No wires tradutor Turco
117 parallel translation
No wires?
Kablo yok mu?
The News, "Look, Ma, No Wires."
The News, "Bak Anne, Tel Yok".
No wires either.
Kablo bile yok.
No wires, no strings.
Tel yok, ip yok.
But there's no wires or tubes or that... thing.
Ama hiç tel, tüp veya başka bir şey yok.
- Two, no wires, please.
- İki, ses kayıt cihazı olmayacak. - Tamam.
- I don't see no wires.
- Hiç tel görmüyorum. - Öyleyse ne?
See, no wires.
İşte, mikrofon falan yok.
No helicopters, no wires.
Helikopter yok, cihaz yok.
- There are no wires.
- Hiç kablo yok.
No wires here, Fred.
Tel falan yok, Fred.
In a specially constructed pool, potential backers were amazed to see the inventor controlling the motions of a small mechanical boat with no wires attached to it.
Özel olarak inşa edilen bir havuzda, üzerine kablo bağlanmamış küçük bir mekanik botun, mucit tarafından kontrol edildiğini gören muhtemel sponsorlar, şaşkına dönmüştü.
And I have to fix with no wires and your teeth are correctly
Sen yardım etmeye çalışırken dişlerinin etrafını teller ile kaplarlar.
No cameras, no wires.
yalnızız.
No gloves, no wires, no nothing.
Eldivensiz, kablosuz, hiçbirşeysiz.
There's no wires, Tom.
Kablo yok, Tom.
No mics, no wires.
Mikrofon yok, kamera yok.
I won't do it if I have to wear a wire. No wires. Understand?
Dinleme cihazı yok, anlaşıldı mı?
No wires at all.
Kablo mablo yok.
there are no wires.
İçinde kablo yok.
No tricks, no wires.
Hile yok, kablo yok.
No wires.
Kablo yok.
No, The wires were disconnected thanks to Mr. Sherlock Holmes.
Olamazdı, kablolar yerinden çıkarıldı, Bay Sherlock Holmes sayesinde.
No current runs through the wires.
Elektrik hatlarında ceryan yok.
It was a new cut, no rust on the end of the wires.
Yeni kesilmiş, telin uçları paslı değildi.
No lock, no key, no window, no money in the safe, but wires everywhere.
Kasanın içinde kilit yok, anahtar yok pencere yok ve ekmek yok ama her tarafta kablo var.
- No, sir, but whenever I have a problem, I start pushing those wires around and sometimes it works like a charm.
Şey, işte bu. Kimin yaptığını biliyorum. Siz neden söz ediyorsunuz?
- A wire. No, two wires.
İki tane.
But no one must ever ask where anyone was or speak of the wires.
Ama kimse asla diğerleri nerede sormamalı.
No, we're hanging up wires and stuff...
Hayır, kablolar asıyoruz...
It wasn't no severely bad accident, just that I got burnt by wires, that's all.
Ciddi bir şekilde kötü bir kaza olmayacak, sadece tellerle yakacağım, hepsi bu.
- No, but it's just two wires going in.
- Hayır ama içeri giden iki kablo var.
There's no switch, Mr President, so you'll have to cross the wires.
Devre anahtarı olmadığı için de kabloları çarpraz bağlamanız gerekecek.
There are no guards, no barbed wires.
Bekçi ve dikenli teller yok.
wires, gears, servos, no, a virus wouldn't have any effect at all.
kablolar, çarklar, motorlar. Hayır bir virüs bunları etkileyemez.
They're on wires, no backs.
Halkalıdırlar, arkası yoktur.
These wires are all insulated. No burn marks.
Bu kabloların hepsi izole edilmiş.
No more hanging wires!
Uzatma... kablosu... yok... dedim!
- No, I've got wires under there.
- Hayır, üzerimde kablolar var.
- No. | -... cause you saw him when you cut those wires.
O kabloları kestiğinde onu tam olarak görmüştün.
No, seriously, though, I just put a few wires together
Hayır, cidden, sadece birkaç kabloyu birbirine bağlayıp...
No, seriously, guys, though, I did a pretty shitty job down there on the wires.
Cidden çocuklar aşağıda kablolarla çok kötü bir iş çıkardım.
No visible wires.
Görünürde kablo yok.
You have no evidence of any wires down.
Elinde sinir bozulmasına ilişkin bir kanıt yok!
Isn't that impossible to trace? Since 9-11 all foreign wires have to register an individual's name with the State Department. No.
Bunların izini sürmek imkansız değil mi?
- No sign of trip wires.
- Çapraz bağlantı yok.
I studied the footage, and there's, like, There's no cables or wires.
Çekim üzerinde inceleme yaptım ve kablo falan yoktu.
There are no electrical wires near the fire's anchor point, so the fire is probably of human origin, sir.
Yangının çıktığı noktada elektrik kabloları yok bu yüzden yangın muhtemel insan kaynaklı.
See any wires? Any smoke? - No.
Hiç kablo gördün mü yada duman?
You don't wanna be coming up north where you ain't got no trip wires booby traps and police you done bribed think you can sell your souped-up turbo grass to whoever you like.
Tetikleyicilerin, bubi tuzakların ve rüşvet verdiğin fahişeler olmadan kuzeye gelmek pek hoşuna gitmez. KatkıIı, turbo otunu burada satabileceğini mi sandın?
No chatter on the wires.
Tellerde sohbet olmamış.