English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / Not married

Not married tradutor Turco

4,308 parallel translation
I'm not married.
Ben evli degilim!
I bet your mommy's the reason why you're not married.
Bekar olma sebebinizin anneniz olduğuna bahse girerim.
We're not married anymore.
- Artık evli değiliz.
How come you're not married?
Neden evlenmediniz?
And we're not married.
Ayrıca evli değiliz.
I'm not married.
Ben evli değilim!
Grandma says, you are not married so we are rather incomplete.
Büyükannem evlenmediğin için insanları anlamadığını söylüyor.
We're not married.
Biz evli değiliz.
Stacey, I'm... I'm not married!
Stacey, evli falan değilim!
— I'm not married.
- Ben evli değilim
Are you sure he's not married or something?
Onun evli ve ya hayatında kimse olmadığına, emin misiniz?
And I feel like Will just assumes I'm gonna happily drop everything, play the part of the dutiful, 1950s housewife, even though we're not even married yet.
- Ve ben de Will'in her şeyi öylece memnuniyetle bırakıp, evli bile olmadığımız halde 1950'lerin itaatkâr ev kadını rolünü üstleneceğimi varsaydığını düşünüyorum.
That's not the man that I married.
Bu evlendiğim adam değil.
I will not be getting married to Secretary Hong.
Sekreter Hong'la evlenmekten vazgeçtim.
No, I'm not. I married him.
Hayır, evlendim ben onunla.
He's not the man you thought you married.
O evlendiğini sandığın adam değil.
Like, I don't know, his friends are getting married, and he's not dating anyone.
Mesela, bilmiyorum, arkadaşları evleniyor ve o kimseyle beraber değil.
Then I married a woman I did not love.
Sonra benim sevmediğim bir kadınla evlendin.
I'm not a married guy, I'm just a widower who's talking to women far too early.
Evli değilim ben. Yalnızca, kadınlarla konuşan yeni dul kalmış bir adamım.
It's... It's not like we're getting married.
Evli çiftler gibi değiliz.
Whoa- - living together is not getting married, okay?
Birlikte yaşamak, evli olmak değildir, tamam mı?
I'm... I'm not thinking about getting married at all.
Ben evliliği henüz düşünmüyorum.
Married or not, it matters little now anyhow. I'm likely a dead man.
Evli ya da değil, fark etmez ama artık bitik bir adamım ben.
I'm married, not dead.
Sadece evliyim, ölmedim daha.
Although she loved King Sejong, she could not get married to him. Her name was Ahn Takap.
Kral Sejong'u sevmesine rağmen onunla evlenemeyen yüreği sevdalı kadının adıydı Ahn Takap...
Well, me, too, sweetie, but if your business collapses because we got married, that's not gonna happen.
Bende tatlım ama evliliğimiz yüzünden işin bozulursa düzgün başlayamayız.
That is not like him. Married his high-school sweetheart, had two kids and spent the next 40 years building an empire.
Lisedeki sevgilisiyle evlenip iki çocuk babası olduktan sonra kırk yılını bir imparatorluk inşa etmekle geçirmiş.
It's not that I want him back. That's not what I want. But when I think about Harold, the man I fell in love with, the man I married,
Bana dönmesini istediğim falan yok ama Harold'ı, âşık olduğum, evlendiğim adamı düşündüğümde bütün hayatımı ona borçlu olduğumu görüyorum.
Can they get married or not?
Evlenebilecekler mi evlenemeyecekler mi?
It's not like I want to get married, but if I did, how am I better than that woman?
İstediğimden değil de, şayet evlenseydik, nasıl o kadından daha iyi olurdum?
You know, she thinks I'm not the same guy I was when we got married, and... and she's right.
Benim evlendiği adam olmadığımı düşünüyor ve bunda haklı da.
- Do you not want to get married?
- Evlenmek istemiyor musun?
See, I may not be married to Tansy anymore, George, but I still care about her.
Artık Tansy ile evli olmayabilirim, George ama hâlâ onu önemsiyorum.
I've been married five times, not that it's a competition.
Ben 5 kere evlendim ve bu bir rekabet değil.
He married not one, but two Asian princesses himself.
Bir değil iki Asya'lı prenses ile evlendi.
Ah! I'm married ; I'm not dead!
- Sadece evlendim.
Since I'm not getting married today,
Bugün evlenmediğime göre,
Now you're winning awards, you're not aging the way I wanted you to, and you're married to a guy that I think about during sex.
Şimdi ise sen bir ödül kazanıyorsun, Benim istediğim şekilde yaşlanmıyorsun, ve şimdi yatmayı istediğim bir adamla evleniyorsun
Not getting married?
Evlenmemek mi?
Nowadays, it's not a disadvantage to be married before.
Bugünlerde dul olmak öyle önemli bir sorun değil.
That's why I'm not getting married.
İşte bu yüzden evlenmeyeceğim.
According to my mother, you're not a lady unless you're married... on or before your 30th birthday, and you're not a woman until you've had at least two kids.
Anneme göre 30 yaşına basmadan evlenmezsen bir hanımefendi sayılmazsın. En az iki çocuk yapmazsan da kadın değilsin.
Montana is not getting married.
- Montana'nın evlendiği falan yok.
- I'm not getting married.
- Evlenmiyorum. - Gördün mü?
So, um... where's my announcement. I'm not getting married.
Gelelim benim duyuruma.
It's not like you're married yet.
Evlenecek hâlimiz yok.
You've never been married, and you've never been divorced, so you do not know what commitment is.
Sen bu zamana kadar ne evlendin ne de birinden boşandın. O yüzden bilmediğin işlere burnunu sokma.
I'm not getting married.
Evlenmeyeceğim.
I am not married.
Evli değilim.
Not unless you want to be married to someone who doesn't mind cheating.
Eğer birini aldatmanın kendisi için sorun olmadığını düşündüğün biriyle evlendiysen..
Not wanting to be married, but, I mean, gosh, don't want anything awful to happen to her, either.
Onunla evli olmanı istemiyorum ama ona kötü birşey olmasınıda istemiyorum

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]