So we got tradutor Turco
6,314 parallel translation
Putting together a lot of new wrinkles for this year, so we got a lot to learn... Uh...
Bu sene için bir çok ustaca çözümü bir araya getirmeliyiz, yani öğrenecek çok şey...
So we got a good location.
Güzel bir yerimiz olsun diye.
So we got married, but I could never get pregnant.
Böylece evlendik ama hiç hamile kalamadım.
So we got to protect them from here.
Yani onları buradan korumamız lazım.
So we've got nothing?
Yani elimizde bir şey yok?
When my husband and me decided we were going to move out here, Liam got really excited about seeing polar bears, So his dad bought him one of your books.
Kocam ve ben buraya taşınmaya karar verdiğimizde Liam kutup ayılarını görme konusunda heyecanlanmıştı bu yüzden babası ona kitaplarınızdan birini aldı.
Jackie, I'm so glad we got the chance to talk.
Jackie, seninle konuşma fırsatı yakalayabildiğim için çok memnun oldum.
We just got to get you to that first kiss so you can relax and be yourself.
İlk öpücüğünü almak için rahat ve kendin olmalısın.
We don't... we don't know how long we were out before we got here. So...
Buraya getirilirken kaç saat yol geldik bilmiyoruz ki.
So why we got to change the plan?
Planlar niye değişti peki?
Yeah, like this one time, everyone got the shits real bad from eating old pork or whatever, so we served white bread for the next couple of days.
Aynen, bir keresinde bayat domuz yemekten millet motoru bozmuştu. Biz de beyaz ekmek verdik sonraki günlerde.
And I drive really fast, so we definitely got some time.
Ve ben de gerçekten çok hızlı sürerim, bu yüzden biraz zamanımız var.
Marvin got us a good deal on sealant, so we can offer that now.
Marvin mastik bize iyi bir anlaşma var,
Well, we got your statement, so I'm gonna ask you to take a look at it... and sign it... right there.
Peki, ifadenizi aldık. Bir göz atmanızı ve şurayı imzalamanızı isteyeceğim.
Anyhoo, well, we've got to motor, but we go rollerblading every day, so if you ever want to join us, just give us a holler.
Neyse, şimdi gitmemiz lazım. Ama her gün patenle kayıyoruz.
Rub N'Tug got closed for good, so we need the dough.
Mekânı temelli kapattığımızdan para lazım olacak.
Okay, so we've got, um, three briskets, four meatloafs, one lasagna...
Tamam, elimizde üç göğüs, dört rulo köfte, bir tane lazanya...
So, Mom, you haven't seen Penny since we got engaged.
Anne, nişanlandığımızdan beri Penny'yle görüşmüyorsun.
Actually we ran away and got married. So her father's angry with us.
Biz evlenmek için kaçınca... babası biraz kızdı.
I figured we've got two days to file, so we should call...
Dosyalamak için iki günümüz var diye düşündüm, bu yüzden biz...
That's my fault, I'm sorry, but we've got a spare bed, so...
Üzgünüm ama boş yatağımız var.
So, what do we got?
Ne var bakalım burada?
Oh, so now we got no Wi-Fi because of you.
- Senin yüzünden şimdi de Wi-Fi'miz yok!
So, sadly we got to stay here.
- Ne yazık ki yine bu tarafta kaldık.
Uh, now we got Frank doing it,'cause... people just be faintin'up in here, so, okay, give me 30 seconds on the clock.
Yarışmayı Frank ile yapacağız çünkü burada baygınlık geçirebiliyorlar. Pekâlâ. 30 saniyelik süreyi başlatın.
So, we got a job.
Bir işimiz var.
Ugh. Oh, we got so drunk. So, so drunk.
Öyle bir sarhoş olmuştuk ki.
So we scare him off... - we've got nothing.
Korkutup elimizden kaçırırsak hiç iyi olmaz.
So while you two were busy losing the source, I made some progress on the names we got.
Siz kaynağı kaybetmekle meşgulken ben de aldığımız isimler üzerinde biraz ilerleme kaydettim.
So, have you got a telephone that we can use?
Kullanabileceğimiz bir telefon var mı?
So we-we got an old guy who dies of natural causes, and a few days later...
Yani elimizde, doğal sebeplerden ölen yaşlı bir adam var ve birkaç gün sonra...
Well, anyway, thank you so much for joining me for a meal even though I know we got off on a strange foot.
Neyse, kötü bir başlangıç yapmamıza rağmen bu yemekte bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim.
I know things got a little crazy earlier, and we both said some things about your life that weren't very nice, so...
Sabah işler çığırından çıktı ve ikimizde hayatın hakkında pek hoş olmayan şeyler söyledik. Daha çok ben.
She's too busy lovin'on Doctor Dork, but today, we got an interview with "Pitchfork" so she's stuck with me.
Doktor Dork ile oldukça meşgul ama bugün Pitchfork ile randevumuz var o yüzden benimle beraber olacak.
Look, there was a time when he wouldn't talk to me, but we got through it, and so will you, okay?
Bak, benimle konuşmadığı zamanlar oldu, ama geçti gitti, sen de atlatacaksın, tamam mı?
It's just we've been trying for a really long time, and I got tested first, and everything was fine, so it was the next step.
Çok uzun süredir deniyoruz. Test yaptırmaya karar verdim. Önce her şey güzeldi, ama iş ikinci etaba geldiğinde...
So how long have we got?
- Peki ne kadar zamanımız var?
Normally we take care of this at the end of the month, but I can give you what I've got so far.
Normalde bunun ayın sonunda yaparız, ama bu güne kadar olanı verebilirim.
So... we've got enough recorded, yeah?
Yani yeterince çekim yaptık değil mi?
On the plus side, we never got along so well as we have these past three days, have we, Brenda?
Ama işin iyi tarafı, son üç gündür hiç olmadığımız kadar iyi anlaştık, değil mi Brenda?
But that's because we got so busy chatting about how Golden Girls is the greatest sitcom of all time.
Ama Golden Girls'ün gelmiş geçmiş en iyi komedi dizisi olduğun konuşmaya çok dalmıştık.
We got so much guy talk to catch up on that we never even got to do before.
Önceden yapamadığımız, yapmamız gereken bir sürü erkek muhabbeti var.
So, now that we got that settled, can you come by and fix my sink for me?
Bunu da hallettiğimize göre bir uğrayıp benim için musluğu tamir edebilir misin?
Meanwhile, we've got visitors from both factions most likely looking for revenge, so little like the Cuban Missile Crisis.
Bu arada iki fırkadan da ziyaretçilerimiz var. Büyük ihtimalle intikam arıyorlar. İnceden Küba füze krizine benziyor.
So, we take'em north, someplace where people got their heads on straight.
O zaman kuzeyde, milletin tahtasının eksik olmadığı bir yere götürürüz.
So much for your big promise to stay a witch till we got Kol back.
Bakıyorum da Kol'u getirene kadar cadı kalma sözünün üzerinden yeller esiyor.
I'm so pleased I got to join you in your beautiful basement so we could help you erase the feeling - of Daddy between your legs.
Bu güzel bodrum katına gelip baban bacaklarının arasındayken hissettiklerini silebilmene yardımcı olabildiğimiz için çok memnun oldum.
Uh, actually, um... You know what, Pops, uh, AnnaBeth has a really big nursing test she's got to study for and I got to get back to the office, so we'll do dinner?
- Aslında baba, AnnaBeth'in çalışması gereken bir hemşirelik sınavı var ve benim de ofise dönmem gerekiyor.
And, uh... later on, he started to pitch in, and then we thought it would be good to have something to do together, you know, so I-I got this old car,
Ve daha sonra, bana yardıma başladı, daha sonra bir şeyi birlikte yapmanın iyi olacağını düşündük, bu yüzden bu eski arabayı aldım,
So if he was murdered, maybe we've got a motive.
Eğer bu bir cinayetse, bir nedeni var.
We've got nothing so far.
Elimizde hiçbir sey yok.
so weird 79
so we can talk 27
so we're done 24
so we are 21
so we have a deal 18
so we're even 45
so well 31
so we thought 26
so we're back to square one 28
so well done 18
so we can talk 27
so we're done 24
so we are 21
so we have a deal 18
so we're even 45
so well 31
so we thought 26
so we're back to square one 28
so well done 18
so we wait 28
so weak 25
so we're agreed 16
so we're cool 21
so we can 22
so we're okay 18
so were you 70
so were we 18
so we're good 84
so we meet again 26
so weak 25
so we're agreed 16
so we're cool 21
so we can 22
so we're okay 18
so were you 70
so were we 18
so we're good 84
so we meet again 26
so we're clear 36
so we're gonna 18
so we 119
so we agree 19
so we go 16
so we have 34
so we did 36
so we just 17
so we're 46
so we'll 17
so we're gonna 18
so we 119
so we agree 19
so we go 16
so we have 34
so we did 36
so we just 17
so we're 46
so we'll 17