The thing tradutor Turco
140,843 parallel translation
Well, here's the thing.
Durum şu ki ;
But the thing was, the bouncer was wearing a hat.
Ama sorun şu ki korumada da şapka vardı.
But here's the thing :
Ama şunu unutmamak gerek :
"Look, you guys have been avoiding me for the last decade." But here's the thing :
" Bakın, son on yıldır benden kaçıyorsunuz ama dinleyin beni.
Bret Hart is dope as fuck. " Here's the thing.
Bret Hart harika herif yahu. " Bakın...
He is, he is. Here's the thing :
Gerçekten de öyle.
Yeah, I know, the whole boring domestic thing...
Evet bütün bu domestik şeyini biliyorum pek de benim tarzım değil.
Santa Claus? I was gonna ask you the exact same thing.
Bende sana aynısını soracaktım.
I know desserts aren't the only thing that tickle your fancy, are they? Hmm?
Tatlıların içini gıdıklayan tek şey olmadığını biliyorum öyle değil mi?
Maybe being here is the best thing for you right now.
Anlarsın ya? Belkide burada olmak senin için en iyi şeydir.
That's got to be the coolest thing I've ever seen.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en havalı şey olmalı.
Listen, I wanted to ask you... what's the last thing you remember?
En son hatırladığın şey nedir?
Because we all want the same thing :
Çünkü aynı şeyi istiyoruz.
Yes, I'm wondering the same thing.
Evet, ben de aynı şeyi merak ediyorum.
Weird one, too, and not just'cause of the obvious buck naked, deep-fried head thing.
Tuhaf olan da, sadece bariz olanın değil Kunduz çıplak, kızarmış kafalı şey.
Well, so the only thing we know for sure is that someone had to drive there to dump the body.
Eh, bu yüzden emin olduğumuz tek şey Birisinin cesedi boşaltmak için oraya götürmesi gerektiği.
The last thing I want is to hurt my children.
İstediğim son şey, çocuklarımı incitmek.
The only thing I still don't understand is you seemed to have some inkling of this from the very beginning, so... why didn't you let me in on it?
Hâlâ anlamadığım tek şey Bunun biraz müşküllü görünüşü var gibi görünüyordu En baştan beri, bu yüzden...
That's why I said the dumb carpool thing.
Bu yüzden işe tek arabayla gelme olayını söyledim.
Of course. Might not be the worst thing in the world.
Tabii ki bu karşılaşma dünyadaki en kötü şey olmayabilir.
I, on the other hand, can't stop scratching my head, because a patient threw up in my hair, and now I'm convinced something might be crawling around in there, which is not a thing that anyone wants...
Fakat ben kafamı kaşımadan duramıyorum. Çünkü hastam saçıma kustu. Kafamda sürünen bir şeyler varmış gibi geliyor.
I was trying to do the right thing.
Doğru olanı yapmaya çalıştım.
That's the last thing I would ever want.
Seni incitmeyi asla istemem.
But one more night of anticipation doesn't have to be the worst thing.
Fakat bir geceyi daha beklentiyle geçirmek pek de kötü olmaz.
I know that you're scared... no, but that's the thing...
Olay da bu zaten.
The scary thing isn't dying.
Asıl korkutucu olan ölmek değil.
The scary thing is surviving and accepting that you actually have a life to live.
Asıl korkutucu olan hayatta kalmak yaşaman gereken bir hayatın olduğunu kabullenmek.
How does she even have the stamina for all that sex with this thing sitting on her chest?
Bu şey göğsündeyken o kadar seks yapmaya nasıl dayanıyor?
That is a thing of beauty... the Sistine chapel of tumors.
Çok güzel. Tümörlerin Sistina Şapeli gibi.
She did the same thing.
Kadın da aynısını yaptı.
Now... Now, squirt that stuff all over the blue thing.
Şimdi yerdeki şeyi mavi şeyin her tarafına dök.
The last thing I remember is someone helping me upstairs.
Hatırladığım son şey... birisinin bana merdivenlerde yardım ettiği.
A person ready to do a bad thing is not the worst to have around at the moment.
Kötü bir şeye hazır olan insan... etraftaki en kötü şey değil, şuanda.
The only thing that keeps him from bleeding to death is the pressure that the rebar is exerting against the liver's blood vessels.
Onu ölümcül kanamadan tutan tek şey demirin kan damarlarına karşı uyguladığı basınçtır.
It's about the only thing I'm good at, like knowing when people are hiding things.
İyi olduğum tek şey,... insanların ne sakladığını bilmek gibi.
What's the worst thing you've ever done to somebody?
Birine yaptığın en kötü şey nedir?
And the weird thing is he fired us at the same time for the same exact reason.
Gariptir ki bizi aynı anda, aynı sebepten dolayı kovdu.
He said this one thing in the video.
Videoda bir şey diyor.
You know the worst thing about working?
Çalışmanın en kötü yanı nedir, bilir misiniz?
Oh, here's the worst thing about the War on Drugs, aside from black people getting killed...
Uyuşturucuyla savaşın en kötü yanı da şudur, siyahilerin durumunu hesaba katmazsak.
Do you think NBA players do the same thing, but in reverse?
Ama bizi düşündürdü. Sizce NBA oyuncuları da aynı şeyin tam tersini yapıyor mudur?
And the third thing is the NBA, because obviously niggas love NBA.
Üçüncüsü ise NBA çünkü zenciler NBA'e bayılır.
And the last thing is more white suffering.
Sonuncusu da daha fazla beyaz acısı.
We went to school in the inner city, and the best thing about the inner city : Public schools...
Şehrin içinde bir okula gittik ve şehir içindeki devlet okullarının en iyi yanı...
But the one thing that always...
Ama bir şey var ki...
It's that, uh, passive aggressive thing that he likes to do all the time.
Bu onun benimle ilgili çaktırmadan yaptığı bir saldırıdır.
We're doing the right thing here.
Biz doğru olanı yapıyoruz.
Which is probably the last thing you need to be thinking about right now.
Bu da muhtemelen şu anda düşünmek isteyeceğin son şey olmalı.
Raimy, I'm starting to wonder if this is really the right thing.
Raimy, artık bu şeyin doğruluğunu sorgulamaya başlıyorum.
I brought him in to answer for that thing in Arizona with the checks?
Onu Arizona'daki çekleri sorgulatmak için getirttim.
The crazy thing is, to this day, I still regret it.
Çılgınca olan şey ise bugüne kadar bundan hep pişmanlık duydum.
the thing is 2099
the thing is that 20
the things 18
the thing was 19
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
the thing is that 20
the things 18
the thing was 19
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things will change 18
things have changed 201
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things like 24
things will change 18
things have changed 201
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are different 35