English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / So much better

So much better tradutor Turco

2,304 parallel translation
It looks so much better.
Böyle çok daha iyi.
I think about what my life was like before I found you, who I was and how I was, and it is so much better now.
Seni bulmadan önceki hayatımı kim ya da nasıl biri olduğumu düşünüyorum da şuan ki haliyle her şey daha güzel.
Ugh. It sounds so much better the other way. But whatever.
Diğer şekilde çok daha iyi oluyor ama her neyse.
W - what I got in return... Is so much better.
Geri döndüğümde ise her şey daha iyiydi.
He is so much better looking in his photos.
Resimlerinde çok daha iyi görünüyor.
So much better.
Böyle çok daha iyi.
This is our chance to make things right... So much better than we were.
Bu işleri yoluna koymak için bir şans.
You deserve so much better than that.
Bundan daha iyisini hak ediyorsun.
And we were so much better than all those nice boys and girls, like we knew a secret they didn't.
Ve beraber tüm o hoş kızlardan ve erkeklerden daha iyiydik. Sanki onların bilmediği bir sırrı bilir gibi.
And you Light are so much better?
Siz Aydınlık Fae'ler çok mu iyisiniz?
Seriously, I feel so much better.
Cidden çok daha iyi hissediyorum.
Yeah, I did, and it would have been so much better if he'd just said, "Kate, it's over."
Evet öyle oldu ama karşıma çıkıp da... "Kate, aramızdaki şey bitti." deseydi daha iyi olurdu.
Dude, you are so much better as a white-collar criminal.
Dostum, beyaz yaka suçları işlemekte daha maharetliymişsin.
You deserve so much better than that.
Bundan daha iyisini hak ediyorsun sen.
Fine, let's see- - um, I got a "B" on my geometry quiz, which is so much better than it could have been.
Pekala, bakalım geometriden B aldım ki bu notum daha kötü olabilirdi.
So much better.
Çok daha iyi.
You guys all think you're so much better than me!
Hepiniz benden cok daha iyi oldugunuzu dusunuyorsunuz.
Oh, God, that feels so much better.
Tanrim, bu cok daha iyi.
If she's out, it means she's so much better.
Eğer, dışarı çıktıysa, durumu çok daha iyi demektir.
I could make you feel so much better if you could actually hear me.
Aslında kendini daha iyi hissetmeni sağlayabilirdim, tabii beni duyabilseydin.
Pettersson-Jonsson wasn't just so much better out on the ice.
Pettersson-Jonsson sadece buz hokeyinde iyi değildi.
Always knew we'd turn out so much better than them.
Her zaman onlardan çok daha iyi olabileceğimizi biliyordum. Olduk da, değil mi?
Oh, I feel so much better.
Şimdi daha iyiyim.
This is so much better.
Böylesi çok daha iyi.
I-I feel so much better.
Şimdi çok daha iyiyim.
You'll feel so much better when you do.
Aradığında çok daha iyi hissedersin.
But stupid is so much better than cheater.
Ama salak olman, aldatmandan daha iyidir.
You deserve so much better.
- Sen çok daha iyisini hak ediyorsun.
This is so much better than the horse.
Attan çok daha iyi oldu bu.
Tiffany, you look so much better.
Tiffany, çok iyi görünüyorsun.
And I'm feeling so much better that I've decided it's time for me to come home. It's time for us to be together again.
Eve gelmeyi. kararlaştırdığım an ve yeniden birlikte olduğumuz an daha da iyi olacağım.
Look I'm doing so much better!
Bak ben artık daha iyiyim.
It was so much better in the old days when we went on rampages.
Eski günlerdeki gibi asi olsaydık daha iyi olurdu.
You think you're so much better than me.
Benden çok iyi olduğunu sanıyorsun.
That makes me feel so much better.
- Hayır, onu demek- - Üzgünüm.
Feeling so much better.
Çok daha iyi hissediyorum.
Oh, gosh, yes, just so much better.
Tanrım. Çok teşekkürler.
- So much better than I ever could have imagined.
- Hayal ettiğimden bile iyi.
Oh well, I feel so much better now.
Şimdi daha iyi hissediyorum.
I feel so much better.
bütün yorgunluk gitti.
It just got so much better!
Daha da iyi oluyor!
I'll sleep so much better when you move back here next month.
Önümüzdeki ay buraya geldiğinde çok daha rahat uyuyacağım.
So much better than a hot dog in the patrol car, huh?
Devriye arabasında yenen sosisliden çok daha iyi değil mi?
Why are you so much better?
Neden çok daha iyisin?
It can be so much better than that.
Bundan çok daha iyisi olabilir.
You know, the news is so much better with you on it.
Sen varken haberler çok daha güzel oluyor.
There are cameras out there that might give us a better picture quality but they're much bigger so we're playing this trade-off game all the time between practicalities and quality.
Tabiki bize çok daha iyi görüntüler verecek kameralar var fakat çok daha ağırlar. Bu yüzden her zaman kullanışlılık ve kalite arasında bu değiş tokuş oyununu oynuyoruz.
Some Bajau children spend so much time in the sea, their eyes adjust to focus better underwater.
Bazı Bajau'lu çocuklar denizde o kadar vakit geçiriyor ki gözleri su altında daha iyi görmeye başlıyor.
That's... that's actually... you know, that's so much better.
Belki daha iyisi olacaktır.
So you better not give up either,'cause you have... you have so much life ahead of you and you have so many beautiful things to look forward to...
Bu yüzden, sen de pes etmesen iyi olur çünkü önünde seni bekleyen bir çok güzel an var.
Also it's a relatively clean fluid, so it's much better than drinking stream water or river water or well water or something like that.
Ayrıca, nispeten temiz bir sıvı, akarsudan, nehirden veya kuyu suyu veya bunun gibi bir yerden içmekten çok daha iyi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]