Smokin tradutor Turco
1,302 parallel translation
- Josh looks better in a tux.
Josh'a smokin çok yakışır.
You don't have to wear a tux.
Smokin giymek zorunda değilsin.
You should've asked Smokin'Joe what have he been smokin'?
İçici Joe'ya ne içtiğini sormalıydın.
Smokin'Joe Frazier!
İçici? Joe Frazier!
Now that Smokin'Joe done run outta tomato cans...
Joe'yu Domates konservesine çevireceğiz...
He's wearing a tux.
Smokin giymiş.
Get on the mic and watch the mic start smokin'- -
Mikrofonun başına geçip tütmeye başladığını izlemek- -
IT'S MY WEDDING TUX- - STILL FITS.
Düğünde giydiğim smokin, bana hala oluyor.
The skin's already stopped smokin'.
Duman kesildi bile.
Yeah, I hope you don't mind, but we sort of decided that you should be a little bit more traditional, so we rented you a tux.
Evet, umarım senin için bir sakıncası yoktur ama biz biraz daha geleneksel olmana karar verdik ve smokin kiraladık.
So you rented a tux, huh?
Smokin kiraladın, öyle mi?
Still smokin'?
Hala sigara mı içiyorsun?
Trick or no, she's the smokin'- est babe here.
Pekala, hile ya da değil, bu yerdeki en güzel smokinli diyebiliriz.
Why else would I be carrying this tux?
Yoksa yanımda neden smokin taşıyayım?
There's no smokin'in the terminal.
Brian, Terminalde sigara içmek yasak.
I hooked Ross and Chandler up with tuxedos.
Ross ve Chandler'a smokin ayarladım.
No, I'm not wearing a tux.
Hayır, ben nikâhı kıyıyorum. Smokin giymeyeceğim.
Rachel hooked me up with a tux.
Rachel bana smokin ayarladı.
But not just any tux.
Ama sıradan bir smokin değil.
The tux fits perfectly.
Smokin tam uydu.
Smokin'body, though.
Smokin'body, though.
If you'll notice, he's wearing a tux.
Fark ettiysen, smokin giyiyor.
He looks cool because he's Neil Young, not because he's wearing a tux.
Neil Young hoş görünüyor, çünkü o Neil Young. Smokin giydiği için öyle görünmüyor.
- You're gonna look great in a tux.
- Bence smokin sana çok yakışacak.
Hey, do you think it's cool when Neil Young wears a tux?
Sence Neil Young'a smokin yakışıyor mu?
You're smokin'again.
Yine sigara içiyorsun.
Then I'm smokin'. Smoke away!
O zaman ben de sigara içiyorum!
Next thing I know, some guy in a tuxedo is standing over me in the lobby.
Sonra hatırladığım ilk şey smokin giymiş birinin lobide bana bakması.
A VERY CONSERVATIVE, VERY TRADITIONAL BLACK TUX.
Muhafazakar ve geleneksel bir smokin.
That's what that was about in the tuxedo shop too, wasn't it?
Smokin dükkanında olan olayla alakalı, değil mi?
Free trip, free tux, slow-dancing with a beautiful girl in a penthouse suite.
Bedava seyahat, bedava smokin, çatı katında güzel bir bayanla dans etmek.
I mean, I rented a tux and patent leather shoes!
Yani, o kadar smokin kiraladım ve deri ayakkabı aldım!
The other good thing, is some people don't like smokin'weed, like older folks.
Başka iyi yanı, bazıları ot içmeyi sevmez... yaşlılar gibi, ben de evlerine kek götürür... bir sürü para kazanırım.
I don't know what's in'em. I just know I can't stop smokin''em!
İçinde ne var bilmiyorum ama içmekten vazgeçemiyorum.
Yancy, that tux got me through Nam in style.
Yancy, o smokin bana Vietnam tarzımı verdi.
What, I gotta throw on a tux to watch a clown light his ass on fire?
Ne yani? Palyaçonun teki bir tarafını yakacak diye smokin mi giyeyim?
¶'cause I'm smokin', baby, baby ¶
"Çünkü içiyorum, bebeğim, bebeğim"
Mr. Francis'show is black tie.
Bay Francis'in şovuna smokin giymelisiniz.
- Smokin'.
- Evet.
I'll have some of whatever he's smokin'!
Wow! Ne içiyorsa ondan alacağım bir tane'!
On your resume under "activities"... you have "smokin'blunts with the homeys"... and "bustin" caps in whitey. "
Başvurunuzda, aktivitelerinizin bölümüne şunları yazmışsınız... Bunu açıklar mısın?
As he watched his friends, Dean martin and the likes, Swim past us in their tuxedos and evening gowns.
Bu arada o, arkadaşları Dean Martin ve diğerleri smokin ve abiyeleriyle yüzüyorlar.
I got him drunk, cut my hair wore a tuxedo.
Onu sarhoş ettim, saçlarımı kestim smokin giydim.
Brother you sober or stay smokin Down-Down to earth or stay floatin'
* Ayık olsan da kafa yapsanda *... * Dünyaya dön ve akmaya devam et *...
- And you're smokin'- -
- Sigara mı içiyorsun?
I knew he had called and ordered the tuxedo. Because I ended up finding him two and a half hours later completely passed out on the couch with Joanne's contract right next to his laptop.
Telefonla smokin ısmarladığını biliyorum çünkü iki buçuk saat sonra onu bulduğumda kanepede kendinden geçmişti ve Joel'in anlaşması bilgisayarının yanında duruyordu.
Tuxedo recognizing new user.
Smokin yeni kullanıcısını tanıyor.
The tuxedo will consider any object a target and act to destroy it.
Smokin her nesneyi bir hedef olarak görerek onu yok etmek için gerekeni yapacak.
Nice tux, Sheriff.
Güzel bir smokin şerif.
You're smokin'again?
Bu da ne böyle?
, smokin'- hot bitty,
.