The year was tradutor Turco
4,097 parallel translation
In my case, I literally was, since that was the year I was released from juvie.
Bense, ıslahevinden salıverildiğim yıl özgürdüm.
It was also the year our dad died.
Aynı zamanda babamızın öldüğü yıldı.
When I was in college, I read Walden, and I decided I wanted to live in the woods on my own for a year, and Duncan thought it was a terrible idea.
Ben üniversitedeyken, Walden'ı okudum ve kendi başıma bir yıl ormanda yaşamaya. karar verdim. Duncan, bunun berbat bir fikir olduğunu düşündü.
Last year's expenditure on office supplies was held at the exact same level as the previous year.
Geçen senenin ofis tedariklerine harcanan giderler bir önceki seneyle aynı seviyede tutuldu.
Well... I guess I was, but only my senior year, just because they needed somebody small for the top of the pyramid.
Şey... sanırım öyleydim ama sadece son sınıfta çünkü piramidin tepesi için kısa birine ihtiyaç vardı.
Yukino was always having trouble with the third-year girls.
Yukino-chan 3. sınıf kızlarıyla her zaman sorun yaşadı.
You dated a 54-year-old? - How was the- -
54 yaşında bir kadınla mı çıktın?
Mother's Day Eve was the most joyous day of the year.
Anneler Günü arifesi yılın en keyifli günüydü.
About a year ago, Kosta was secretly rushed to the hospital for emergency surgery.
Bir yıl kadar önce, Kosta acil bir ameliyat için gizlice hastaneye kaldırıldı.
My God, when I was a fourth-year, it sounded like all the money in the world.
Tanrım, ben 4. yılımdayken, bu miktar dünyadaki bütün para gibi görünüyordu.
Last year, Seattle Grace was the residency match you dreamed of getting.
- Geçen yıl, Seattle Grace ihtisasınızı yapmak için hayalini kurduğunuz bir yerdi.
But in her 13th year she was to have a taste of the suffering from which she had long been shielded.
Ama 13 yaşına geldiğinde uzun zamandır uzak tutulduğu acıyı tattı.
That year's game was designed to test the military response to the activation of a sleeper cell in New York City.
O yıl düzenlenen oyun New York'ta baş gösterecek münzevi ajanların hareketlerine karşı askeriyenin davranışını test etmeye yönelikti.
He was admitted earlier in the year with early-onset Alzheimer's.
Senenin başlarında, erken başlangıçlı Alzheimer * hastası olarak kabul edilmiş.
Well, that was either a waste of time, or I'm gonna be audited every year for the rest of my life.
Peki, ya bu tam bir zaman kaybıydı ya da hayatım boyunca her yıl sorgulanacağım.
All of your correspondence over the last year with your brother was monitored.
Geçen sene kardeşinizle olan tüm yazışmalarınız takip edilmiş.
Last year, the guy I was with, he took me to an Indian casino, and I lost $ 2,000.
Geçen yıl, çıktığım adam beni bir Kızılderili gazinosuna götürmüştü. 2,000 dolar kaybetmiştim.
Well it's funny because six-year-old's are a lot less biased than adults often and the neat thing is I'd try and tell them that nothing is not exactly what they thought it was.
Bu çok tuhaf çünkü 6 yaşındaki çocuklar yetişkinlerden genellikle daha az önyargılılar harika olan şu ki onlara hiçliğin hiç de düşündükleri gibi bir şey olmadığını anlatmaya çalışırdım.
Which was taken out of the tiny little bit of six-year back pay.
böylece, 6 yıIıma mal olan hesaplaşmadan sonra sadece 30 günlük bir uzaklaştırma almıştım.
Because for seven years, you have yelled at me and turned the lights out on me when I was in the bathroom and written on me while I was sleeping,'cause I was Lutz... Dumb, old, uncool, part-inuit, bisexual, 51-year-old Lutz!
Çünkü yedi yıldır bana bağırdınız ve tuvaletteyken ışıkları üzerime kapattınız uyurken üzerime yazı yazdınız, çünkü ben Lutz'dum gerzek, yaşlı, kötü, yarı eskimo, biseksüel, 51 yaşında olan Lutz!
The first year was free.
İlk yıl beleşti.
Because one night when I was alone I suddenly felt the presence of my father who died one year before.
Çünkü bir gece yalnız başımayken aniden, bir yıl önce ölen babamın varlığını yanıbaşımda hissettim.
You know, that Michal was also in the seminary, over one year?
Michal'in de bir yıl kadar papaz okuluna gittiğini biliyor muydunuz?
It was a tough year for all the young elephants in the region.
Bölgedeki tüm yavru filler için zor bir yıldı.
The weird thing is, I was looking through last year's calendar... and both of you are in it.
Komik olan şey ise geçen seneki takvime bakıyordum ve ikinizde oradaydınız.
Melanie, a year ago she was arrested for housing stolen jewels for the mob.
Melanie bir yıl önce ev çalıntı mücevherlerle dolu diye tutuklanmıştı.
Off and on since 1998, the year that she was murdered.
Öldürüldüğü yıldan, 1998'den beri defalarca.
And the year that Jenny was murdered, Richard was working in Human Resources.
Jenny'nin öldürüldüğü sene Richard, insan kaynaklarında çalışıyordu.
It's the story of a 17-year-old girl who was killed by her father because she kissed a boy in public.
Bu, insan içinde bir oğlanı öptüğü için babası tarafından öldürülen 17 yaşındaki bir kız hakkında bir haber. - O kanunlar değişti.
I shouldn't be here ; I should be out trying to solve the case of a ten-year-old kid who was shot in front of his own home.
Dışarıda kendi evinin önünde vurulan bir çocuğun soruşturmasını yürütmeliyim.
There was one opening that year, and she was the best on paper, but I had already invested so much in you that I decided to get a return on my investment.
O yılda sadece bir kişilik yer boştu kağıt üzerinde en iyi oydu ama senin üzerine çok yatırım yapmıştım ve karşılığını almaya karar verdim.
"It was many and many a year ago, in a kingdom by the sea, that a maiden there lived whom you may know by the name Annabel Lee."
"Yıllar yıllar önce deniz kenarındaki bir krallık vardı. O krallıkta tanıyabileceğin bekar bir kız vardı adı da Annabel Lee."
In the sense that she was born two months ago and now appears to be a 6-year-old kid.
2 ay önce doğmuş olmasına rağmen 6 yaşında gibi gözükmesinden bahsediyorum.
Maybe that's why I was the only two-year-old with gout.
Belki de bu yüzden 2 yaşında Gut hastalığına tek yakalanan benim.
The first was Maxwell Holmes, 28-year-old contractor, husband, and father of two, from Dallas.
İlki, Dallas'tan Maxwell Holmes, 28 yaşında bir müteahhit, koca ve iki çocuk babası.
Got in trouble with some 15-year-old, he was 20 at the time.
20 yaşındayken 15'inde biriyle olduğu için başı derde girdi.
And I don't when the last time you had sex with a 19-year-old boy was, but it is a lot of fun.
En son ne zaman 19 yaşındaki biriyle seks yaptın bilmiyorum, ama fazlasıyla keyifli.
This town was wiped from the earth by one of the river's 100-year floods.
Şehir 100 yıl selinde nehirlerden biri tarafından yerle bir edilmişti.
And the year that Hope was working as a relief doctor in a war-torn area, Sarajevo.
Hope'un Saray Bosna'da savaş alanında gönüllü doktor olduğu yıl.
Right. You know, if I'd known the key to you taking your rightful place at the company was its demise, I would have declared bankruptcy a year ago.
- Biliyorsun hakettiğin yere gelmeni sağlamanın anahtarının feragat etmek olduğunu bilseydim bir yıl önce iflası ilan ederdim.
Everybody was taken aback by the snap election Lars Hesselboe has called well over a year earlier than expected.
Başbakan Hesselboe'nun beklenenden bir buçuk yıl önce seçim çağrısı yapması, hükümet hariç Parlamentodaki tüm partiler tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Granted, it was from the school psychologist, who was concerned that an 8 year old would spend every recess creating it.
Doğru, okul psikoloğu 8 yaşında bir çocuğunun bütün teneffüslerini, bunu yapmak için harcamasından endişelendiği için yapmıştı.
Yeah, that was the year the shop was opened.
- Evet, dükkânın açıldığı seneydi.
All the monks had him do was slap water in a barrel for a year.
Keşişlerin ona yaptırdığı tek şey bir yıl boyunca bir su fıçısına vurmakmış.
Last year, it was the plight of the Red Indian.
Geçen yıl kızılderililerin dramıydı konumuz.
That was the first turn I've had in over a year.
Bir yıldır geçirdiğim ilk krizdi.
Two witnesses appeared for the prosecution - slaughterman Benjamin Nimmo, who had dropped by the inn for a pint of ale and found the body of Mrs Gull, and barmaid Gertrude Tate, who was there with her eight-year-old daughter Evelyn.
Soruşturmada iki tanık ortaya çıkmış. Kasap Benjamin Nimmo. İçki için otele uğramış ve Mirs Gull'un cesedini bulmuş.
Next up, caught on tape... Breathing new life into the dying controversy over the nomination of judge Randall is newly discovered hotel security footage that not only proves that the affair with Sarah Stanner was mutual, but that it was rekindled a year after her e-mails to him ceased.
Yeni ortaya çıkan bu güvenlik kamerası görüntüsü hem Yargıç Randall'ın Sarah Stanner'ın ilgisine karşılık verdiğini, hem de ilişkinin e-postaların kesilmesinden bir yıl sonra yeniden alevlendiğini gösteriyor.
Three months ago a seven-year-old boy died... while I was repairing something called an arteriovenous malformation... and I was drinking the night before.
Üç ay önce yedi yaşında bir çocuk arteriyovenöz malformasyon denen bir şeyi onarırken öldü üstelik bir gece öncesinde içki içmiştim.
When I was 19, I'd take my 3-year-old nephew, Max, down to the shopping center.
19 yaşımdayken 3 yaşındaki yeğenim Max'i alıp alışverişe gittik.
15 minutes after the second fire was called in, it. An 18 year old kid walked into an urgent care unit five blocks from the scene.
İkinci yangın ihbarından 15 dakika önce 18 yaşında bir çocuk, 5 blok ötedeki acil servise gelmiş.
the year of great sadness 20
the year of pain 20
the year of destruction 20
the year 73
the year is 110
washington 356
wash 146
wasabi 19
waste 32
wassup 84
the year of pain 20
the year of destruction 20
the year 73
the year is 110
washington 356
wash 146
wasabi 19
waste 32
wassup 84
wasted 66
washing 40
washed 38
wasting 28
washington post 22
washington d 17
wasn't 66
wash your face 20
wash your hands 85
wasn't me 102
washing 40
washed 38
wasting 28
washington post 22
washington d 17
wasn't 66
wash your face 20
wash your hands 85
wasn't me 102
wash me 17
was it 1813
wasn't it 2231
was it worth it 132
was it something i said 48
was it me 31
wash up 37
was it nice 29
was it fun 48
wash it 28
was it 1813
wasn't it 2231
was it worth it 132
was it something i said 48
was it me 31
wash up 37
was it nice 29
was it fun 48
wash it 28