Roast beef tradutor Turco
396 parallel translation
Black Friday for roast beef - takes dive.
Biftek için kara Cuma...
And some roast beef :
Biraz da dana rostosu :
Offhand, roast beef, I should say.
Fırından yeni çıkmış et.
Since mighty roast beef is an Englishman's food
Kızarmış biftek olduğu için İngiliz'in yemeği
Oh, the roast beef of England And, oh, the old English roast beef
İngiltere'nin kızarmış bifteği Ah, İngiltere'nin o kızarmış bifteği
A roast beef sandwich...
Açım. Biftekli...
The poets say women are wrapped up in love and dreams of melancholy princes but my sister prefers roast beef any day.
Şairler, kadınları bürüyen şeyler aşk ve melankolik prens hayalleridir der ama kardeşim her zaman rostoyu tercih eder.
I wouldn't bet they were British if they waved roast beef at us.
Bize kuzu rosto sallasalardı İngiliz olduklarını düşünmezdim.
If you had that accident policy and tried to pull a monoxide job... We've got a guy in our office named Keyes. For him a setup like that'd be just like a slice of rare roast beef.
Onun için böyle bir düzmece çantada kekliktir.
Nice juicy cut of roast beef, Yorkshire pudding... and there were some creamed onions, too.
Güzel bir dilim biftek, tatlı ve... biraz da kremalı soğan.
When you guys go down to dinner, would you mind bringing back a roast beef sandwich, rare, and a piece of huckleberry pie, Lieutenant.
Akşam yemeğine indiğinizde bana güzel kızarmış bir etli sandviçle bir parça frenk üzümlü pasta getirir misiniz acaba, Üsteğmenim?
Roast beef.
Et fırın.
Broph, cut me a slice of rare roast beef, will you?
Broph, bana bir dilim kızarmış et kes, olur mu?
Roast beef, pie, milk.
Kızarmış biftek, pasta ve süt.
I heard they got barbecue pork, roast beef, fried chicken, and all free too.
Mangalda domuz, biftek, kızarmış piliç varmış, hem de parasız.
Order what you like. I'm having roast beef.
Canın ne çekiyorsa onu iste, ben kızarmış biftek yiyeceğim.
Well, how about a nice big cut of roast beef?
Şöyle kocaman, kızarmış bir bifteğe ne dersin?
Steward, my Thursday midday meal has always been... and will always be hot soup, fried sole... roast beef and Yorkshire pudding, baked potatoes, suet pudding and treacle.
Garson, benim Çarşamba öğle yemeğim her zaman öyle oldu ve her zaman da öyle kalacak, sıcak çorba, sahanda yumurta biftek, Yorkshire pudingi, fırında patates, süet tatlısı ve pekmez.
Now, we have, uh, roast beef and ham and cheese.
Rozbifli ve jambonlu peynirli sandviçlerimiz var.
Tough roast beef.
Zor bir rozbif.
Maybe roast beef or even a steak.
Belki kızarmış et ya da biftek.
Roast beef, Yorkshire pudding, a nice little red wine....
Rosto, Yorkshire pudingi, güzel bir kırmızı şarap...
My roast beef's a bit overdone.
Fırında rostom yandı.
- Roast beef, sir?
- Kızarmış biftek, efendim?
Stuart, carve another piece of roast beef for David.
Stuart, David'e biraz daha et keser misin?
- Roast beef!
- Rozbif!
A lot of roast beef left over.
Bir sürü biftek arttı.
Roast beef, madam.
Dana biftek, madam.
Say that you ´ re offered roast beef at seven shillings per pound.
Diyelim ki, et alacaksınız ve kilosu 7 şilin.
This little piggy had some roast beef, this little piggy had none.
Bu pişirmiş. Bu yemiş.
I would have ordered roast beef and potatoes.
Rosto ve patates isteyecektim.
Some smoked salmon, perhaps, a little assorted pate, a little roast beef, I think.
Biraz tütsülenmiş ton, belki biraz eritilmiş kaşar biraz da az pişmiş biftek.
Life isn't a love-in, it's the dishes and the orthodontist... and the shoe repairman... and ground round instead of roast beef.
Hayat ilan-ı aşk değil. Bulaşıklar, diş hekimi ayakkabı tamircisi et yerine kıyma.
Etta had roast beef, and I had chicken.
Etta rosto yemişti, ben de tavuk almıştım.
This is real roast beef.
Bu gerçek bir biftek.
- Who had the roast beef?
- Bifteği kim yedi?
- There's an extra roast beef.
- Fazladan bir biftek var.
So, I began on the easiest - roast beef, old books, mown grass and Mexican farmyard.
En kolayından başlayalım - rosto, eski kitaplar, biçilmiş çim ve Meksika çiftliği.
- Roast beef, but it's not right yet.
- Kızarmış biftek, ama henüz hazır değil.
Roast beef and a baked potato!
Kızarmış biftek ve fırında patates!
Cold chicken, roast beef, ham?
- Tavuk, biftek, jambon?
I would like a double thick roast beef sandwich, medium rare on rye bread, mustard on the top, mayonnaise on the bottom and a coffee, hot fudge sundae with a large bottle of diet anything.
Bir biftekli sandviç istiyorum, az pişmiş olsun... çavdar ekmeğiyle yapın, üstüne hardal, altına mayonez koyun... bir fincan kahve, bir dilim çikolatalı pasta ve bir şişe soda.
- Roast beef on rye.
- Çavdar ekmekli biftek.
how about a roast beef on a roll?
kızarmış et alsam?
Listen, tell Alice her roast beef is ready.
Alice'e söyle, dana rosto hazır.
Why that's enough to make the roast beef turn in its gravy.
Fırında sığır eti sosunda ters dönecek.
- Roast of beef.
- Biftek.
And that roast beef and the cake, just stuffed right up to here.
O rosto ve kekin tadı damağımda kaldı.
How do you like your roast beef?
Bifteğinizi nasıl istersiniz?
If you were to have beef rather than veal, would you prefer a steak or a roast?
Eğer dana yerine kuzu olsaydı tavadami isterdin fırındamı?
~ Yorkshire pudding without a beef to roast ~
Yorkshire pudingiyim Kızartılmış sığır eti olmayan