English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / Now i get it

Now i get it tradutor Turco

2,585 parallel translation
Now I get it.
Şimdi anladım.
Now I get it.
- Şimdi anlıyorum.
Sorry, now I get it.
Pardon! Şimdi anlıyorum.
See, now I get it.
Evet, şimdi anlıyorum.
Now I am through talking to you for the foreseeable future so my advice to you would be to get your little narrow behind back in that room get back in that bed, and you treat my snoring like it is a Marvin Gaye love song.
Uzun bir süre seninle konuşacağımı sanmıyorum o yüzden sana tavsiyem derhal o kıçını odaya geri sokmak yatağa geri gitmek ve horlamamı Marvin Gaye şarkısı gibi dinlemek.
mommy i got bit let me see oh honey you just scraped yourself on something, go tell a lifeguard hell get you a bandaid no mom it was a piranha - it was not piranha there are too many people talking about piranh, now scoot
Anne ısırıldım Bakayım Canım suyla temizle şurda revir var git oraya -
i saw a fish in the splash pool, i know this is crazy but it was a piranha like the ones on the news i swear to god hey... everyone out of the pool you have to get them out of the pool right now
- Suda balık vardı... pirana olabilir Herkes sudan çıksın. Onları hemen havuzdan çıkar
Think I get it now.
Sanırım şimdi anlıyorum.
Oh, I think I get it now.
Ah şimdi anladım.
Now here's the money and I'll give you the rest of it when I get in touch with Ed.
Şimdi, al şu parayı, geri kalanını da Ed'le buluştuğumda vereceğim.
Look, now, I was gonna get it started and everything so we could have a start.
Bak, arabayi çalistirarak bekletecektim ki döndügünde hazir olalim.
I don't really want to get into it right now, Nicholas.
Şimdi bunu konuşmak istemiyorum, Nicholas.
And now it turns out that you know my father, who I want to kill, and anytime I get sucked back into his whole crazy world, it ends very, very badly.
Artık senin de tanıdığın babamı öldürmek istediğim anlaşıldı ve onun çılgın dünyasına ne zaman geri dönsem sonu çok ama çok kötü bitiyor. Yani...
But now, if need be, I'm willing to trade my life to get it back.
Ama şimdi, eğer gerekirse tekrar hayatımı ortaya koyarım.
All these years I've been begging you to let me get into politics and right now here it is.
Bunca yıl boyunca ben sana politikaya beni de al diye yalvarıyorum ve şimdi buradayız.
AND NOW I'M THIS. SOMETIMES I JUST DON'T GET IT.
Bazen anlamıyorum.
Now, I know you're gonna try to get away and you'll think of all kinds of clever ways to do it, but, Wendy, dearest, even though I've come to care for you very deeply, if you attempt any kind of stunt, then I will have no choice but to blow your head off.
Şimdi, benden kurtulmayı deneyeceğini biliyorum ve bunu yapmak için her türlü zekice yolu düşüneceğini de ama Wendy gözbebeğim, sana çok derin duygular beslesem bile eğer herhangi tehlikeli bir işe kalkışırsan bana kafanı patlatmaktan başka bir seçenek kalmaz.
I get it now.
Şimdi anladım.
- How I'm gonna get it in there? Okay, well, it doesn't really matter now.
Artık bir önemi yok.
Yeah, I get it now.
Evet, şimdi anladım.
No, I get it now.
Hayır, şimdi anladım.
I'll get it now.
Getireyim şimdi ya.
Shall I get it now?
Getireyim mi şimdi?
I'll get it now.
Getireyim şimdi.
This is all I could get out right now but it's all yours.
Hayır, hayır, bu pay değil. Şimdilik bu kadarını çekebildim ama hepsini size vereceğim.
♪ Right now, on the blade ♪ ♪ It's too late to get away ♪ ♪ Make the cut, in a rut ♪
â ™ ª Şimdi, bıçak sırtında. â ™ ª â ™ ª Gitmek için çok geç â ™ ª â ™ ª oyukta bir yol aç â ™ ª â ™ ª ışıkları söndür I â ™ ª ışıklar kapalı, ışıklar kapalı I
Now I've to get all of you out of it.
Ve şimdi sizleri kurtarma zamanı geldi. Kalıyor!
- Well, I can get you some of it now.
- Bir kısmını şimdi getirebilirim.
I have to go to rehearsal now, but... Maybe if you came down here to get a bite to eat with me between now and the performance, we could talk about it then?
Şimdi provaya gitmem gerekiyor, ama şimdi bu tarafa gelip gösteriye kadar benimle bir şeyler atıştırırsan bu konu hakkında konuşabiliriz, ne dersin?
I-I just got it now, so I'm sure you'll get it soon.
Ben az önce aldım, eminim birazdan sen de alırsın.
I'm just glad it's done now. We can all get back to our normal lives.
Bu konuyu açıklığa kavuşturduğumuza göre artık hepimiz normal hayatlarımıza geri dönebiliriz.
Because if you give me head right now, that means I know for a fact that I won't get it again until my next birthday.
Çünkü şu an bana onu yaparsan bir sonraki doğumgünüme kadar bi daha yapmayaacksın demek
I'm just glad you know it wasn't me who did it, and now we can get out of here and start over.
Ben sadece benim yapmadığımı bildiğin için mutluyum. Ve şimdi buradan gidip her şeye yeniden başlayabiliriz.
But Dr. Alvarez helped me get better, and now I'm here to make it up to you.
Ama Dr. Alvarez iyileşmeme yardım etti, ve şimdi de aramızı düzeltmek için buradayım.
Anyway, uh, I didn't get a chance to say thank you... so this is just a small way of saying it now.
Her neyse, sana teşekkür etmeye fırsat bulamadım. O yüzden teşekkürümü küçük bir hediyeyle sunmak istiyorum.
Say whatever it is you need to say right here, right now, or I'll fly to Zurich and I'll stay there and you'll never get the chance!
Ne söylemen gerekiyorsa şimdi, burada söyle, yoksa Zurich'e gideceğim ve orada kalacağım. Bir daha söyleme şansın da olmayacak!
Right now, I need you to get it together.
Şimdi senden kafanı toplamanı istiyorum.
No, I'd rather get it over with now before some janitor comes to clean out Alaric's stuff and realizes the history teacher was a vampire slayer.
Hayır, bir hademe Alaric'in eşyalarını toparlamaya gelip tarih hocalarının bir vampir avcısı olduğunu fark etmeden önce yapsam iyi olur.
Well, I mean, unless you prefer to resign now and just get it over with.
Aramıza katılmaktan vazgeçip istifa etmenle üzerinden atacağın bir şey.
Now I've got to go get it.
Gidip almam gerekiyor.
Look, I know this is gonna be hard, but if I'm gonna get out, I have to do it now.
Bunun zor olduğunu biliyorum ama eğer gideceksem hemen gitmeliyiz.
It's like I let him in once, now I can't get rid of him.
Bir kere girmesine izin verdim, şimdi de kurtulamıyorum.
I went out to call you, and when I came back, she disappeared, but it's okay, because I'm going to her house right now, and I'm not letting her out of my sight once I get there.
Seni aramak için dışarı çıktım, içeri girdiğimdeyse kaybolmuştu ama sorun yok çünkü evine gidiyorum şimdi ve onu bulunca bir daha gözümün önünden ayırmayacağım.
Now you'll have all the time in the world to have it out once I'm good and gone, but let's get at what I'm here for.
Şimdi dünyada sahip olduklarıma her zaman sahip olacağım bir kere ben, iyi ve gitmiş olurum, ama buradan bir şey almalıyım.
You know what, I don't want to get into it right now. Okay?
Biliyor musun, şu anda bu konuya girmek istemiyorum tamam mı?
I told you I'd get you to be friends with Rocket... see... it's done... now he'll never bark at you.
Sana Rocket ile arkadaş olacağını söylemiştim... gördün mü? Bitti... artık bir daha sana havlamaz.
Oh, I get it now.
Şimdi anladım.
I get it now. "Who" is the man's name.
Adam adı olan kim
Oh, it was great, and now I know it's the right cause to get behind'cause a smart guy like your dad is involved.
- Harikaydı. Baban gibi zeki biri de olduğu için uğruna savaşılacak bir dava olduğunu anladım.
- We got to get champagne. I promise you they're opening it right now.
Şu anda açıyorlardır zaten.
I've locked it in, so you're gonna get different vocal inflections,'cause now I know it.
Yani bütünleşirim, farklı vokal teknikleri deneyebilirim, çünkü artık neyle uğraştığımı biliyorum!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]