Then i guess tradutor Turco
3,638 parallel translation
Then I guess you're Daiki.
O zaman sanırım sen de Daiki'sin.
Then I guess that means I won't have to watch Carrie be all mopey while she watches Sebastian and I burn it slow on the dance floor
O zaman Sebastian'la dans pistini yakarken Carrie'nin ağlamasını izlemek zorunda kalmayacağım. Güle güle.
Well, then I guess I'm gonna have to beat Kurt.
O halde sanırım Kurt'u yenmem gerekecek.
Well, then I guess you're gonna have to kill me, because that's a goddamn lie, and I don't lie.
O zaman beni öldürmen gerekecek çünkü bu bir yalan ve ben yalan söylemem.
Well, then I guess I question your timing, Mr. Berenson.
O halde, sanırım sizin zamanlamanızı sorguluyorum Bay Berenson.
Well, then I guess we'll have to figure out how to manage him while we find the cure for ourselves.
Öyleyse tedaviyi kendimize alırken onu idare etmenin bir yolunu bulmamız gerekecek.
Then I guess I'll just have to go bring Deron his new Mavs jersey then.
O zaman gidip Deron'a yeni Mavs formasını getireceğim sanırım.
OK, then I guess I'll grab your roommate.
Bu durumda sanırım oda arkadaşını alacağım.
Well, then I guess we're stuck with each other.
O halde sanırım birbirimize kaldık.
Fine, then I guess it's two against two.
Tamam o zaman, ikiye iki kaldık.
Then I guess it gets broken!
O zaman üzülürüm!
Then I guess we'll have to sit down, watch Bugs Bunny, and order a pizza.
O zaman biz de pizza yerken Bugs Bunny seyredeceğiz.
Then I guess we won't have to notify anyone.
O zaman, kimseye bildirmek zorunda kalmayacağız.
Well, then I guess we better get you to Mystic Falls asap.
Öyleyse sanırım seni bir an evvel Mystic Falls'a götürsek iyi olur.
Well, then I guess this is gonna be the first - of many new things then, huh?
- O zaman çoğu şeyi ilk kez yapacağız değil mi?
We're impounding it right now. Wow. Then I guess you guys didn't hear about it... about the little problem I had with my vehicle this morning.
Bu sabah aracımla yaşadığım ufak sorunu sanırım siz duymadınız.
Then I guess it's classic to have to masturbate eight or 16 times a night until your legs shake and you're crying, and you're trying to make sure that your parents didn't hear you, so you check their door eight times, then you move your toothbrush 64 times,
Pekala. O zaman her gece 8 ya da 16 kere bacaklarınız titreyip ağlayana kadar mastürbasyon yapmak sıradan o zaman. Ailenizin sizi duymadığından emin olmak için kapıyı 8 kere kontrol etmek de.
Then I guess we'll have to go to even greater lengths to catch him.
O zaman sanırım onu yakalamak için daha da fazla çalışmamız gerekecek.
So I guess we better get back to work then.
O zaman çalışmaya dönelim en iyisi.
Well, I guess we're in it together, then.
O zaman bu işte birlikteyiz sanırım.
Well then, I guess I'll keep looking.
Pekala. Biz araştırmaya devam edelim.
Okay, well, I guess we're gonna have to take a hard look at your new partner then, huh?
Tamam, sanırım yeni partnerin ile zor bir görüşme yapacağız, ne dersin?
I guess I don't have a say in the matter, then, do I?
Öyleyse sanırım bu konuda söz sahibi değilim, değil mi?
I guess you're okay then.
- İyi olduğunu varsayıyorum o hâlde.
I guess it was a combination of saying good-bye to my ex all over again and then the trunk arriving.
Sanırım eski sevgilime tekrardan veda etmemle bavulumun gelmesinin karışımı bir şey.
It used to, but then, at some point, I guess I just realized he does it'cause he cares.
Önceden öyledi. Ama sonra bir noktada bunu değer verdiği için yaptığını anladım.
Well, I guess that makes us like sisters then.
Sanırım bu da bizi kız kardeş yapar.
Well, I guess I better get to work, then.
- O zaman çalışayım ben en iyisi. - Evet.
I guess this is good-bye, then. No.
- Veda zamanı geldi sanırım.
Okay, then, um... I guess we're done.
Toplantımız bitti öyleyse.
Well, then, I guess we gotta party on her behalf, huh?
O zaman sanırım onun adına partiyi biz yapacağız.
Well, I guess I will have to sleep here, then.
O zaman burada kalacağım anlaşılan.
Well, then, I guess I'm not anything like you.
O halde sanırım sana benzememişim.
I guess I'll be seeing you in the next board meeting, then, partner.
O hâlde bir sonraki buluşmada görüşürüz ortak.
Well, I guess we're even then.
Öyleyse sanırım ödeştik.
So I guess you will be needing my ticket then.
Sanırım biletim gerekecek.
It's going to take a long time, I guess, the investigating, then?
Bu uzunca bir zaman alır, sanırım soruşturma, öyle değil mi?
Well, I guess you better hope I get back in 45 minutes, then.
O zaman 45 dakika içinde geri dönmem için dua etsen iyi olur.
( SCOFFS ) All right, well, next election I guess we lose Florida, then.
Sanırım gelecek seçimde Florida'yı kaybediyoruz o halde.
I guess it's on, then.
Pek anlamadım.
Guess I'll be seeing you around then.
Görüşürüz o zaman.
Well, I guess I gotta go play the powerball, then, tonight.
Sanırım bu akşam gidip şans topu oynamalıyım.
I guess you made the right choice then, huh?
O zaman, doğru seçimi yapmışsın diyebilirsin, değil mi?
You know, then when things fell apart for me financially and kept falling apart, I-I guess I lost my way.
Sonra ekonomik olarak bazı şeyleri kaybettim her şey yerle bir oldu, ben de sanırım yolumu kaybettim.
"Well then, we're better off as strangers, I guess!"
Peki o zaman, birbirimize yabancı olsak daha iyi olur, sanırım! Üniversiteden sonra eve doğru gidiyorum.
I guess I'll have to help myself, then.
O zaman kendi kendime yardim ederim.
Oh. Well, if you already said that you would do this life-altering decision of being the biological father of some random kid you don't know, then, yeah, I guess you have to do it.
Tanımadığın rastgele bir çocuğun biyolojik babası olma gibi önemli bir kararı çoktan verdiysen o zaman evet, sanırım yapmak zorundasın.
I guess it's gonna have to be her, then.
Günah keçisi olmak zorunda kalacak demek.
All right, then, well, I guess I should blow out the candle, huh?
Pekâlâ, o zaman sanırım mumu söndürmem gerekiyor, değil mi?
Guess I better get down the Abbey then, see what's what.
Sanırım Abbey'e inmeliyim ve neyin ne olduğunu öğrenmeliyim.
Okay, so I guess just me then.
Tamam, sanırım sadece bende var.
then i'm leaving 17
then it's a date 18
then i 166
then i'll wait 16
then it's settled 125
then i will 133
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then it's a date 18
then i 166
then i'll wait 16
then it's settled 125
then i will 133
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16