That counts tradutor Turco
1,418 parallel translation
Keeping up appearances is all that counts.
Sizi yakın zamanda haberdar edeceğim.
It's the feeling that counts.
Önemli olan hislerdir.
I mean, it's the thought that counts.
Önemli olan düşünmek.
Ask anyone if that counts as doing it or not.
İstersen arkadaşlarına sor. Sana hak verecekler mi bakalım.
What I'm trying to say - - in the end, love is the only thing that counts.
Söylemeye çalıştığım şey, en sonunda, aşk sadece geçerli olan şey. Onu, sekiz yaşımdan beri seviyorum.
And it's all that counts.
Ve tek geçerli olan şeyde bu.
Well, I guess it's the thought that counts.
- Düşünmen bile yeterli.
It was two Lunchables but it's the thought that counts.
İki tane öğle yemeği paketi vardı. Ama düşünmesi yeter.
- Is it really the thought that counts?
- Önemli olan düşünmek midir sahiden?
When it comes to bags, men and cities, is it really what's outside that counts?
İş çantalara, erkeklere ve şehirlere geldiği zaman önemli olan tek şey dış görünüş müydü?
Marge, do you think that counts honey-braised?
Marge, sence balla pişirilmiş sayılır mı?
"The Menagerie" was a 2-parter that counts as one episode!
"The Menagerie" bölümü iki parçadan oluşur ama tek bölüm sayılır.
My dad always said it's not who wins or loses it's who takes the worst beating that counts.
Babam "Kimin kazanıp kaybettiği önemli değil, önemli olan kimin daha kötü dayak yediğidir" derdi.
It's how fast you get up that counts.
Önemli olan ayağa ne kadar çabuk kalkıp devam ettiğindir.
And he said, "The past doesn't matter. " It's the future that counts. "
"Geçmişin bir önemi yok, önemli olan gelecektir." dedi.
It's morality that counts.
Mühim olan erdem.
Yeah, but I'm being an honest jerk, so that counts for something, I think.
Ahmaklasmaya basladin. Ama dürüst bir ahmak, bunu da bir seylere say.
It's the end result that counts, not the hours.
Önemli olan sonuçtur, saatler değil.
Anyway, it's the feeling that counts.
- Önemli olan hissetmek.
That's the only thing that counts now.
Şimdi en önemli şey bu.
But it's the way of doing it that counts,.. the way of doing it, if you want to go on living.
Ama önemli olan davranış tarzı... insan yaşamak istiyorsa buna dikkat etmeli.
You know, big flashing red lights and one of those clocks that counts down like a bomb in a movie, and there's a bunch of coloured wires, and I'm not sure which is the right one to cut,
Yanıp sönen kırmızı ışıklarla ve filmlerde geri sayan bomba saatlerinden biriyle. Bir sürü de renkli kablo olsun. Hangisini keseceğimi bilemeyeyim.
Guess that counts for something.
Sanırım bunlarında bir bedeli var.
It's the impact on the black ops that counts.
En önemlisi, komplo meraklıları üzerinde yaratacağı etki.
ALL THAT COUNTS IS A LITTLE WHITE JACKET
Seni nereye götürüyor?
THAT COUNTS... I THINK.
- Doktor denebilir.
Surely that counts for something.
Elbette bunun bir değeri vardır.
It's the thought that counts, Xena.
Düşünmen yeterli Zeyna.
In the end, it's a man's strength that counts, don't you think?
Erkekler zaten hep güçlü olmak zorunda değil mi?
It's the last 40 that counts.
Kalan yüzde 40'ı önemlidir.
I'II like it a Iot, and I hope you will like mine. - Mine is smaller. - It's not the size that counts.
- Bak bu çok ufak...
Look, this is the part that counts.
Bak, parça bu.
The more you try, the more you fly. And that's what really counts!
Ne kadar denersen o kadar zıplarsın ve önemli olan da bu!
- Children, work, that's what counts!
İhtiyacımız vardı yani...
Work is dignity, that's what counts!
Kararları yönetim kurulu ve başkan alıyor.
What we want in Germany is peace, a stable government, in order to get back to business, that's what counts, business!
Marion, eşitsizliğe karşı eşitlik örneği verir misin? Zenginler fakirlerin yapamayacağı şeyleri yapabiliyorlar.
That's what counts, sharing.
Delilik bu yahu!
You know, it's catchy- - that's what counts in a jingle.
Akılda kalıcı. Cıngılda da bu önemlidir.
- She already has, on both counts when she told us that he was on a plane home to Afghanistan.
Oğlunun Afganistan'a gitmek üzere uçakta olduğunu bize o söyledi.
on both counts when she told us that he was on a plane home to Afghanistan. She testifies, she's sentencing herself to death.
İfade verirse, kendi ölüm emrini imzalar.
That's more than two counts.
Yine de iki suçtan fazlası var.
But that's the one place it counts.
Ama burada o da sayılıyor.
But he adores you, and... That's what counts, right?
Önemli olan da bu, değil mi?
You're probably the sort that doesn't bother with that side of things... but for me it really counts. Oh yeah.
Senin bu tarz bir adam değilsin ama benim için maç sayısı.
That's what counts the most
En önemlisi bu.
If I've learned anything in public relations, it's that packaging counts.
Halkla ilişkilerde öğrendiğim bir şey varsa, ambalajın önemli olduğudur.
His blood counts are stable, that's good.
Kan sayımı istikrarlı.Bu iyi.
That one counts as mine!
Bu benim sayılır!
Unfortunately, that essay counts for one-third of Jason's semester grade.
- Bilmiyorum. Ne yazık ki, o hikaye Jason'ın dönem notunun üçte birini oluşturuyor.
You still think we landed on the moon that Oswald killed Kennedy, and that a black man's vote in Florida counts!
Hala aya gittiğimizi, Oswald "ın Kennedy" yi öldürdüğünü ve Florida " da zenCilerin oy kullandığını zannedin!
Me too, and that is what counts in a relationship.
Ben de, ve işte bu bir ilişkide önemlidir.
counts 21
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that sounds great 436
that one over there 16
that sounds good 394
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319
that sounds great 436
that one over there 16
that sounds good 394
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319