Perhaps you should tradutor Turco

Perhaps you should simply say what it is you are trying so hard not to.

Belki de söyleseniz bu kadar zor olmadığını göreceksiniz.

Perhaps you should've stayed in MIT.

Sen belki de MIT'de devam etmeliydin.

Perhaps you should think of others now and then, like the rest of us have to.

Belki de başkalarını da düşünmelisin, tıpkı bizim yaptığımız gibi.

Perhaps you should remember the deference you should show to a man of my father's position.

Babamın pozisyonundaki ve yaşındaki bir adama saygı göstermeyi hatırlamalısınız belki de.

Perhaps you should start now, because the guy who comes along won't be your friend.

Belki de düşünmeye şimdiden başlamalısın, çünkü o adam en iyi arkadaşın olmayacak.

- Perhaps I'd better call my lawyer. Perhaps you should.

- Belki de avukatımı arasam iyi olacak.

Perhaps you should stop.

Belki de durmalısın.

If you lack the courage to fight an uphill battle, then perhaps you should retire to your bed.

Zorlu bir savaşta mücadele için cesaretin yoksa belki de emekliye ayrılmayı düşünmelisin.

Perhaps you should go to the Temple and ask the Prophets'forgiveness for questioning their wisdom.

Belki de tapınağa gidip Kahinler'den onların bilgeliğini sorguladığın için özür dilemelisin.

Perhaps you should learn more about this interface before you attempt to use it.

Onu kullanmaya başlamadan önce arayüz hakkında daha çok şey öğrenmelisin.

It's quite disconcerting to know that all someone has to do is flick a switch to turn me into Mr. Hyde. Perhaps you should enhance your program with security protocols.

Equinox'ta bulunurken... yaşanan tatsız şeylerden dolayı umarım hakkımda kötü düşünmezsin.

Perhaps you should accompany me to Sick Bay, Doctor.

Belki revire kadar bana eşlik edersiniz, Doktor

Perhaps you should confine your efforts to that location.

Belki de çabalarınızı sadece o bölgeyle sınırlandırmalısınız.

Perhaps you should consider expanding your research to the realm of dating.

Belkide araştırma alanını bir flörtle ile genişletmeyi düşünmelisin.

People, just a suggestion. Perhaps you should flee!

Millet, sadece bir öneri bence kaçmalısınız.

Perhaps you should take up the quill.

Belki sen de yazmalısın.

Perhaps you should've taught him something of loyalty.

Ona biraz sadakat öğretmeliydin.

Perhaps you should start making your prayers.

Sanırım dua etmeye başlamalısın.

Perhaps you should keep that in mind before making sensationalist claims.

Sansasyonel açıklamalardan önce bunu düşünmelisiniz.

Perhaps you should give it to my daughter.

Belki de bunu kızıma vermelisin.

Perhaps you should've considered the risks before you programmed holograms that could commandeer a vessel.

Belki bu riskleri gemiyi ele geçirebilecek hologramları programlamadan önce düşünecektiniz.

Perhaps you should focus on a less ambiguous evil.

Daha az ortada olan kötülüklere odaklan.

Mrs. Palmieri, perhaps you should wait outside during the actual procedure.

Mrs. Palmieri, belki de işlem esnasında dışarıda bekleseniz daha iyi olur.

- Perhaps you should -

- Belki de sen...

Lucas perhaps you should give Gideon a hand with the fire.

Lucas, belki de Gideon'a ateş için yardım etmelisin.

Perhaps you should just take care of yourself.

Belki de sadece kendine dikkat etmen gerek.

- Perhaps you should get tested.

- Sen de test yaptırmalısın.

All we're saying is perhaps you should take a little hiatus from teaching

- Yalnızca bir süreliğine öğretmenlik görevine ara vermenizi öneriyoruz.

Uh, perhaps you should sit down, Mr. Garrison, m'kay!

Ooh, şuraya oturabilirsiniz Bay Garrison m'kay

Perhaps you should go to Sick Bay.

Belki de revire gitmelisiniz.

Perhaps you should consider assigning them additional tasks.

Belki de onlara ek görevler vermelisiniz.

Perhaps you should try it.

Belki sen de denemelisin.

Perhaps you should occupy your mind with pleasant thoughts, before you hyperventilate.

Derin, derin nefes almadan önce belki de aklını hoş düşüncelerle meşgul etsen iyi olur.

So perhaps you should trust me.

Yani, belki de bana güvenmelisin.

Perhaps you should take your experiment and go. I don't need your shit.

Belki deneyini almalısın ve gitmelisin. Senin bokuna ihtiyacım yok.

Perhaps you should...

Belki de sen...

Before you petition an insurance company to pay for you to get pregnant you should perhaps give it the old college try.

Sigorta şirketinden hamile kalma çabalarınız için para istemeden önce, eski yöntemi uygulamanız gerektiğini hiç düşünmediniz mi?

Perhaps we should lock you up in a refrigeration unit for a few arns.

Belki seni bir kaç saat yine o buz dolabı ünitesine koymalıyız.

Perhaps you should use it in your column.

Belki de köşe yazında kullanmalısın.

You know Challenger perhaps we should tell our Pterodactyl friend to help us with air surveillance.

Biliyor musun Challenger belki de Pterodaktil dostumuzdan havadan gözlem yapması için yardım isteyebiliriz.

Perhaps I should cut your vocal cords and then Piter could have his way with you.

Belki de ses tellerini kesmeliyim... sonra da Piter seni becerir...

Perhaps under the circumstances, I should be calling you "Captain."

-... demem lazım herhalde.

But perhaps I should if you did.

Ama sen istiyorsan belki istemeliyim.

Perhaps you should rest first

Belki önce dinlenmelisiniz.

You know, perhaps I should get you a glass of water for those.

Biliyor musun, onları içmek için bir bardak su almalısın.

Oh, i'm sorry. Perhaps i should let you

Ah, özür dilerim.

If I should accidentally put too much on my hands, perhaps I could rub it onto you...

Eğer kazara elime fazla dökersem, sana da sürebilirim....

Well, then, perhaps you and Mr. Evans should have been less noisy.

Siz ve Bay Evans daha sessiz olsaydınız o zaman belki..

Then perhaps next time, you should just...

O zaman belki bir daha ki sefere... sadece...

- Perhaps you two should pay attention.

Belki de bir uyarı almalısınız.

Perhaps I should introduce you to the children.

Belki de sizi çocuklarımla tanıştırmalıyım.