü olduğundan kuşkulanıyor.
And no one suspects you
Hiç kimse de sizden şüphelenmiyor.
No, but he suspects already.
Varamayacak belki ama şüpheleniyor.
No suspects are in custody, as investigation at the scene... continues.
Bölge sakinlerinin mezarlıkta toplanarak tanıdıklarından geriye kalanların ortadan kaldırılmasını istedikleri belirtildi.
On the run, no one suspects a guy reading the Figaro.
Kaçak hayatında, kimse Le Figaro okuyan birisinden kuşkulanmaz!
No one suspects me.
Kimse benden şüphelenmez.
He knows nothing of our business, suspects nothing, can have no possible danger to us.
İşle ilgili bir şey bilmiyor, hiçbir şeyden şüphelenmiyor. Hiçbir tehlike teşkil etmiyor.
Do you have any suspects? No.
- Herhangi bir şüpheli var mı?
No Ling Chow suspects.
Hiçbir Ling Chow şüphelisi yok.
No, I think he suspects he has a dick, but he'd need a road map to find it.
Bir penisinin olduğundan şüpheleniyor. Ama onu bulmak için haritaya ihtiyacı var.
We have no more suspects or clues.
Artık ne zanlımız var, ne de ipucumuz.
- No-one even suspects you.
- Kimse senden şüphelenmeyecek bile.
With no prior criminal record, authorities are interrogating family and friends, seeking any associations that would connect her to the other slain suspects.
Daha önce suç kaydı olmadığından, yetkililer ailesini ve arkadaşlarını sorguya aldı, diğer şüphelilerle olan bağlantısı çözülmeye çalışılıyor.
Sources reveal today that the investigation continues and the search for other suspects is by no means over.
Bugün yapılan açıklamaya göre incelemeler devam ediyor. Diğer şüphelilerin araştırılması da bitmiş değil.
She's obviously going after the suspects on the list but she erased their names from my computer file when she got them so there's no way to know where she's headed.
Kesin olarak listedeki şüphelinin peşinde. ama isimleri aldıktan sonra bilgisayarımdan silmiş. Nereye gittiğini bulmanın bir yolu yok.
- Yes, but no one suspects that we have a ghost train.
- Evet öyle ama hayalet trenin biz olduğumuzu henüz kimse bilmiyor.
Right now, no one suspects us and I am not about to risk our entire operation because you've suddenly developed a nervous trigger finger.
Şu anda hiç kimse bizden şüphelenmiyor ve tetik parmağında ki sinirin gelişti diye bütün operasyonu, tehlikeye atmayacağım.
- No, but he suspects you.
- Hayır, ama senden şüphelendi.
He turns up dead, no one suspects you.
Eğer cesedi bulunursa kimse senden şüphelenmez.
Tell me. No one suspects you're Baadshah, do they?
Söyle, senin Baadshah olduğundan, şüphelenenler var mı?
Where are they? No one else even suspects it's a story.
Sushi için en iyisidir.
Pay for your drink, so no one suspects.
İçki paranı kendin öde ki kimse şüphelenmesin.
I love her like no other, but part of me suspects that she may be having an affair.
Onu, hiç kimseyi sevmediğim kadar sevdim ama içimden bir ses beni aldattığını söylüyor.
Do you have no other suspects, Chief Inspector?
- Başka zanlınız yok mu, Baş Müfettiş?