That was stupid tradutor Turco

That was stupid.

Bu yaptığın aptalcaydı.

- That was stupid, Cat.

- Bu, aptalcaydı, Cat.

Okay. Okay, that was stupid.

Tamam, bu aptalcaydı.

That was stupid.

Aptalcaydı.

That was stupid.

Aptalcaydı

That was stupid.

Çok salakçaydı.

Actually, no, that was stupid.

Aslında hayır, dilim sürçtü.

That was stupid

Bu aptalcaydı.

Sorry. That was stupid. I'm embarrassed now.

Aptalca davrandığım için özür dilerim.

That was stupid.

Bu aptalcaydı.

- I'm sorry, that was stupid.

- Çok aptalcaydı.

That was stupid, Sam.

Bu aptallık Sam.

I just want to say that... you know, when I moved you to the back of the plane... that was stupid and wrong, and I'm really, really sorry.

Ben demek istiyorum ki... Seni uçağın arkasına göndermem, aptalca ve yanlıştı, gerçekten, gerçekten üzgünüm.

That the stupid bitch didn't know how good the snort was at Little Man's party.

Aptal or.spu, Küçük Adam'ın partisinde içmenin ne kadar güzel olduğunu bilemedi.

I knew that what I did was stupid.

Seçtiğim yolun ve yapmayı planladığım şeyin gerçekten aptalca bir şey olduğunu biliyordum.

You know what, Syd, that shit you did was reckless... it was stupid and it was dangerous.

Biliyor musun Syd, yaptığın şey saçma aptalca ve tehlikeliydi.

- Sure, I know this is gonna sound weird, but ever since I was a little kid, I used to always wish that I was that stupid bird,

- Tabi. Bu sana tuhaf gelecek biliyorum ama küçüklüğümden beri..... hep o aptal kuş olmayı isterdim.

"Throwing away a document that might be of significance to Tom and with him future generation of readers as the basis of a novel or indeed a trilogy," "was not an act he was so stupid to commit,"

Kendisinin İşine yarayabilecek... bir romanın, hatta bir üçlemenin temelini oluşturabilecek bir belgeyi atacak kadar aptal değildi.

"Stupid or not, Tom was soon a passionate spokesman for locking Grace in her shed that night."

Aptalca ya da değil, Tom o gece Grace'i kulübesine kilitlemeleri gerektiğine dair ateşli bir konuşma yaptı.

My wife and I had an argument last week that was so stupid that it bears repeating.

Nedenini söyleyeceğim. ben ve eşim aptalca bir konu yüzünden geçen hafta tartıştık ayı mırıldanması gibi.

That was a stupid idea.

Bu aptalca bir fikirdi.

One week he wrote this article in there about going to San Francisco to read and having these uh punk asshole uh stupid filmmakers along and he was trying to kind of help them along and organizing this and that because these people

Sokaklarda silahlarla başıboş çeteler hüküm sürmekte Ülke işe yaramaz hale gelmekte Yiyecekler gittikçe azalmakta

All my work was stupid but it was at night, that's nights because I can't sleep nights anyhow.

"O da Walt Disney, çünkü her şeyi ucuza mal edip çok güzel sonuçlar çıkarıyor."

That was stupid.

Biliyorum, aptalca, değil mi?

It was... it was just stupid... it was just a dumb bet, fifty bucks... it's not about that.

Sadece... aptalca... sadece aptal bir bahisti. 50 dolar, ama bunun onunla bir ilgisi yok.

And I can remember thinking, "that is really stupid, they would come and help you", and I think I persuaded myself that they were just following on, because they didn't want to embarass me'cause I peed myself and I was crying.

"Bu gerçektende aptalca, gelmeli ve bana yardım etmeliler" diye düşünüyordum. Fakat yaptıkları tek şeyin etrafta dolaşmak olduğuna kendimi ikna etmiştim. Beni utandırmak istemiyorlardı, Çünkü altımı ıslatmıştım ve ağlıyordum.

I'm sorry, that was so stupid. I should've...

Üzgünüm, aptallık ettim.

It was just research for that stupid article Jason made me do.

Bu Jason yapmamı yaptığı aptal yazı için sadece araştırma oldu.

Well, that was a stupid move, Pacey.

Çok aptalca bir şey yapmışsın Pacey.

It was stupid to put in that doggy door before I fixed the fence.

Çiti onarmadan o köpek kapısını takmak aptallıktı.

Um you - that stupid message of mine and I was trying to play you guys

O aptal mesajla sizleri kandırmaya çalışıyordum.

That stupid message of mine... and I was trying to play you guys.

O aptal mesajla sizleri kandırmaya çalışıyordum.

I talk to three separate shrinks about the fact that my cats respond to me in my mother's voice, and yesterday, when that stupid, pretty surgical nurse handed you latex gloves, I almost killed a guy I was stitching up because I couldn't stop thinking about you having sex on a box of steaks.

Üç tane farklı psikiyatriste, kedilerimin benimle annemin sesinde konuştuğunu anlatıyorum ve dün, o aptal, şeker ameliyat hemşiresi sana eldiven verdiğinde, neredeyse dikiş attığım adamın birisini öldürüyordum, çünkü ikinizin bir kutu bifteğin üzerinde seks yaptığınızı hayal ettim.

That was a phenomenally stupid thing to do.

Bu yapabileceğiniz en aptalca şeydi.

- That was just plain stupid.

- O durum çok aptalcaydı.

But I'm sure that this was Ebenezer Gottreich's plan... because the foreman was too stupid, and Klaus was just too insane.

Fakat eminim ki bu Ebenezer Gottreich'in planıydı çünkü... ustabaşı çok salaktı, ve Klaus'ta iyice çıldırmıştı.

Kruilman was in a terrific mood that night... but Larissa and Ella were already there... putting on their stupid show.

Kruilman o akşam harika bir havadaydı... ama Larissa ve Ella zaten oradaydı... aptal şovlarını yapıyorlardı.

And what was so important that you couldn't let her go to a stupid party?

Ve ne kadar önemli olduğunu Onu aptal partiye gitmesine izin verebilir?

He wrote to Allie that he was sorry and stupid for breaking up with her.

Allie'ye ondan ayrıldığı için üzgün ve aptal olduğunu... anlatan bir mektup yazdı.

And Brigitte... if I was stupid in the way that you wish I was,

Ve Brigitte... eğer dilediğin gibi aptal olsaydım,

That was a stupid fucking thing to do.

Bu yaptığın çok aptalcaydı.

All you did was worry about that stupid wig.

Tek yaptığı o aptal peruğunu düzeltmekti!

Here I am, in court as lead defense counsel... for the first time and I'm going down in flames... because I can't settle this stupid case... that shouldn't have even made it to court... but the judge at the preliminary hearing... was a jackass.

Oradayım, savunmanın baş avukatı olarak... ve burnumdan soluyorum... çünkü mahkemeye bile gelmesi... saçma olan bir davadaydım... ve ön duruşma hakimi tam... bir geri zekalıydı.

I told your father that Little League thing... was a stupid idea.

Babana bu Minikler Ligi işinin aptalca bir fikir olduğunu söylemiştim.

That book was written by a bunch of stupid girls who make up rumors because they're bored with their own lame lives.

Defteri sıkıcı hayatlarından sıkılan aptal kızlar yazdı.

That was so stupid.

Çok aptalcaydı.

Dad will never say that again, it was stupid of me.

Babam bunu asla söylemeyecek. Benim aptallığımdı, affedersin.

Was that gambling, stupid wench?

Ne kumarıymış bu, sersem herif?

Yes, he was quite worried that she might do something stupid. She even said that she wanted to kill herself.

Zaten o da kendisini öldüreceğinden söz ediyordu.

That was very stupid of you. People simply don't put good hearth rugs in dustbins.

Büyük yanlislik yapmissiniz. insanlar yepyeni halilari çöpe atmazlar.

Stupid actually, that it was also my last.

Aslında aptalca aynı zamanda sonuncusuydu.