That is weird tradutor Turco
1,426 parallel translation
That is weird.
Bu garip.
Yeah that is weird.
Evet, çok tuhaf.
These kids going missing, though, that is weird.
Çocuklar kayboluyor... Bu çok garip.
These kids go missing though, that is weird. And the police just don't have a clue.
Bu çocuklar da kayboluyor bu çok garip ve polisin bu konuda hiçbir şey bilmiyor.
That is weird, because all guys care about is finishing.
Bu çok tuhaf. Çünkü tüm erkeklerin tek derdi işini bitirebilmektir.
That is weird.
Çok tuhaf.
Yeah, that is weird.
Evet, garipmiş.
- Yeah, that is weird.
- Evet, garip.
James, this is a really weird time to start into all that.
James, bu, onları konuşmak için gerçekten garip bir zaman.
That paint is drying weird, and now prison? Not prison.
O boya garip şekilde kuruyor ve şimdi de hapishane mi?
Is that the place on the hill with the weird priest in front of it?
Önünde garip bir rahip duran, tepedeki yer mi?
The second thing is that he was weird about his hair.
İkinci şey saçı hakkında garip davrandığıdır.
Is it Jeffrey Hixon, that weird kid who eats paper?
Jeffrey Hixon mu? Hani kağıt yiyen o tuhaf çocuk mu?
Is That Why You Have This Weird Blue Thing Around Your Neck?
Bu yüzden mi o garip mavi şeyi boynuna taktın?
Is it weird that I'm a little excited about having a splint?
Sargım var diye heyecanlanmam tuhaf mı?
Is it too weird to think that maybe fate brought us back together again?
Garip ama belki de kader bizi bir araya getirmiştir?
And the weird part is That chuck wound up being the more human of the two.
Ve garip olan şu ki... ikisi arasında Chuck daha insani kalıyor.
Is it too weird to think that maybe fate brought us Back together again?
Belki de bizi kaderin yeniden bir araya getirdiğini düşünmek çok mu tuhaf olur?
Why is that weird?
Neden garip?
Is it weird that you're not going to homecoming with Ethan?
Mezuniyet balosuna Ethan ile gitmemen tuhaf değil mi?
Name another thing that you think is weird.
Garip şeyler mi yapıyorum?
It sounds really weird, how you travel at a speed, but you do and that speed is the speed of light.
Kulağa garip geliyor, hızla nasıl seyahat edersiniz, fakat ediyorsunuz ve bu hız ışık hızı.
I'm kind of having a hard time not looking at you now. Is that weird?
Sana bakmamak için kendimi zor tutuyorum, tuhaf değil mi?
Why is that weird?
Bunun nesi tuhaf?
And it is weird that I should see you,'cause I was talking to the producer, like, last week, and I was saying, you know, Thandie Newton, lead role.
Burada karşılaşmamız biraz tuhaf oldu aslında, çünkü geçen hafta yapımcıyla konuşuyordum ve ona Thandie Newton'a başrol vermemiz gerektiğini söylüyordum.
- Too weird? Why is it that every time you like a guy things get too weird?
Neden birinden hoşlandığında işler garipleşiyor?
Okay, what is it, just a weird thing that makes harmonies?
Tamam ne ki o? Sadece garip harmoniler yaratan bir alet mi?
It's just... weird. Is that bad?
Bu kötü bir şey mi?
I just... I think it's weird, you know, that this is what I get for trying to make them feel like a part of the group.
Bence.. çok tuhaf ben sizin iyiliğiniz ve rahatınız için bunu yapıyordum.
You know what's weird, is that I'm Mr. Dickwalder.
Bay Dickwalder'ın olmasının tuhaf olduğunu biliyorum.
Adam, is it weird that there's a motor home across the street?
Adam, caddenin karşısındaki o tuhaf motorlu ev kimin?
This is all some weird event, that's all.
Tuhaf bir olay işte, o kadar.
How weird is that? Yeah.
- Ne kadar acayip, değil mi?
- Ow! - Is that weird for you?
Senin için tuhaf olur mu?
- That girl is too weird.
- En iyi aktris -
Whatever this weird psychology is you're using, that's not gonna work either.
Kullandığın bu garip psikolojik yöntem de neyse o da işe yaramayacak ayrıca.
that is far more than weird.
Tuhaftan daha öte.
- That is very fucking weird.
- Bu çok sikik bi durum.
I don't know anything about that, but something weird is happening to me.
O konuda bir şey bilmiyorum. Ama bana da garip bir şey oluyor.
Let's go. That is so weird.
- Gidelim.
- Is that a weird question?
- Garip bir soru değil mi bu?
Well, I got to tell you, Don, that is flat-out weird and rude.
Don, bunun tamamen tuhaf ve kaba olduğunu söylemeliyim.
- "What is that noise?" - Like, " That's weird.
- "Bu gürültü de ne?" - "Çok garip." falan.
That is what "Mexico" means in the Mexican... "weird."
Meksikalının ispanyolca anlamıda budur, garip.
- Mr. Chambers bit you. That is so weird.
- Bay Chambers seni ısırdı ha, bu çok tuhaf.
The french accent thing has nothing to do with this- - no, no, no, no--the french accent thing is like an old fantasy of mine, which I thought was gonna be really cool- - which it was- - it was really hot the first time we did it--but after that it was like, you know, it was--it just was weird.
11 Eylül'den konuşmak istemedim çünkü ondan konuşmak istemiyorum ve ben hariç herkesle 11 Eylül hakkında konuştu ve bana gelip 11 Eylül'den konuşursun falan dedi.
That is pretty weird, I guess.
Sanırım, bu oldukça tuhaf.
That is so weird.
Çok acayip.
Why is it weird that I had girlfriends?
Kız arkadaşlarımın olması neden garipmiş?
It was weird watching that kick off live, and that's the surreal thing about American wars now is that they're televised with some sort of ratings blood lust.
Hayatların yok oluşunu izlemek oldukça garipti. Amerika'da savaş olması gerçeküstü bir şeydi, ve şimdi onları, kana susamış insanlar için reyting için televizyonda yayınlıyorlardı.
- How is that weird?
- Nasıl tuhaf oluyor?
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is all 319
that is not the point 62
that is good 189
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is all 319
that is not the point 62
that is good 189