English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / So much money

So much money tradutor Turco

973 parallel translation
I was angry because you had given us so much money.
Bize o kadar çok para verdiğin için sana kızgındım.
Should I really induce my husband to spend so much money?
Bu kadar para harcamaya kocamı teşvik etmeli miyim?
Why did you need so much money?
Niye bu kadar çok paraya ihtiyacın var?
Maybe his papa's got so much money he don't want that little boy no more.
Belki de babasının o kadar çok parası var ki artık çocuğu istemiyor.
And, yet, suddenly, he has so much money that he'll take a girl like Lydia for two pounds a week.
Ve aniden ve her nasılsa Lydia gibi bir kıza... haftada 2 pounda razı olabilecek kadar parası olabiliyor.
Did you ever see so much money at one time before?
Bu kadar çok parayı bir arada gördünüz mü?
It was so much money, Dad couldn't turn it down.
Çok iyi para olduğundan Baba geri çeviremedi.
I never knew there was so much money to be made honest.
Dürüst yoldan bu kadar para yapılabileceğini bilmiyordum.
I've never spent so much money so fast.
Hiç bu kadar parayı bu kadar çabuk harcamamıştım.
Because I'm going to get some money - so much money that you'll be able to leave that woman... and then never have to worry about that part of it again.
çünkü biraz para alacağım - karını terk edebileceğin kadar çok para... bir daha işin o kısmını dert etmeyeceksin.
Why will none of them go even for so much money?
Neden bu kadar paraya rağmen kimse gitmek istemiyor?
Goodness, so much money.
Vay, ne kadar çok para.
If you've got so much money, why not go yourself?
O kadar çok paran varsa sen niye gitmiyorsun?
And I ask you why would Mr. Plante have so much money if it wasn't a wonderful claim?
Harika bir maden değilse, niçin o kadar para yatırdın, sorarım size.
You got so much money you don't need a dime?
Çok paran var herhâlde. 10 sente ihtiyacın yok.
I never saw so much money before!
Daha önce bu kadar çok para görmemiştim!
Of course, it's customary when we put out so much money.
Tabii, biz o kadar çok para yatırınca böyle olması adettendir.
How did he earn so much money so quickly?
Bu kadar parayı, bu kadar çabuk nasıl kazanmış?
No wonder he's making so much money in the store.
Bu yüzden çok para kazanıyor.
But, Doctor, a man dying at a public clinic wouldn't have so much money.
Ama, Doktor umumi klinikte ölen bir adamın bu kadar parası olmaması gerekir.
" Nothing is ready ; they asked for so much money, but do nothing.
" Hiçbir şey hazır değil ; çok para istediler fakat hiçbir şey yapmadılar.
Insurance companies have got so much money they've run out of storage space.
Sigorta şirketlerine mi acıyorsun? O kadar çok paraları var ki ne yapacaklarını bilmiyorlar.
I swear that in a few years we will have so much money and influence we won't need anything else for the rest of our life.
Sana söz veriyorum, birkaç yıl içinde para ve söz sahibi olacağız. Hayatımızda başka bir şeye ihtiyacımız olmayacak.
Why was there so much money in the safe?
- Kasada hiç para var mıydı?
What did you do with so much money?
Ne yaptın bu kadar parayı?
I even made a lot of money, because you love them so much. It's all ruined.
Sevdiğin için bir sürü para bile kazandım ama hepsi berbat oldu!
He says if he had gotten that money, he could've paid off his daughter's tuition... paid for her wedding and his wife wouldn't have suffered so much.
Parası olsaydı kızının üniversite harcını ödeyebileceğini düğününü yapabileceğini ve karısını ağır işlerde çalıştırmayacağını söyledi.
But we have not much money and traveling is so expensive and difficult.
Ama fazla paramız yok. Yolculuk çok pahalı ve zor.
It's so much more fun making money the way we do, instead of slaving for it like miners.
Bizim yöntemimizle para kazanmak altin arayicisi olarak çabalamaktan çok daha kolay.
It seemed a shame For so much good money to go to waste In other people's pockets.
Bu kadar çok iyi paranın başkalarının cebinde heba olması yazıkmış gibi geliyordu.
Well, you see, uh, the folks hereabouts don't get to see much hard money... so I had these got up for'em to use for money.
Gördüğün gibi, buranın insanına çok fazla para göstermeyeceksin... ben üstesinden gelmeyi bilmiştim.
With the Cheyennes on the war path, folks would feel a heap safer if you soldiers didn't gallivant around so much, wasting taxpayer's money.
Yerlilerle savaş varken, askerler vergi paralarını ziyan ederek... böyle zevk peşinde gezmese halk daha güvende olurdu.
As you care so much about money, I should have thought you would have left Billy for some rich man.
Paraya bu kadar önem verdiğine göre zengin biri için Billy'i terk edeceğini düşünebilirim.
They didn't want to stir up too much excitement so they grabbed their chow money in little towns off 99.
Ortalıkta çok fazla dillendirilsin istemediler. Bu yüzden de haraç için hep küçük şehirleri mesken tuttular.
It's not as much money as we were paying him, but that's what he wants to do, so we're all for him.
Bizim ona ödediğimiz gibi bir maaş vermiyorlar, ama istediği bu.
It's not so much the money.
Fazla bir para değil.
And of course, Stephen needed the money so much more than you did.
Ve Stephen'ın o paraya senden daha çok ihtiyacı vardı.
Well, my parents were both teachers in the public school system, so we didn't have much money.
Annem de babam da devlet okullarında öğretmendiler,... bu yüzden fazla paramız yoktu.
We could have done so much with that money.
O parayla neler yapmazdık ki?
Well, so much for the money.
Neyse, para meselesi bu kadar yeter.
So much money for me.
Sonra dedi ki...
I respect money so much that I've decided to earn it!
Paraya saygı duyarım! Hatta o kadar çok duyarım ki hayatımı onu kazanmaya adamaktayım!
If you know so much about me, you know I don't have any money.
Hakkımda bu kadar çok şey biliyorsan, param olmadığını da biliyorsundur.
Well, in this highly competitive world... when a man has no profession, there isn't much choice... so I began looking for people who had more money than they needed... including some they'd barely miss.
Şey, bu aşırı rekabetçi hayatta, Meslek bilmeyen bir adamın pek seçme şansı yoktur. Bu yüzden, ihtiyacından daha çok parası olan adamları kollamaya başladım.
Why does money matter so much in what we do, in what we are, in what we become?
Ne yaptığımıza, mevcudiyetimize ne olduğumuza gelince, para neden bu kadar sorun teşkil ediyor?
They're all so poor, so much effort for so little money.
Bunların hepsi çulsuzmuş. Bu kadarcık para için çok zahmet çektik.
Even so, we don't know how much money this one or that one have.
Öyle bile olsa, milletin ne kadar parası olduğunu bilmiyoruz.
So much for just a bit of money.
Biraz para için çok soru.
He loves money so much he'd sell his own mother.
Parayı öylesine seviyor ki annesini satar.
Señora, I got so much bags of money, I forgot where I hide it all.
Senyora, bende çuval dolusu para var. Sadece sakladığım yeri hatırlamıyorum.
This is all the money I have to my name, so bet however much you want.
Bu sahip olduğum tüm param..... yani istediğiniz kadar para koyabilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]