Speak to him tradutor Turco
2,333 parallel translation
Yeah, we need to speak to him.
Onunla konuşmalıyız.
It's urgent that we speak to him.
Onunla konuşmalıyız acil.
Important to speak to him the minute he gets out of surgery.
Cevabım hayır. Ameliyattan çıkar çıkmaz onunla konuşmamız çok önemli.
Well, umm... we need to speak to him. It's important.
O'nunla konuşmamız gerek.
Did you tell him I want to speak to him?
Onunla konuşmak istediğimi söyledin mi?
I'd like to speak to him alone, if that's okay.
Sakıncası yoksa onunla yalnız konuşmak istiyorum.
You want to speak to him.
Şimdi konuşmak istersiniz belki.
Karan he is your dad I am sure he will understand if you speak to him.
Karan, o senin baban, onunla konuşursan seni anlayacaktır.
I'll speak to him before the next fight.
Önümüzdeki dövüşten önce onunla konuşacağım.
Speak to him.
Konuş adamla.
I will speak to him.
Onunla konuşacağım.
I'll speak to him right now.
Şimdi onunla konuşucam.
I will tell my husband that you wish to speak to him.
Kocama, onunla konuşmak istediğinizi ileteceğim.
No, I don't mean call him. I want to speak to him in person.
Hayır, onu ara demedim.Onunla yüz yüze konuşmak istiyorum.
I must speak to him.
- Onunla konuşmalıyım!
I'll tell him myself when I speak to him.
Hayır, ben kendim söylerim.
- Let me speak to him.
- Ver ben konuşayım.
And did you speak to him? Did he...?
Peki onunla konuştun mu?
'I've got to speak to him, Frances.'
- Onunla mutlaka konuşmalıyım Frances.
'Frances, I've got to speak to him.'
Onunla konuşmak zorundayım Frances.
I need to speak to him now.
Kendisi ile hemen konuşmalıyım.
I didn't speak to him directly.
Onunla direk olarak konuşmadım.
You gotta speak to him about it.
Onunla konuşmak zorundasın.
Do you wanna speak to him?
- Onunla konuşmak ister misin?
I have to speak to him.
Onunla konuşmalıyım.
While it is immodest to speak well of one's second cousin Kuranosuke had great depth to him.
Birinin ikinci kuzenini övmesi terbiyesizlik olsa da Kuranosuke ondan çok hoşlanırdı.
And I need to speak with him.
Onunla konuşmam gerek.
I need to speak with him!
Onunla konuşmalıyım!
Though the media hounded him for an interview Tillman refused to speak publicly about his decision to leave the NFL requesting only that he be looked upon as any other soldier.
Röportaj için tüm medya onun peşinde iken Tillman NFL'den ayrılma kararı hakkında halka açık konuşmayı reddetti ve diğer askerlerle eşit muamele görme ricasında bulundu.
If Prince Abdalla's here, we'd like to speak with him.
Prens Abdullah buradaysa onunla konuşmak istiyoruz.
You know, wire him up like "Weekend at Bernie's," get a ventriloquist to speak for him.
Carnes'ı morgdan çıkarıp kukla şovu gibi ipleri bağlayıp birini karnından konuşturmak lazım.
I have to speak with him while he's still conscious.
Aklı başından gidiyor. Konuşmam lazım.
I need to speak with him.
Onunla konuşmalıyım.
Would just tell him we need to speak with him?
Onunla konuşmak istediğimizi söyler misin?
The more he refuses to speak, the worse it looks for him.
- Konuşmamaya devam ettikçe durum aleyhine dönüyor.
With no other suitors to speak of, I agreed that I would marry him forthwith, even though my heart still belonged to Carter.
Diğer taliplerimle konuşmadan onunla hemen evlenmeyi kabul ettim kalbim halen Carter'a ait olsa da.
Now I'll make sure you never speak to your son again. And share the secrets of Rao with him.
Ben de bir daha oğlun ile asla konuşmamanı ve Rau'nun sırrını onunla paylaşmamanı sağlarım.
We'll keep him until we speak to his alibi.
Orada olmadığını ispatlayacak şahidi gelene dek onu tutacağım.
I'd really like to speak with him.
Onunla konuşmak isterim.
I went to Mr. Cannon's classroom'cause he wanted to speak to me, and I was alone with him.
Mr.Cannon konuşmak için..... beni sınıfa çağırdı. İkimiz yalnızdık.
You wired his wife and sent her in to speak with him.
Onu dinlemek için karısına verici takmışsınız.
Only if he understands that until I talk to him, he is not to speak with the FBI.
Ben onunla konuşuncaya kadar, FBI'la konuşmamayı kabul ederse olur.
Let him know I need to speak with him as soon as possible.
Onunla hemen konuşmam gerektiğini söyleyin.
You know, I'm gonna have to speak with him.
Onunla konuşmam gerekecek. Olmaz.
- He's purging him as we speak, but he assures me that he will not be well enough to compete in the games.
- Şu an midesini yıkıyorlar ama oyunlarda yarışacak kadar iyi olmadığı konusunda kararlı.
I may want to speak with him again. Good idea.
Onunla tekrar konuşmam gerekebilir.
And please tell him I'd like to speak with him when I return. Sir, I'll bring him in.
Döndüğümde onunla görüşmek istediğimi de ilet lütfen.
Please, I need to speak to him.
- Lütfen, onunla konuşmalıyım.
'I need to speak to him.' No, I'm sorry.
Onunla konuşmam lazım.
Your phone records indicate you were the last person to speak with him.
Telefon kayıtlarınız onunla konuşan en son kişi olduğunuzu gösteriyor.
- So when Oscar wilde was in prison... now I've done some time, which is probably why I relate so well to him... he said he had a love that dare not speak its name.
- Şimdi Oscar Wilde hapisteyken ki ben de bir süre yattım, muhtemelen o yüzden böyle bir bağ kurdum demiş ki, aşkımın adını söylemeye korkuyorum.
speak to me 146
speak to us 18
to him 225
to himself 21
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
speak to us 18
to him 225
to himself 21
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
speaking 300
speak 840
speaker 143
speakers 17
speak of the devil 271
speak english 112
speaking of which 971
speaking foreign language 40
speaking arabic 43
speaking 300
speak 840
speaker 143
speakers 17
speak of the devil 271
speak english 112
speaking of which 971
speaking foreign language 40
speaking arabic 43
speaking gibberish 33
speak louder 29
speak for yourself 272
speak up 432
speaking of 385
speaking in spanish 40
speaking japanese 35
speaking russian 71
speaking of that 54
speaking spanish 222
speak louder 29
speak for yourself 272
speak up 432
speaking of 385
speaking in spanish 40
speaking japanese 35
speaking russian 71
speaking of that 54
speaking spanish 222